Çin’e ofis kuran Growth Lead LLC, markalarını Türkiye’ye de taşımayı planlıyor
Dünyanın en büyük perakende devleri Amazon ve Walmart’ın da içinde bulunduğu 13 zincir marketin vendor unvanlı ana tedarikçilerinden olan Growth Lead LCC, tedarik planlarını Çin’e yönlendirdi. Çin’e ofis kuran firma, burada oluşturacağı markaları Türkiye’ye de taşımayı planlıyor.
ABDULLAH SÖNMEZ / ESKİŞEHİR
Türkiye’deki şirketi Approach Leadership A.Ş. aracılığıyla iç piyasadan tedarik ettiği ürünleri dünyanın en büyük perakende devlerine ihraç eden Growth Lead LLC, Amazon, Walmart, UNFI, KeHe, Kroger, HEB, QVC/HSN, Wayfair, Target, TXB, Giant Eagle ve Meijer gibi zincir marketlerin Amerika’daki lisanslı vendor (B2B tedarikçi) unvanlı ana tedarikçilerinden biri konumunda bulunuyor. Kısa geçmişine rağmen ihracatta gösterdiği başarıyla ülke ekonomisine ciddi katkı sağlayan firma, 2 zincir marketle başladığı yolculukta bugün 13 zincir markete ürün sağlama başarısına ulaştı.
Amerika’da perakende devlerinin bazı dönemlerde alımlar yaptığını belirten Growth Lead LLC CEO’su Can Akalın, sahip oldukları bazı proses ve referanslar sayesinde bu büyük pazara mal tedarik edebildiklerine dikkat çekti. Türkiye’de uygun şartları taşıyan firmalar ile görüşüp ürün tedarik ettiklerini aktaran Akalın, global pazardaki en büyük zincir marketlerin tedarikçi havuzunda yer alarak bu ürünleri ABD’ye sattıkları bilgisini paylaştı. 2024 – 2025 ve 2026 tedarik planlarını Çin’e yönlendirdiklerini açıklayan Akalın, “Türkiye, şu an maalesef Çin ile rekabet edebilecek konumda değil. Türkiye’deki fiyatların tutmamasından dolayı artık Amerika’ya Çin’den mal alıp satmanız gerekiyor. Bu yüzden tedarik planlarımız doğrultusunda Çin’e bir ofis kurduk. Orada markalar oluşturup Türkiye’ye de taşımayı planlıyoruz” diye konuştu.
İç piyasadaki şirketlerin ihracat çalışmalarına yön veriyor
Dijital pazarlama kanalıyla ihracat gerçekleştirmeyi planlayan firmalar için yazılım hizmeti de sunduklarını vurgulayan Akalın, müşterilerine pazar analizi, sektör ve rekabet raporu ve yatırım planlaması konularında yardımcı olduklarını belirtti. Şirketlerinin Amerika’da en doğru müşteriyi en hızlı zamanda bulabilme yeteneğine sahip olduğunu kaydeden Can Akalın, global pazardaki gelişmeleri iç piyasadaki şirketlere aktararak onların ihracat çalışmalarına yön verdiklerinin altını çizdi.
“Türkiye ihracatı tehlikeli sinyaller veriyor”
Son dönemlerde ihracatın büyüdüğüne dair yapılan açıklamalara rağmen, bu görüşe katılmadığını belirten Can Akalın, Ukrayna-Rusya savaşının etkilerine vurgu yaparak şu anki global ekonomik dengelere dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Orta Doğu'da Mısır'ın tedarikin kalbi haline geldiğine dikkat çeken Akalın, Avrupa'nın ise geçen yıl aldığı dört yıllık kısıtlamalarla sıkı bir döneme girdiğini açıkladı. Bu durumun tüketim oranlarında yüzde 60’lık bir daralmaya yol açtığını ifade eden Akalın, Türkiye ihracatının bu ortamda büyük bir büyüme kaydedeceğini öngörmediğini söyledi.
Türkiye'nin Amerika pazarına girmesi konusunda da karamsar bir tablo çizen Akalın, fiyatların enflasyonist ortamdan dolayı son bir yılda üç kat arttığını ve bu nedenle Türk markalarının ve ürünlerinin Amerika pazarına girişinin mümkün gözükmediğini dile getirdi. Bu noktada üreticinin yüksek kar marjı beklentisinin sona erdiğini söyleyen Akalın, “Ancak üreticilere de hak veriyorum, her geçen gün artan maliyetler Çin pazarına ve ithalata yönlendiriyor" dedi. Mevcut durumda ihracatın kilit bir pozisyona gireceğini ve bunun da korkutucu bir tablo oluşturduğunu belirten Can Akalın, "İhracatın büyüdüğüne dair yapılan açıklamalar, mevcut ekonomik ve siyasi gelişmeler göz önüne alındığında pek de inandırıcı değil. Ekonomik göstergeler ve global piyasalardaki değişimler doğrultusunda, Türkiye'nin ihracat stratejilerini gözden geçirmesi gerekiyor” diye konuştu.