'Balıkçılık turizmi küçük ölçekli balıkçılara 3 saatte 100 Euro kazandırabilir'
Küçük ölçekli balıkçıların gelirlerini artıracak çözümlerden biri olarak öne çıkan balıkçılık turizmine katılan turistler, avcılık etkinliklerini izliyor, avcılığa katılabiliyor, ağ yapımını gözlemliyor, avlanan balıkları teknede yiyebiliyor, balıkçının yaşadığı ortamlarda konaklayabiliyor.
DUYGU GÖKSU / İZMİR
Balıkçılık kültürünü başta genç kuşaklar olmak üzere bu alana ilgi duyan kesimlere aktarmayı önemseyen ve ek gelir sağlamak isteyen küçük ölçekli balıkçılar, balıkçılık turizminin altyapısının oluşmasını bekliyor.
Balıkçıların bu turizmin gelişimini hoş karşılayacağını ifade eden Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Kıdemli Balıkçılık ve Su Ürünleri Yetiştiriciliği Teknik Uzmanı Haydar Fersoy, “Yurtdışında balıkçılık turizmine katılan bir turist 3-4 saatlik bir balıkçılık etkinliğine 100 euroya ulaşabilen bir ücret ödüyor. Bu bakımdan, balıkçılık turizmi küçük ölçekli balıkçılara ek gelir sağlaması yönünde güzel bir seçenek sunabilir” diye konuştu.
Akdeniz ülkelerindeki belli başlı uygulamalarda, balıkçılık turizmini yapacak teknelere yüksek güvenlik ve sağlığa uygunluk koşulları konduğunu ifade eden Fersoy, “Bu durum, ilk aşamada küçük ölçekli balıkçılar için kısıtlayıcı bir etmen olabilir. Turizm rehberleri eşliğinde balıkçılık turizminin gerçekleştirilmesi girişimleri de var. Balıkçıların buna sıcak bakmadığı kanısındayım” dedi.
İlk olarak İtalya’da 1990`lı yılların başlarında gözlenen balıkçılık turizmi uygulamalarının, ardından Fransa, İspanya, Yunanistan, Cezayir gibi ülkelerde de denenmeye başladığını söyleyen Fersoy, “İlk yasal kapsamlı düzenlemeler İtalya ve Fransa’da yapıldı. Türkiye’de de son yıllarda bu yönde çalışmalar yapılıyor. Bu turizm çeşidinin geliştirilmesini kolaylaştıracak yasal ve kurumsal çerçevelerin geliştirilmesini amaçlıyoruz” diye konuştu.
FAO desteğinde yürütülmekte olan bir proje kapsamında, İzmir ve Muğla olmak üzere iki seçilmiş yörede, pilot balıkçılık turizm uygulamalarının yapılacağını söyleyen Fersoy, “Ardından ulusal balıkçılık turizm stratejisi hazırlanacak. Türkiye’de, başta Ege Denizi’nde a olmak üzere bu turizm uygulamasına örnek oluşturacak küçük çaplı uygulamalar olagelmiştir” dedi.
Su ürünleri yetiştiricileri de turist ağırlayabiliyor
Balıkçılık turizminin Akdeniz’deki uygulamalarında sadece balık avcılığını değil, su ürünleri yetiştiriciliğini de kapsama alınmasının hedeflendiğini söyleyen Fersoy, “Yetiştiricilerin, turist ziyaretçileri kabul etmesinde, önemli çekinceleri olabiliyor. En bilinen uygulamalarda turistler, avcılık etkinliklerini izliyor veya avcılığa katılabiliyor. Ağ yapımını gözlemliyor, avlanan balıkları teknede yiyebiliyor, balıkçının yaşadığı ortamlarda konaklayabiliyorlar. Bu şartlar, Türkiye’de de kolaylıkla sunulabilecek durumda” ifadelerini kullandı.
Gerekli düzenlemeler sonrası, bu turizme katılmaya yasal olarak hak kazanmış belirli sayıda balıkçının, yarı-zamanlı veya belirli dönemlerde bu etkinliğe katılabileceğini söyleyen Fersoy, “Küçük ölçekli balıkçılığın, balıkçılık kaynaklarının korunmasındaki önemiyle, geleneksel küçük balıkçılığın barındırdığı kültürel değerinin vurgulandığı kamu bilinçlendirme çalışmaları, balıkçılık turizmine ilgi oluşturulmasında yararlı olacaktır” dedi.
