Bakliyat, faydaları ile depremde de ön planda
Mersin Ticaret Borsası ve Ulusal Baklagil Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, Türkiye’nin yaşadığı pandemi ve deprem süreçlerinde temel gıda olan bakliyatın stratejik önemine dikkat çekerek, “Önümüzdeki dönem için sektör olarak üretimden nihai tüketime kadar zincirin her bir halkası daha da güçlendirilmelidir. Kapasitemizin 2 katı kadar bakliyat üretme ve işleme gücümüz var” dedi.
Mehmet Nabi BATUK
MERSİN - Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaklaşık 13,5 milyon vatandaşın etkilendiği depremlerin ardından en temel ihtiyaç olan gıda ürünlerine talebin yoğun bir şekilde arttığını ifade eden Mersin Ticaret Borsası ve Ulusal Baklagil Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, pandemi sürecinde olduğu gibi deprem sonrasında en fazla talep gören ürünlerden birinin bakliyat olduğunu kaydetti.
Depremi takip eden ilk günlerde bakliyatın daha çok konserve şeklinde hazır gıda olarak ihtiyaç duyulduğunu ancak aşevleri ve mobil mutfakların kurulmasıyla birlikte kuru bakliyata olan taleplerin de hızlı bir şekilde arttığını dile getiren Abdullah Özdemir, “Halen devam eden pandemi, şu an içerisinde bulunduğumuz deprem süreci tarım ve gıda sektörü içerisinde bakliyatın önemini açık bir şekilde göstermiştir.
Diğer yandan 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyar kişi olacağına yönelik tahminler ve bu doğrultuda oluşacak olan gıda ihtiyacı sektörün mevcut stratejik önemini daha da artıracaktır. 2022 yılı üretimi olan 1,3 milyon tonun iki katını üretecek potansiyel ve işleyecek kapasite ülkemizde bulunmaktadır.
Önümüzdeki bu dönem için sektör olarak üretimden nihai tüketime kadar zincirin her bir halkası daha da güçlendirilmelidir. Uygulanan mevcut politikaların etki analizinin gerçekçi bir şekilde yapılarak eksik alanların tespit edilmesi ve bu eksikleri giderecek uzun vadeli kalıcı politikalar oluşturulması bu kapsamda yararlı olacaktır. Böylece ülkemiz gelecekte hem üretim hem de yerli ürünler ile ihracat yönüyle sektörün hâkimi ülkeler arasında yeniden yer alabilecektir” dedi.
“Tohumculuk şirketimiz faaliyetlerini genişletiyor”
İnsanlık için böylesine faydalı olan bakliyat ürünlerinin artması, daha dayanıklı ve kaliteli ürünler olarak üretiminin ve kullanımının yaygınlaşması için Mersin Ticaret Borsası olarak çalışmaları aralıksız sürdürdüklerini ifade eden Abdullah Özdemir,
“Tohumculuk şirketimiz Türkiye'nin farklı bölgelerinde kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek ve barbunyada ıslah, geliştirme ve sertifikalı tohum üretim hizmetlerini her yıl daha da genişleterek sürdürüyor. Ülkemizde kuru fasulye, nohut ve mercimek tohumu konusunda 17 özel sektör tohumculuk şirketlerince üretilen toplam 44 çeşit tohumun 10 adedi şirketimize aittir. 2015 yılında başlayan sertifikalı tohum üretim hacmimiz artarak devam ediyor.
Sertifikalı tohum üretimi ve ıslah çalışmalarında lokasyon sayısı da yıldan yıla artıyor. Üretim ile ilgili olarak Konya, Karaman, Niğde, Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Bitlis, Yozgat ve Ankara illerinde çalışmalarımız sürüyor. Yeni çeşit geliştirmek amacıyla gerçekleştirilen ıslah faaliyetlerimiz ise Eskişehir, Konya, Karaman ve Adana illerinde devam ediyor” diye konuştu.
Bakliyat Araştırma Merkezi’nde hedef: Katma değeri yüksek türev ürünler
Dünya genelinde tüketiciler arasında bitkisel protein akımının güçlenerek devam ettiğini sözlerine ekleyen Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, bu alanda küresel gıda şirketlerinin Ar-Ge’ye olan talebinin de hızla artığını dile getirdi.
Amerika, Kanada Avustralya, Almanya vb. gelişmiş ülkelerde bakliyatın kendisinin tüketilme oranının düşük olmasına rağmen bakliyatın daha çok konserve, humus, cips, bakliyat unundan ekmek, makarna, salam, sosis, burger, köfte, nugget, snacks, kek, pasta, kurabiye vb. katma değer yaratan türev ürünler olarak tüketildiğini kaydeden Özdemir, şunları söyledi;
“Artan bu pazardan Türkiye’nin de hak ettiği payı alabilmesi için Borsamız Bakliyat Araştırma Merkezi (BAM) çalışmalarını sürdürüyor. Bakliyat ürünlerine yönelik dünya genelinde yapılan Ar-Ge çalışmaları sonucunda oluşan bilgi birikimini ülkemize kazandırıp, sektörümüzün kullanımına sunmayı hedefliyoruz. En önemlisi geçmişten günümüze Anadolu mutfağındaki bakliyat yemeklerinin gastronomiye kazandırılması için özel projeler yürütüp, bakliyat tüketiminin artırılmasına katkı sağlamayı planlıyoruz.”