“Organize sanayi bölgelerinde kanser farkındalığı oluşturulmalı"

MEHMET NABİ BATUK / ADIYAMAN

Kanser Savaşçıları Derneği ve İhtiyaç Haritası tarafından AstraZeneca Türkiye'nin koşulsuz desteğiyle hayata geçirilen “Kendini Tanı, Erken Tanı Meme Kanseri Farkındalık Hareketi” projesiyle meme kanserine yönelik farkındalık artırıcı çalışmalar devam ediyor. Son olarak Adıyaman’da konteyner kentlerde yaşayan kadınlara yönelik gerçekleştirilen eğitimlerin ardından Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi'nde (KETEM) meme kanseri taramaları yapıldı. Kanser Savaşçıları Derneği Genel Sekreteri Aslı Ortakmaç, İhtiyaç Haritası Yönetim Kurulu Üyesi Esra Arslan Seyithanoğlu ve AstraZeneca Türkiye yetkililerinin de yer aldığı etkinlikte Kanser Savaşçıları Derneği gönüllü hekimi Dr. Maide Mağara tarafından kadınlara iki ayrı seansta farkındalık eğitimi verildi. Ekonomi Gazetesi’ne yaptığı değerlendirmede meme kanseri vakalarındaki yüksek artışa dikkat çeken Kanser Savaşçıları Derneği Genel Sekreteri Aslı Ortakmaç, Türkiye’de her yıl 250 bin vatandaşın kanser tanısı aldığını kaydetti. Meme kanserinin dünyada en çok görülen kanser türü olduğunu vurgulayan Aslı Ortakmaç, “Ülkemizde sigara kullanımından dolayı en yüksek görülen kanser türü akciğer kanseri olarak önümüze çıkıyor. 2’nci olarak da meme kanseri vakaları sık görülüyor. Ancak hem dünyada hem de ülkemizde akciğer kanserindeki vaka sayısı düşüş eğilimini sürdürürken meme kanseri vakalarındaki artış devam ediyor” dedi.

İş dünyası, kanser iletişimini bilmiyor

Kanserle sürdürülebilir şekilde mücadele edebilmek için iş dünyasındaki kanserle ilgili farkındalığın daha da artırılması gerektiğini ifade eden Aslı Ortakmaç, “Kanser tanısı almış insanlarımız iş dünyasında etiketleniyor. Firmalar kanser atlatmış insanlarla uzun süreli çalışmak istemiyorlar. Kanser hastalığını atlatmış insanlar yeniden nüksedebilir denilerek işsiz bırakılıyor. Bu alanda gelişmiş ülkelerde önemli bir mesafe alınırken, Türkiye’de maalesef beklediğimiz farkındalık oluşmuyor. Buradaki en önemli sorun kanser iletişiminin doğru yönetemiyor olmamızdır. Erken tanı için kadın istihdamının yüksek olduğu işletmelerde meme kanseri taramalarına yönelik farkındalık artırıcı çalışmalar yapmalıyız. Dernek olarak önümüzdeki günlerden itibaren organize sanayi bölgelerinde çalışmaya başlayacağız. Ancak fabrikalarda çalışan kadınlar mesai saatleri içerisinde işyerinde oldukları için KETEM’lerden faydalanamıyorlar. Erken teşhis için kadınlarımızı sürdürülebilir periyodlar halinde KETEM’lere erişmini sağlamalıyız. Beyaz yakalı kadınlarımızda bu sorunlar çok yaşanmazken mavi yakada çalışan kadınlarımızda tarama faaliyeti için izin alabilmek çok zor oluyor.  Bu alanda dernek olarak elimizden gelen tüm desteği vereceğiz” diye konuştu.

Kansere karşı akıllı ilaçlarda hızlı bir gelişim sağlandı 

Türkiye’de meme kanseri ile mücadelenin 40 yaş üzeri kadınlara uygulandığını ifade eden Aslı Ortakmaç, şöyle devam etti: “Tarama faaliyetlerinde kullanılan teknikler ve teknolojilerde Avrupa’dan geri kalır yanımız yok. Ülkemizde 40 yaş üzeri kadınlara yönelik 2 yılda bir KETEM’lerde ücretsiz tarama hizmeti veriliyor. Yeni dönemde bu sürenin en az 1 yıla düşürülmesi gerektiğine inanıyoruz. Ülkemizde bu alanda ciddi hizmetler varken bunları kadınlarımıza yeterince duyuramıyoruz. Kadınlarımızı KETEM’lere gitmesini teşvik edecek sinerjiyi oluşturmalıyız. Ayrıca kanserle ilgili teknolojiler ve ilaçlar da hızlı bir şekilde gelişiyor. Bu alanda kullanılmaya başlanan akıllı ilaçlarla hastalarımız sağlıklarına hızlıca kavuşuyorlar. Hedefe yönelik tedavi yöntemlerinde son 10 yılda önemli bir mesafe kaydedildi. Artık kanser hücrelerinin çalışma mekanizmalarını çözüp, oradaki etkileşimi bozacak ilaçlar üzerinde hızlı bir gelişme yaşanıyor. Ancak biz ne kadar iyi ilaç yaparsak yapalım, eğer kadınlarımız arasındaki kanser tarama farkındalığını artıramazsak bu alandaki mücadelemiz eksik kalacak. Bu alanda daha güçlü bir sinerjiye ihtiyacımız var.”