“Ekonomideki zor günleri üretimle aşabiliriz”

Hatay Genç İş İnsanları Derneği’nin (HAGİAD), DÜNYA yazarları ile yaptığı toplantıda, güncel ekonomik gelişmeler masaya yatırıldı. Toplantıda konuşan HAGİAD Başkanı Serhan Rende, “Hatay olarak geleceğe umutla bakıyoruz. Yaşadığımız sorunları üretimle aşabileceğimize inanıyoruz” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
“Ekonomideki zor günleri üretimle aşabiliriz”

HATAY - Hatay Genç İş İnsanları Derneği (HAGİAD) Başkanı Serhan Rende, ekonomide yaşanan ‘zor’ günlerin üretimle aşılabileceğini söyledi.

HAGİAD’ın DÜNYA Gazetesi yazarları Hakan Güldağ ve Vahap Munyar’ın katılımıyla düzenlediği toplantı Antakya Şehir Kulübü’nde yapıldı. HAGİAD eski başkanlarından Aykut Özbuğday’ın moderatörlüğünde yapılan toplantıda, güncel ekonomik gelişmeler değerlendirildi.

İş dünyasının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda konuşan HAGİAD Başkanı Serhan Rende, ülke olarak zor günlerden geçtiğimizi belirtti. Rende, “Sanayicisinden esnafına kadar büyük zorluklar yaşıyoruz. Hatay insanı özü itibariyle girişimci insanlardır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Hatay insanı olarak bizler geleceğe umutla bakmaktayız. Yaşadığımız sorunların üretimle aşılabileceğine inanıyoruz. Bu noktada ilimizin gelişimine ivme kazandıracağına inandığımız projelerin tamamlanmasını istiyoruz” diye konuştu.

“Türkiye’nin önünde iki fırsat var”

Toplantıda konuşan DÜNYA Üst Yöneticisi Hakan Güldağ, son yaşanan ‘döviz fırtınası’nı değerlendirirken, sorunun ‘yönetim zafiyetinden’ kaynaklandığını ifade etti. Güldağ, 2000’li yıllarda dünya ekonomisindeki gelişmelere bağlı olarak, paranın bol olduğu dönemde, Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilere ciddi miktarda para girişi olduğunu hatırlatarak, “Para girdikçe Türk Lirası’nın değeri yükseldi. Biz Türk Lirası’nın değerinin, para girişi nedeniyle arttığını göz ardı ettik. Biz aslında kuru, enflasyonumuzdan bağımsız olarak, fazlasıyla baskılamış olduk” diye konuştu.

Dünyadaki gelişmelere bağlı olarak Türkiye’nin önünde iki önemli fırsat olduğunu vurgulayan Güldağ, “Birincisi; dünyada yeniden bir paradigma değişikliği var, ekonomiyle beraber jeopolitik mimari de bozuldu ve Amerika ile Çin arasında ciddi bir hegemonya savaşı var. Bunun getirdiği yeni arayışlar Türkiye’ye bir şans tanıyor. İkincisi dünyada yeşil dönüşüm diye önümüzdeki on yıla dijitalleşmeyle beraber damgasını vuracak bir ana eksen var. Bu da Türkiye’ye bir şans tanıyor” ifadesini kullandı.

“Ara mal ve hammadde üretecek tesisler kurmalıyız”

Daha sonra söz alan Vahap Munyar dış politikanın da ekonomik sıkıntılarda payı olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: “Dünyanın neredeyse bütün ülkeleriyle kavgalı hale geldik. Halbuki daha önce Avrupa Birliği olsun dünyanın diğer ülkeleri olsun Türkiye’ye ciddi bir kredi açmışlardı. Sonra bambaşka bir noktaya geldik, o güveni kaybetmeye başladık ve bir türlü kendimizi toparlayamaz hale geldik. Ardından 2020’de COVID salgını da başlayınca, sorun daha da derinleşti, bunların hepsi üst üste binince, döviz kurlarının yukarı doğru fırlamasını gördük.”

Türkiye’nin üretim noktasında gelişebilmesi için ara mal üretecek büyük sanayi yatırımlarına ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Munyar, “60-70 milyar dolar civarında ara mal ve hammadde ithalatımız var, ihracatımızın da yüzde 65’i ithal girdilerden kaynaklanıyor. Cari açığı azaltmak istiyorsak, ara mal ve hammadde üretecek tesisleri kurmalıyız ve ülke olarak buna gücümüz var” dedi.

Şehirler