Çatıya kurulan GES’ler, 3 yılda kendini amorti ediyor
Eskişehir ve bölgesinde anahtar teslim GES kurulumları gerçekleştiren ENROOF Enerji’nin Genel Müdürü Yasin Bayraktar, Türkiye’de çatılara kurulan GES sistemlerinin yaklaşık üç yıl içerisinde kendini amorti edebildiğini söyledi. Bayraktar, Eskişehir ve bölgesine hizmet veren firmalarının, yüksek verimlilik ve performans değerlerine sahip uzun soluklu projeler gerçekleştirdiğini söyledi.
Ayşe KAYTAN UÇAK
ESKİŞEHİR - Türkiye’nin en büyük EPC firmalarından biri olan IBT Solar’ın bölgedeki partneri olduklarını belirten Bayraktar, IBT Solar’ın sektördeki 10 yılı aşkın tecrübesi, 200MW üzerine ulaşan referansı ve Alman IBC Solar firması ile olan güçlü iş birliği sayesinde yatırımcılarına profesyonel ve kurumsal çözümler sunduklarını ifade etti. Bayraktar, yatırımcıya kurulum öncesi ve kurulum sonrası şu hizmetleri verdiklerini aktardı: “Kurulum öncesi yasal izinlerin ve çağrı mektubunun alınması, mevzuat danışmanlığı, projelendirme ve mühendislik hizmetleri, gölge analizleri, üretim simülasyonları, optimizasyon ve doğru proje hizmeti veriyoruz. Kurulum sonrasında ise performans takibi, tesis yönetimi, uzaktan izleme ve temizlik hizmetlerimiz ile tesisin maksimum verimde çalışmasını sağlıyoruz. Yatırımcıya sadece bu yatırımı yapmak için karar vermek kalıyor.”
Yasin Bayraktar, 25 yıl enerji üretmesi planlanan bir GES yatırımı planlarken, bu süre boyunca tesisin minimum arıza ve maksimum verimle kesintisiz çalışmasının önemli olduğuna vurgu yaptı. Bayraktar o yüzden yatırımcının; deneyimli, referansları güçlü, insan kaynağına yatırım yapan, gelişime açık, kurulum sonrasında karşılaşabileceği arızalarda uzun yıllar boyunca hızlı destek alabileceği kalite/fiyat oranı yüksek ve yerli EPC firmalarını tercih etmesi gerektiğini söyledi.
“Çatı üstü GES kurulum yatırımlarında talep patlaması yaşanıyor”
Enerji maliyetlerine yapılan son zamlar ile birlikte çatılara kurulan GES sistemlerinin, kendini yaklaşık üç yıl içerisinde amorti edebildiğine dikkat çeken Bayraktar, “Teşvik sisteminde yapılan değişikle, lisansız Güneş Enerji Santralleri (GES) ve Rüzgar Enerji Santralleri (RES) yatırımları 4’üncü Bölge Teşvik kapsamına alındı. Yatırımcı, yaptığı yatırımın yaklaşık yüzde 30’unu gelir vergisi ve kurumlar vergisinden düşebiliyor. Böylelikle yatırımcının yatırım yapmamak için bahanesi kalmadı” dedi.
Çatı üstü GES kurulum yatırımlarında, geçen yıla oranla talep patlaması yaşandığına dikkat çeken Bayraktar, “Yatırım iştahında yaşanan bu artışa karşılık, panel tedarikinde de sıkıntılar yaşanmaya başlandı. Sektörümüz şuan da gençlik yıllarını yaşıyor. Çok hareketli ancak bir o kadar da hataya açık. Özellikle çatı üzeri GES’ler, arazilerdeki uygulamalara göre daha zordur ve tecrübe gerektirir. IBT Solar da, Türkiye’de en çok çatı referansı olan firmalardan biri. Enroof Enerji olarak bu tecrübe ile her tipte ve zorluktaki çatılar için müşterilerimize özel çözümler sunuyoruz. Özellikle büyük MW’lı yatırımlarda, EPC firmalarının mühendislik tarafının güçlü, etkin ve yetkin, tedarik zincirinin kuvvetli, kadrosunun tecrübeli, finansal yapısının güçlü olması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
“İşletmenin enerji maliyetini düşürüyor”
İmalat sanayisinde faaliyet yürüten işletmelerin en önemli giderleri arasında enerjinin bulunduğuna işaret eden Bayraktar, çatılara yapılan GES yatırımının hem ülkemizin elektrik yükünü hem de işletme maliyetlerini ciddi oranda düşürerek, ekonomiye katkı sağladığına vurgu yaptı. Bayraktar, “Hali hazırda elektrik faturası ödeyen bir firma her ay ödediği fatura kadar kısmı, kendi sermayesinden alıyor ve başkasının sermayesine aktarıyor. Bu yatırımı yaptığı zaman sermayesi cebinde kalmış olacak. Yapmadığı zaman zaten üç yılda bu yatırım bütçesini elektrik faturası olarak ödemiş olacak. Enerji maliyetlerindeki artışın kredi faiz oranlarına kıyasladığımız zaman daha fazla arttığını görüyoruz. Böyle düşünürsek, bu yatırım öz sermaye harcanmadan da yapılabilir” ifadelerini kullandı.
“Fosil yakıt kullanımının en hızlı şekilde sonlandırılmalı “
Özellikle son yıllarda birçok ülkenin başta kömür olmak üzere fosil yakıtlardan çıkış stratejileri ortaya koyduğunu ve dünya çapında temiz enerji dönüşümün giderek daha da yaygın hale geldiğine işaret eden Bayraktar, şunları söyledi: “Fosil yakıtlardan uzaklaşıldıkça ya da yenilenebilir enerji kaynaklarına eğilim arttıkça, sera gazı emisyonunun azaldığı tüm çevrelerce kabul görmektedir. Türkiye olarak bizde Paris İklim Anlatmasını imzalayarak bu konuda bir adım attık. Dünya yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçiş yolunda hızla ilerliyor. Firmalar, biran önce yeşil enerjiye geçerek buna katkı vermelidir. Ülke olarak kömürden çıkışı hızlandırmamız gerekiyor.”