Denizli’nin kuru meyve ihracatı yüzde 48 arttı

Denizli'den kuru meyve ve mamulleri ihracatı bu yılın Ocak-Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 48’lik artışla 12,3 milyon dolara ulaştı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Denizli’nin kuru meyve ihracatı yüzde 48 arttı

TAHİR AYGÜN / DENİZLİ

Pandemi süreci ile başlayan ve giderek artan taleple kuru meyveye talep arttı. Kuru meyve sektörünün Denizli için büyük bir fırsat olduğunu belirten Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Hüseyin Memişoğlu, özellikle Avrupa’dan yoğun talep aldıklarını söyledi.

Denizli'den gerçekleştirilen kuru meyve ihracatının bu yılın Ocak-Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 48’lik artışla 12,3 milyon dolara ulaştığı bilgisini veren Memişoğlu, “Bu dönemde Denizli’nin toplam tarım ihracatı yüzde 11 oranında artarak 147 milyon dolar olarak gerçekleşti. Tarım alt sektörleri arasında güçlü konumunu sürdüren kuru meyve ve mamulleri sektörü, yılın ilk beş ayında ilimizin toplam tarım ihracatından yüzde 8 pay aldı.” dedi.

2023 yılı ihracatının ise 21,8 milyon dolar olduğunu belirten Memişoğlu, kentten özellikle leblebi, ay çekirdeği, kabak çekirdeği, kuru kayısı, yer fıstığı, çam fıstığı ve kuru üzümün ihraç edildiğini aktardı.

Ana pazar Avrupa Birliği ülkeleri

Avrupa Birliği ülkelerinin yüzde 73 payla sektör ihracatında ana pazar olduğunu kaydeden Memişoğlu, “2024 yılının Ocak-Mayıs dönemini kapsayan ilk beş ayında Yunanistan, İtalya, Bulgaristan, İspanya ve Hollanda’nın ön plana çıktığını görüyoruz. Diğer yandan, ABD’ye kuru meyve ihracatı aynı dönemde yüzde 90’nın üzerinde artış gösterdi.” şeklinde konuştu.

Sürdürülebilir tarım uygulamalarının önemine de dikkat çeken Memişoğlu, şunları kaydetti: “Kuru ve kabuklu meyvelerin üretiminde ve ihracatında ülkemiz dünya genelinde lider konumda. Bu konumu korumak adına, Avrupa’nın ana gündemi olan sürdürülebilirlik konusunun, sektörde faaliyet gösteren firmalarımızın da ana gündemleri olması gerekiyor. Tüketici tercihlerinin ve beklentilerinin değiştiği bir dönemdeyiz. Bu değişime ve dönüşüme ayak uydurmak, ancak sürdürülebilirlik ekseninde gerçekleştirilen üretim metotlarıyla mümkün olduğunun bilincindeyiz.”

 

Şehirler