Bıçakçılar, katma değerli ihracatta 71 yıllık kanuna takılıyor

ALİ ŞAHİN/BURSA
Türkiye’de geçmişten günümüze uzanan en büyük kültürel miraslar arasında yer alan bıçakçılık, 15 Temmuz 1953’te kabul edilen ve sonrasında yönetmeliklerle güncellenen 6136 sayılı kanuna takılmaya başladı. İlgili kanunun 4. maddesinde “Ülke içinde kama, hançer, saldırma, şişli baston, sustalı çakı, pala, kılıç, kasatura, süngü, sivri uçlu ve oluklu bıçaklar, topuz, topuzlu kamçı, boğma teli veya zinciri, muşta ile salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel nitelikteki benzeri aletlerin yapımı yasaktır” ifadesi yer alıyor. Sektör temsilcileri bu maddenin bazı ülke ordularının özel olarak talep ettiği kılıçların yanı sıra özellikle son dönemde Orta Doğu coğrafyasından gelen hediyelik kılıç ve hançer gibi taleplerinin karşılanamamasına ya da kayıt dışı olarak üretimlerinin yapılmasına neden olduğunu belirtti.

“İhracat yapmak için bile üretsek suçlu oluyoruz”

Sektördeki markalaşma çalışmaları ile birlikte uluslararası arenada Türk bıçaklarının bilinirliğinin her geçen gün arttığını söyleyen bir bıçak üreticisi, “Bıçağımızı dünyaya tanıtırken, farklı ülkelerden gelen talepleri de değerlendiriyoruz. Mesela daha az gelişmiş diyebileceğimiz ülkelerde bazı ordular envanteri için kılıç, süngü istiyor. Ayrıca son dönemde Ortadoğu coğrafyasında hediyelik kılıç ve hançer oldukça popüler hale geldi. Devlet başkanlarının bile bu tarz hediyeler verdiğini görüyoruz. Ayrıca dünyanın birçok noktasında dönem dizileri çekiliyor ve bu alanlarda da kılıç konusunda ciddi bir talep var. Bütün bu alanlar üretici sayısı çok az olduğu için oldukça katma değeri yüksek dönüşler alabileceğimiz bir nokta ama kanun maddesine takılıyoruz. Uçları kapalı olmak kaydıyla, hediyelik ya da film/dizi setlerinde kullanılmak üzere kılıç, hançer, kama gibi ürünlerin imalatı için yetkililerin adım atmasını bekliyoruz. Bugün iyi sayılabilecek 3 kilogram ağırlığındaki hediyelik bir kılıcın ihracat değeri 3 bin ila 3 bin 750 dolar arasında değişiyor. Ülkemizin ihracat rakamları ile kıyaslanınca bu önemli bir rakam” dedi.
Halihazırda gelen talepler için üretimlerin yapıldığını ve bu konuda şikayet üzerine polisin de zaman zaman konuya dahil olduğunu vurgulayan başka bir bıçak üreticisi ise “Bu kanun maddesine rağmen üretim hala yapılıyor ve ekonomisi de büyük oranda kayıt dışı olarak dönüyor. Ayrıca üretimi yasak birçok ürünü internette bile bulabiliyorken ihracata yönelik üretim yapanların ihbar üzerine suçlu olarak gösterilmesi birçok ustanın bu alandan çekilmesine neden oluyor. Ülkemizde bıçakçılığı korumak istiyor ve bu alandaki katma değeri yükseltmek için gelen taleplere uygun çözümlere ihtiyacımız var. Önümüzde talebin olduğu bir pazar var ve bu pazara sırtımızı dönmememiz gerekiyor” diye konuştu.