İrfan ordusunun zaferine inanıyoruz

Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferin köklü sonuçlar vermesi ancak irfan ordusu ile mümkündür.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İrfan ordusunun zaferine inanıyoruz

Ela Erozan Gürsel / Datassist Bordro Servisi/İnovasyon Araştırmacısı

Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe gerçek mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır: biri; vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri; memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur. Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir, fakat bu iki ordudan hangisi daha değerlidir, hangisi bir diğerinden üstündür?

Şüphesiz böyle bir tercih yapılamaz

Bu iki ordunun ikisi de hayatidir, yani siz irfan ordusu mensupları sizlere mensubu olduğunuz ordunun değer ve yüceliğini anlatmak için şunu söyleyeyim ki, sizler ölen birinci orduya niçin öldüğünü öğreten bir orduya mensupsunuz. Biz iki ordudan birincisine, vatanı çiğnemeye gelen düşman karşısında kan akıtan birinci orduya - bütün dünya bilir bütün dünya şahit oldu ki - pek muhtemelen sahibiz.

Vatanın dört sene önce düştüğü büyük felaketten sonra yoktan var olan bu ordu, vatana yok etmeye gelen düşmanı kutsal vatan toprağında boğup mahvetti. Yalnız bu orduya sahip olmakla işimiz bitmiş, gayemiz bu ordunun zaferiyle son bulmuş değildir.

Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferin köklü sonuçlar vermesi ancak irfan ordusu ile mümkündür. Bu ikinci ordu olmadan birinci ordunun elde ettiği kazanımlar sönük kalır. Ordularımızın kazandığı zafer sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız ortam hazırladı. Gerçek zaferi siz kazanacaksınız, yaşatacaksınız ve kesinlikle başarıya ulaşacaksınız. Ben ve sarsılmaz inançla bütün arkadaşlarım sizi izleyeceğiz ve sizin karşılaşacağınız engelleri kıracağız.

Mustafa Kemal Atatürk

Bu sözleriyle irfan (ilim) ordusunun başındaki öğretmenlere seslenir Atatürk. Kurtuluş Savaşı kazanılmış, bağımsızlık hedefine ulaşılmıştır ve Lozan Antlaşması’yla Kuva-yi Milliye sınırları çizilerek barış kesinleşmiştir. Atatürk, özgürlük ve bağımsızlığı kendi karakteri olarak tanımlar ve bu niteliklerin kendisinde olduğu kadar milletinin de nitelikleri olması gerekliliğini vurgular. Esareti hiçbir şartla kabul etmez.

Milletin gerçek anlamda bağımsız olabilmesi için, eğitimli, kendi kendine yeten, bilimin ışık tuttuğu, öğrenen ilerleyen bir toplum olması şarttır. İşte bu noktada irfan ordusunu eğitmek yetiştirmek devreye girer. Barış zamanında bilgi ordusunun yetiştirmek, ilerletmek her modern toplumun sorumluluğudur ve geleceğinin garantisidir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün birçok cephede zafer kazanmıştır, hem komutan olarak, hem devlet adamı, hem öğretmen olarak Türk milletine liderlik etmiş, geri alınan Türk toprağının üzerine modern Türk milletini inşa etmiştir. Çocukluğundan okul yıllarına, askerlikten cepheye, sürgün döneminden savaş sonrasına, her dönemde hep okumuş, hep düşünmüş, okuduklarını ve düşündüklerini modern Türk ulusunu şekillendirecek formüllerle birleştiren devrimler gerçekleştirmiştir. Savaştan çıkmış fakir ülkenin kendi kendine ekonomik açıdan yetmesi için birçok girişimi cumhuriyetin ilk yıllarında hayata geçirmiştir. En umutsuz durumlarda dahi, umudunu yitirmemesi ve usanmadan güçlükleri aşmak için çalışması en büyük gücü olmuştur.

Bize düşen görev, öğretmen, öğrenci, veli, mühendis, doktor, mimar, işçi, avukat olarak azimle çalışmaya devam etmek ve Türk gençlerine tarihimizi hatırlatmaktır.

Bugün Zafer Bayramı’nın yıldönümü. Tam 100 yıl önce 30 Ağustos 1922 günü Başkomutan Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki ordumuz Büyük Taarruz Meydan Savaşı’nı kazanmıştır. Türk halkının özgürlüğü için çıkılan bu zorlu yolda güçlü bir umut ışığı doğmuş ve işgal altındaki Türk topraklarının yeniden bağımsızlığa kavuşacağının inancı pekişmiştir.

Cephede kazanılan muhteşem zaferin meşalesini genç İrfan Ordusu’na teslim eden Atatürk’ü birçok liderlik vasfıyla özellikle de yaratıcı liderliğiyle anmak istedim bugün. Her şey hedef koymak, hayal etmek, bu uğurda inançla çalışmak ve bu hedefi eninde sonunda gerçekleştirmek. Özgür bir vatan, modern bir ülke, gururlu çalışkan bir Türk gençliği. Hepimizin zafer bayramı kutlu olsun.

Nasıl Bir İK