Denizli, coğrafi tescilli ürünleriyle dış ticaret potansiyelini artıracak

DENİZLİ - Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan, tescilli ürünlerin uluslararası Coğrafi İşaretleme (CI) sistemine taşınmasıyla önemli bir dış ticaret potansiyeli oluşturulacağını söyledi.
Bulunduğu coğrafyaya, iklime, kültüre veya üretim tarzına ilişkin farklı özellikler taşıyan ürünlerin, tüketicinin öncelikli tercihlerinden olduğunu, coğrafi işaret taşıyan ürünlere yönelik talebin giderek arttığını söyleyen Uğur Erdoğan, CI sisteminin, ürünleri koruma altına alarak, uluslararası arenada üreticilerine yeni ve daha güçlü bir rekabet şansı tanıdığına dikkat çekti. Erdoğan, “Türkiye, ürün açısından zengin bir potansiyele sahip olmasına rağmen AB’nin CI sistemine kayıtlı sadece beş ürünü var. Tekstil ihracatı açısından Türkiye’nin önde gelen illerinden Denizli’nin coğrafi işaretli ürünlerinin uluslararası CI sisteminde kayıtlı olması, önemli bir dış ticaret potansiyeli oluşturacak ve bölgede gelir artışlarına neden olarak kalkınmayı destekleyecektir” diye konuştu.
Oda olarak Denizli traverteninin coğrafi işaret belgesini aldıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: “Yaşadığımız pandemisi süreci, üretimde güven sağlayabilen ülkelere ilgiyi artırdı. Türkiye, hızlı ve ucuz tedarik avantajının yanı sıra kolay ulaşılabilir ve denetlenebilir güvenli üretimiyle, öncelikli tercih edilen tedarikçilerden biri haline geldi. Bu noktada oluşan fırsatı değerlendirmeliyiz. Denizli’de üretilen Karın Tereyağı’na da coğrafi işaret almak istiyoruz. Bununla ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Çalıştay ve toplantılar yaptık, rapor hazırladık.”

“Son yıllardaki atılımımız umut veriyor”

Denizli leblebisi ve Denizli kebabının coğrafi işaret tescilini alan Denizli Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Tefenlili ise, Pamukkale Belediyesi tarafından yürütülen Denizli kekiği tescil çalışmalarının içinde yer aldıklarını söyledi. Küresel salgının güvenli gıda ve coğrafi işaretin önemini bir kez daha ortaya çıkardığını belirten Tefenlili, “İnsanlar artık her gıdaya aynı yaklaşmıyor. Belirli standardı, kalitesi olan gıdalar tercih ediliyor. Kendimizden örnek verecek olursa COVID-19 sürecinde leblebi başta olmak üzere kuruyemiş tüketimi arttı. Ürün çeşitliliği bakımından gayet zengin bir ülkeyiz. Fakat coğrafi işaret konusunda biraz geç kaldık. Avrupa ve Amerika bizden bu konuda çok ileride ama bizim özellikle son 10 yıldaki atılımımız gelecek için umut vaat ediyor. Coğrafi işaret alan ürünlerimizin gerçekten çok daha kolay pazar bulacağını, daha da değerli bir şekilde alınıp satılacağını öngörüyorum” değerlendirmesini yaptı.
Çameli fasulyesinden sonra Çameli Kilimi ve Elmalı Bezi’nin coğrafi işaret tescilini alan Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, yöresel değerlerin alternatif turizmi geliştirme çalışmalarına önemli katkı sağlayacağına inandığını söyledi.

Kekik, kiraz ve tereyağı sırada

Yöreye özgü ürünlerini Ulusal Coğrafi İşaret Belgesi ile tescillemek için son yıllarda daha duyarlı davranan Denizli’de geçen yıl Çameli Belediyesi Elmalı Bezi ve Çameli Kilimi’nin, Çal Ziraat Odası ise Çalkarası üzümünün coğrafi işaret belgesini aldı. Daha önce Denizli Traverteni, Babadağ Kekik Balı, Buldan Bezi, Buldan (Alandız) Kestanesi, Çameli Fasulyesi, Denizli (Kızılca) Leblebisi, Denizli Tandır Kebabı, Tavas Baklavası, İsabey Çekirdeksiz Üzümü ve Kale Biberi’ni tescilleyen Denizli, Türkiye üretiminin yüzde 90’ını gerçekleştirdiği Denizli Kekiği, üretimin büyük bölümünü ihraç ettiği Honaz Kirazı ve son dönemde lezzetiyle daha çok talep gören Karın Tereyağı’nı coğrafi işaret belgesiyle tescillemek için çalışmalar yapıyor.