Türkiye’de ilk kez uygulandı! Pirinç tanesi kadar çip meme kanserine ışık tutuyor

Teknolojide yaşanan gelişmeler kritik hastalıklarda hem izlemi kolaylaştırıyor hem de tedavi süreçlerin daha da konforlu hale getiriyor. Son yıllarda görülme sıklığı artan kanser türlerinden olan meme kanserinde erken tanı büyük önem taşıyor. Tedavide yerleştirilen pirinç tanesi kadar çip tedavi sürecine ışık tutuyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Türkiye’de ilk kez uygulandı! Pirinç tanesi kadar çip meme kanserine ışık tutuyor

Teknolojinin gelişmesi ile sağlık alanında üretilen cihazlar ve yeni yöntemler pek çok hastalığın tanısında ve izlem süreçlerinde önem taşıyor. Tedavi süreçlerini de konforlu hale getiren bu yöntemlerden biri de meme kanserinde öne çıkıyor.

Pirinç tanesi kadar çip meme kanserine ışık tutuyor

Pirinç tanesi kadar çip meme kanserine tedavi sürecini kolaylaştırıyor. Son yıllarda görülme sıklığı artan kanser türlerinden biri olan meme kanserinde de erken tanı ve tedavi imkanlarının iyileştirilmesi ile kansere bağlı ölüm oranları da gün geçtikçe azalıyor.

Meme kanseri tedavisinde RFID yöntemi tümörün çıkarılma süreci ve meme korunmasında sağladığı avantajlarla öne çıkıyor. Türkiye’de ilk kez uygulayan Memorial Bahçelievler Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi’nden Prof. Dr. Fatih Aydoğan, meme kanseri tedavisinde radyofrekans teknolojisinin kullanımı hakkında bilgi verdi.

Yöntem kanser hastaları için umut oldu

Radyofrekans teknolojisinin günlük hayatta verileri aktarmak ve nesneleri tanımlamak için kablosuz radyo dalgalarını kullanan bir teknoloji olarak tasarlandığını dikkat çeken Prof. Dr. Aydoğan, yöntemin kanser hastaları için umut olduğunu dikkat çekerek yeni teknolojinin meme ameliyatlarında cerrahlara rehberlik ettiğini söyledi.

 Aydoğan, kullanılan yöntemin memedeki lezyonları işaretlemede kritik olduğunu dikkat çekerek, “Temelde bir etiket ve bir okuyucudan meydana gelmektedir. Lojistik, envanter yönetimi, ürün takibi ve güvenlik uygulamalarında sıkça kullanılmaktadır. Bu teknolojinin sağlıkta kullanılması da kanser tedavisi alacak hastalar için yeni bir umut olmuştur. RFID yöntemi olarak da bulunan radyofrekans teknolojisi, meme koruyucu cerrahide lezyonların hassas bir şekilde işaretlenmesi ve hedeflenmesi için tasarlanmış radyoaktif olmayan bir radyofrekans lokalizasyon sistemidir. Günümüzde bu teknoloji, FDA onayı sonrasında meme ameliyatlarında cerrahlara rehberlik etmek için kullanılmaya başlanmıştır” dedi.

Küçük çipi yerleştirmek 10 dakika sürüyor

RFID teknolojisi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Aydoğan, “RFID teknolojisi pirinç tanesi kadar küçük bir çipten ve bu çipin yerini gösterecek elde taşınabilir bir okuyucudan (detektör) oluşuyor. Bu çipin meme içerisine yerleştirilme işlemi 10 dakikadan az sürüyor ve ameliyattan günler, haftalar veya bir ay önce de işlem yapılabiliyor. Okuyucu çipin yerini ve mesafesini hassas olarak gösterme potansiyeline sahiptir. Ayrıca her çipin, okuyucuda görüntülenen çipe özgü kimlik numarası gibi bir tanımlama numarası mevcuttur” diye konuştu.

Elle tespit edilmeyecek kadar küçük tümörleri tespit edilebiliyor

Yerleştirilen çipin, klinik muayenede elle tespit edilmeyecek kadar küçük tümörlerin yerinin doğru ve hassas bir şekilde belirlenmesini ve çıkarılmasını sağladığını dikkat çeken Prof. Dr. Aydoğan, “Tümörlerin çıkarılması için kullanılan tel yönteminde telin bir kısmı vücudun dışında olduğundan hastaların ameliyattan önce teli çarpmamaya veya hareket ettirmemeye dikkat etmeleri gerekiyordu. Rahatsız edici olmasının yanı sıra, tellerin memeden dışarı çıkması bazı hastalar için sıkıntı vericiydi. RFID yönteminde ise hasta, çipin yerleştirilmesinden sonra memede varlığını hissetmez. Aynı zamanda çipleri kaydırma korkusu olmadan hasta rahatlıkla hareket edebilir” dedi.

Hastalara bir kere çip yerleştirme ile tedaviye başlanıyor

RFID teknolojisi sayesinde hastaların bir kere çip yerleştirme işlemi ile tedaviye başlayabildiğini belirten Prof. Dr. Aydoğan şunları söyledi:

“Tedaviye direkt kemoterapi ile başlanan hastalarda tümörün tam kaybolma durumlarına karşı tümör yatağının (kanserin önceki olduğu bölgenin) doğru bir şekilde çıkarılması için kemoterapi öncesinde tümör sınırlarına yerleştirilmesi gerekmektedir. Bu teknoloji öncesinde; tedaviye başlayacak hastalara kemoterapi öncesinde ve sonrasında iki kez işaretleme işlemi yapılıyordu. Bu yöntem sayesinde hastalar bir kere çip yerleştirme işlemi ile tedaviye başlayabilme imkanına sahip oldu. Bu yöntem tedavi öncesinde metastaz bulunan lenf bezlerinin yerinin belirlenmesini ve ameliyatla çıkarılması kolaylığını da sağlamaktadır. Tedavi öncesinde lenf nodu içine konulan çip ikinci kez işaretlemeye gerek olmadan çipi saptayan özel detektör / okuyucu yardımıyla çıkarılabilmektedir.”

Daha kolay planlama ve daha fazla cerrahi hassasiyet sağlıyor 

Prof. Dr. Fatih Aydoğan, RFID çiplerinin ameliyattan günler hatta haftalar öncesinden yerleştirildiğini dikkat çekerek “Bu yöntem, hastalara ve sağlık ekiplerine planlama konusunda daha fazla esneklik sağlamaktadır. Aynı zamanda RFID yönteminde kullanılan detektör sayesinde çıkarılmak istenen bölgenin yeri, milimetrik ölçülerde hassas bir şekilde belirlenebilmektedir. Bu sayede gereksiz sağlam meme dokusu çıkarılmadan nokta atışı olarak hedefe yönelik bölge çıkarılması sağlanmış olur. Kozmetik olarak da hastalara avantaj sunmaktadır” ifadelerini kullandı.  

Sağlık