AKDENİZ PAMUK YOLU ETKİNLİĞİ GERÇEKLEŞTİ “Çıkış yolu: sürdürülebilir üretim tekniklerini”
Akdeniz Pamuk Yolu Etkinliği’ne, Akdeniz coğrafyasının pamuk sektöründeki öncü ülkelerinden Türkiye, Yunanistan, İspanya, İtalya ve Mısır’dan sektör temsilcileri katıldı.
DUYGU GÖKSU / İZMİR
Akdeniz pamuk ülkelerini bir araya getiren, pamuk ve tekstil sektöründeki son gelişmelerin paylaşıldığı Akdeniz Pamuk Yolu Etkinliğinin yedincisi Yunan Pamuk Birliği ile İspanya Ulusal Pamuk Merkezi ortaklığı ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, pamuk üretiminde ve pamuklu ürün sanayisinde sürdürülebilir uygulamaların hayata geçirilmek zorunda olduğunun altını çizdi.
Türkiye’nin Avrupa ve yakın coğrafyasında, pamuk üretim, tüketim ve dış ticaretinde lider, dünyada ise en büyük yedinci pamuk üreten ve beşinci büyük pamuk tüketen ülke olduğunu dile getiren Kestelli, En çok pamuk ithal eden ülkeler arasında beşinci sıradayız. Pamuğun temel hammadde olarak kullanıldığı tekstil ve konfeksiyon ihracatımız 33 milyar dolar seviyelerinde ve bunun yaklaşık 21 milyar dolarını Avrupa’ya gerçekleştiriyoruz” dedi.
Kestelli, iklim değişikliği ile mücadelede sera gazı emisyonlarının azaltılması amacıyla pamuk üretiminde ve pamuklu ürün sanayisinde de sürdürülebilir uygulamaların hayata geçirilmek zorunda olduğunu dile getirdi.
Ousoultzoglou: “Rekabetçi olmak için sorumlu üretim yapmalıyız”
Akdeniz ülkeleri arasında kurulan ticari ilişkilerin çok iyi olduğunu ve bu şekilde devam edeceğini dile getiren Yunan Pamuk Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Prodromos Ousoultzoglou, “2023 zorlu bir yıldı, iklim değişikliğinin yanı sıra karşılaşılan talep sorunları vardı. 2024’te de aynı sorunlar önümüzde duruyor. Rekabetçi bir sektöre sahip olacaksak ürünlerimizi sorumlu bir şekilde üretmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Romero: “Sürdürülebilir su çalışmalarına ihtiyacımız var”
İspanya Ulusal Pamuk Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Paula Romero da, pamuk ekim alanlarında en büyük sorunlardan birinin rezervuarlardaki su kıtlığı olduğunu belirterek, “Rezervuarımız 2024 yılında son 10 yıllık düzeyinin altında kaldı. 2023 yılında yüzde 18,70 olan rezervuar, 18 Kasım 2024’e kadar yaklaşık yüzde 35 oldu. Stratejik planlama ve sürdürülebilir su çalışmalarına ihtiyacımız var” dedi.
