“Çiftçilerin mazot, gübre ve ilaç girdilerinden vergi alınmasın”
COVID-19 vakalarının artmasıyla alınan son kapanma kararı, tarım ve gıdanın önemini bir kez daha ortaya çıkardı. Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, bu süreçte tarımda dışa bağımlılığın azaltılması ve üreticinin elinden tutulması için girdilerden vergi alınmamasını talep etti.
Gülsüm ERDEM EMEN
ADANA - Üzerinden bir yıl geçmesine rağmen koronavirüs salgının artarak devam etmesiyle alınan son kapanma kararı, tarım ve gıdanın önemini bir kez daha ortaya çıkardı. Türkiye’de tarımın merkezlerinden ve dünyanın sayılı ovalarından biri olan Çukurova’da faaliyet gösteren Adana Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Şahin Bilgiç, “Çukurova sadece Adana Tarım İl Müdürlüğü’nün planlayabileceği bir ova değil. Tarım paydaşlarıyla birlikte planlama yapılmalı” dedi.
DÜNYA Adana Temsilcilerinden Gülsüm Erdem Emen’e konuşan Bilgiç, “Adana toprağının bir karışını bile ekmeden boş bırakamayız” diyerek, bölge çiftçisinin büyük bir gayret ile çalıştığını ancak girdi maliyetlerindeki dışa bağımlılık nedeniyle yaşanan fiyat artışlarının çiftçinin belini büktüğünü dile getirdi. Bilgiç, üreticinin yanında olunması ve elinden tutulması gerektiğini, bu nedenle gübre, ilaç, mazot gibi girdilerde dışa bağımlı olan ülkemizde tarımı desteklemek adına devletin vergi almaması gerektiğini ifade etti. Şahin Bilgiç, şöyle devam etti: “Yaz kış demeden üretiyorsa bu insanın elinden tutmak lazım. Gıda güvenliği, sürdürülebilir tarım burada başlıyor. Üreticimiz birçok girdide dışa bağımlı. Dışardan alınan gübreyi, ilacı kullanıyor, bunlar pahalı şeyler. Mazotta da dışarıya bağımlı. Döviz artıyor, bu girdiler de artıyor. Tarımın sürdürülebilirliğini sağlamak için bu girdilerin düşmesi lazım. Tarladan sofraya diyoruz. Alım gücü düşen toplumda, ürünün sofraya pahalı gitmesi de ayrı bir problem. Bu nedenle üretici emeğinin karşılığını alacak. Ama üretici ile tüketicinin arasındaki makasın çok açılmaması lazım. İşte burada devlet, devlet olmanın gereğini yerine getirecek, görevini yapacak. Gerekirse üreticiye verdiği mazotun vergisini almayacak. Mazot örneğin bugün 6 liraysa vergisi alınmayınca 3 lira olacak. Girdi maliyetleri yarı yarıya düşen üretici, ürününü daha ucuza üreteceği için tüketicinin sofrasına gelecek tarım ürünü de daha uygun olacak. Bu dengeyi sağlamanın yolu üreticinin girdi maliyetlerini aşağıya çekmekle mümkün.”
“Tarım toprakları imara açılmamalı”
Son yıllarda tarıma dayalı sanayi bakımından bölgede ciddi bir gelişme olduğuna dikkat çeken Şahin Bilgiç, nişasta fabrikalarının, etanol fabrikalarının ve biokütle enerji tesislerinin yoğunlaştığını söyledi. Borsa olarak bölge insanını zenginleştirecek katma değerli ürünlere yönelik çalışmalar yaptıklarını aktaran Bilgiç, şunları kaydetti: “Tarımsal sanayide de bölgemiz çok iyi durumda. Ürünlerin katma değerini yükselterek bölge insanımızı zenginleştirebiliriz. Bölge olarak tarım potansiyelimizi nasıl katma değerli hale getirebileceğimizi planlamaya çalışıyoruz. Bu noktada Sera OSB’miz üretime geçmek üzere. Gıda OSB, Balıkçılık OSB devreye girecek. Pandemi bazı şeyleri yavaşlatıyor ama 2021-2022’de bu yatırımlar bölgemize katkı sunacak. Bu yatırımlarla katma değerli, ihraç ürünler üretilecek. Topraklar bizim için önemli. Burası Çukurova. Havanın, suyun, toprağın bir ahengi var burada. İşte verimi de kaliteyi de artıran bu. Bunu bozmadan yarın çocuklarımıza, torunlarımıza daha iyi bir gelecek hazırlayacaksak bu toprakların kıymetini bilmeliyiz. Tarım topraklarını kesinlikle imara açmamak lazım. Bu topraklar insana değer katan topraklar.”
“Bir an önce damlama sulamaya geçilmeli”
Tarımda kesinlikle plansız bir şey yapılmayacağını vurgulayan Şahin Bilgiç, “Çukurova sadece Adana Tarım İl Müdürlüğü’nün planlayabileceği bir ova değil. Tarımın paydaşlarıyla planlanması lazım. Böyle bir dönemde salma sulama ile sulama yapamazsınız. Bir an önce damlama sulamaya geçilmeli. Bununla ilgili planlamalar yapılıyor ancak bir türlü hayata geçmiyor. Adana’nın en önemli projeleri arasında öncelik buna verilmeli. Damlama sulama pahalı olabilir ama Adana üç, beş seneye bunun maliyetini çıkarır” diye konuştu.
“Patates dağıtımı üreticiye zarar veriyor”
Bölgede patates hasadının yakında başlayacağını hatırlatan Şahin Bilgiç, şunları söyledi: “Geçen yıldan patates vardı. Devlet aldı, dağıttı, dağıtıyor. Ama bu tarladakini olumsuz etkileyecek. Turfanda patates, soğan Adana’dan gidiyor. Bu ürünlerde üreticinin zararının telafisi çok zor. Patates, soğan tarlaları pahalı. Kiralıyorsa, dönümünü 800- 1000 TL’ye kiralıyor. Bunlar ciddi maliyet. Tarlada çuvallama geçen yıllarda 1 liranın altına düşmedi. Siz 1 liraya mal olmuş ürünü 50 kuruşa, 70 kuruşa sat derseniz, o ürün tarlada kalır.” Geçmişte bunu karpuzda da yaşadıklarını ifade eden Bilgiç, bu konuda ise şunları dile getirdi: “Karpuz tarlada bırakıldığında sinek, böcek oluyor ve çevreye zarar veriyor. Narenciyede Akdeniz sineği ile az uğraşmadık, hala uğraşıyoruz. Küçük bir leke kaldığında ihraç edemiyoruz. Bir şey yaparken dört dörtlük planlama yapmak zorundayız. Bölge iyi bir bölgenin iyi değerlendirilmesi lazım. Üreticimiz çok gayretli, çok çalışıyor. Birçok yerden verimi daha yüksek alıyor. Buna rağmen sıkıntı bitmiyorsa demek ki burada maliyetlerde bir sorun var. Bunu çözmek lazım.”