Doteks, Yeşil Mutabakat için Ar-Ge’ye hız verdi
Doğaya saygılı şekilde gerçekleştirdiği denim, non-denim ve polyviskon üretimini Avrupa ve ABD pazarlarına ihraç eden Doteks Tekstil, Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uygun sürdürülebilir imalat için Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verdi.
MERSİN/EKONOMİ
Mersin Serbest Bölgesi ve Mısır’daki tesislerinde 2 binden fazla kişiyi istihdam eden Doteks Tekstil, ayda 1 milyon adetin üzerinde parça imal ediyor. Tasarımlarıyla modaya yenilikçilik getirerek rakiplerinden ayrılan Doteks, doğaya saygılı yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Çevre dostu ve organik kumaşlar kullanarak gerçekleştirdiği üretimini her geçen dönem geliştiren Doteks, Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uygun sürdürülebilir imalat için bu alandaki Ar-Ge faaliyetlerini hızlandırdı. Etik ve çevreci üretim anlayışıyla da rakiplerinden pozitif ayrıldıklarını belirten Doteks Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Onur Tekin, gelişmiş ülkelerdeki tüketicilerin çevreye duyarlı ve etik üretim süreçlerine sahip markaları daha çok tercih ettiğini söyledi. Bu durumun moda devlerini sürdürülebilir hammadde ve aksesuar kullanımına yönelttiğini aktaran Tekin, “Markaların çevre dostu imajı, organik kumaş kullanımıyla pekişiyor. Böylelikle pazarlama stratejilerinde avantajlar elde ediliyor. Çevre dostu üretim süreçleri ve sürdürülebilirlik üzerine yapılan vurgular, markaların tüketici gözündeki değerini artırıyor. Doteks Tekstil olarak moda dünyasında yaşanan bu gelişmeleri yakından takip ederek, üretim modellerimize uyarlıyoruz. Sektörde tercih edilirliğimizi sürdürmek ve dünyamızın daha yaşanabilir olması için çalışıyoruz. Bu anlamda Ar-Ge çalışmalarına ayrı bir önem veriyoruz” dedi.
Yıkama tesisi yatırımı yaptı
İnovatif anlayış ve Ar-Ge gücüyle sektörün güçlü firmaları arasında yer aldıklarını vurgulayan Onur Tekin, üretim süreçlerini daha az su ve enerjiyle yürüttüklerine işaret ederek, “Son moda trendleri öncesinden takip eden tasarım ekibimiz, her müşterimizin profilini ayrı ayrı analiz ederek farklı koleksiyonlar hazırlıyor. Tasarımdaki üstünlüğümüzü modern yıkama prosesimizle pekiştiriyoruz. Yeni yıkama makinelerimizle ürünlerimize görsel efektler verebiliyoruz. Sektörümüzde kendini ispatlamış kimya firmalarıyla çalışmaya özen gösteriyoruz. Ar-Ge departmanımızın ürün reçetelerini fabrikalarımızın yıkama işletmelerinde birebir uygulayarak etkili sonuçlar alıyoruz. Mısır’daki tesisimize yaptığımız yatırımlarla kapasitemizi sürekli büyütüyoruz. Yatırımlar sayesinde kaliteli ve güvenilir üretimimizle, küresel pazarlarda rakiplerimizden pozitif ayrışıyoruz” şeklinde konuştu.
“Yeni bir yol haritasına ihtiyaç var”
Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün uluslararası moda endüstrisinde esnek ve kaliteli üretim, zengin aksesuar ve hızlı terminle avantajlı konumda bulunduğunu dile getiren Onur Tekin, buna karşın döviz kurundaki paralel seyir ve artan maliyet baskısı nedeniyle ihracat pazarlarında kayıplar yaşandığına dikkat çekti. Sektörde geçen yıla göre yüzde 15 düzeyindeki kayıpların derinleşmemesi için büyük çaba sarf ettiklerini kaydeden Tekin, “Ülkemizin hazır giyim sektöründe rekabet gücünü yeniden kazanması için kamu yönetimiyle birlikte yeni bir yol haritasının belirlenmesine ihtiyaç var. Uzak Doğu ülkeleriyle rekabette Türkiye'nin üretim maliyetlerini düşürmesi gerekiyor. Rekabetçiliğin yeniden kazanılması; hammadde ve enerji maliyetlerinin düşürülmesi, üretim verimliliği ve teknolojik yatırımların artırılması gibi önlemlerle mümkün olabilir. Ayrıca uluslararası alanda daha fazla rekabet edebilmek için markalaşma yatırımlarına özel bir önem vermemiz lazım. Yeni ürün geliştirilmesi, pazar trendlerinin takip edilmesi ve müşteri ihtiyaçlarının karşılanması gibi yöntemlerin devreye alınması hayati önem taşıyor” ifadelerini kullandı.