Deprem bölgesinde dev yürekli şef

Sosyal Gastronomi Şefi ve Sosyal Girişimci olarak tanınan Ebru Baybara Demir, depremin ilk günden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından Türev Uludağ ve Ali Ronay gibi birçok gönüllü şef arkadaşıyla beraber, yemek hazırlığına, yemeklerin servisine ve dağıtılmasına yardım etmek isteyen gönüllüleri hızla organize etti, hala kendi ve ekibi depremzedelerin yanında bilfiil çalışıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Deprem bölgesinde dev yürekli şef

Ela Erozan Gürsel  - Datassist Bordro Servisi/İnovasyon Araştırmacısı

Ebru Baybara Demir. Kendisini bir Sosyal Gastronomi Şefi ve Sosyal Girişimci olarak tanıyoruz. Hem ülkemizde memleketi Mardin ve çevresinde otelcilik, şeflik, tarım, kadın istihdamı alanlarında başarıları, hem de sosyal girişimlerinin başarıları dünya genelinde dikkat çekmiş ve takdir görmüş değerli bir kişi. Ancak son günlerde kendisini deprem sonrası kurduğu dev mutfaklarla depremzedelere ulaştırdığı sıcak yemeklerle daha da yakından tanıdık, daha çok takdir ettik, kocaman yüreğine büyük bir sevgi ve hayranlık duyduk. İlk günden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından Türev Uludağ ve Ali Ronay gibi birçok gönüllü şef arkadaşıyla beraber, yemek hazırlığına, yemeklerin servisine ve dağıtılmasına yardım etmek isteyen gönüllüleri hızla organize etti, hala kendi ve ekibi depremzedelerin yanında bilfiil çalışıyor.               

“Biz yola çıktık… Vakit tek yürek olma vakti.” diye yazmıştı 6 Şubat Instagram hesabından, kendisinin Osmaniye yolunda olduğunu ve bölgedeki şef arkadaşlarıyla farklı konumlarda (Antakya ve İskenderun’da) mutfak kurma hazırlıklarına başladığını, kaynayan bir çorba kazanı video görüntüsüyle beraber paylaştı. “Biz bildiğimiz en iyi işi yapmak, bildiğimiz en iyi işle destek olmak için gidiyoruz.” diye eklemişti.              

7 Şubat’ta Osmaniye kız yurdunda 2 şef ve onlarca gönüllünün çalıştığı, 25 bin öğün yemek çıkan bir sistem kurdu.              

8 Şubat’ta Ebru Baybara Kahramanmaraş KSÜ Avşar Kampüsü Kız yurdunda, depremzedelere 50 bin sıcak yemek servis etmişti. Adıyaman ve Elbistan’da mutfaklar açıldı. Gerek yemek malzemesi ihtiyaçlarını gerekse dağıtım sıkıntılarını sosyal medyadan duyurdu.  9 Şubat’ta Maraş Kız Yurdunda üretim 3 mutfaktan 100 bin yemeğe çıktı ve deprem bölgelerine gönderimler arttırıldı. Günün ilerleyen saatlerinde ekip İskenderun Muhiddin İbni Arabi KYK erkek öğrenci yurduna geçtiler. İki saat içinde 2000 çorba hazırdı. Ekip sürekli büyümekte, maddi yardım ve yeme-içme malzemesi gönderenlere müteşekkir ancak daha da yardıma ihtiyaç var duyuruları yaptılar.

10 Şubat’ta İskenderun’da ilk 6000 kişilik sıcak yemek depremzedelere ulaşmıştı. Durmadan çalışmakta şefl er, gönüllüler, AFAD gönüllüleri bulaşıkları yıkamaktaydı. Yeni gelen 19 Şef mutfaklarının başında yerlerini aldılar. 30 bin yemek hazır edildi. Borusan Holding dağıtıma destek vermiş. Yemekler planlanmış, yapılmış, hızla dağıtılmış.                 

11 Şubat’ta toplu yemek gönderimleri devam etmekte. Şartlar zor, hava soğuk, uykusuzluk, yorgunluk, artçı depremlerin korkusu… Ancak tüm gönüllüler, belediyeler, firmalar, kurumlar ciddiyetle, özveriyle iş başında. Önlüğünü giyen, ben geldim diyen herkese mutfakları açık. 6.günde su ve elektrik yok. Dondurulmuş gıdaya ihtiyaç var. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların deprem bölgesinde yem sıkıntısı var.              

12 Şubat paylaşımında depremzedelere dağıtılan sıcak yemekleri görüyoruz. Maddi yardımda bulunmak isteyenler topraktantabaga. com.tr sayfasından bakliyat, et, tavuk, pirinç, çay şeker gibi gıda siparişlerini veriyorlar ve bu online siparişler şefl erin yemek pişirdikleri mutfaklara erişiyor ve sıcak yemek olarak bölgedeki depremzedelerle buluşuyor. İskenderun mutfağından 42 bin yemek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmış. Küçük çapta dağıtımlar için motor kuryelere ihtiyaç var.

14 Şubat yeni gönüllü şef ekibi bayrağı devraldı. 15 Şubat 10. Gün 60 bin öğün yemek için ekip canla başla çalışmakta. 16 Şubat’ta mutfak tarafında ekip büyüyor, Marriot grubu da operasyona katıldı. Günde 60 bin yemeğe devam.

18 Şubat 13.gün, deprem bölgesindeki şehirler boşaldı, yıkılmayan evlerde insan yok, ışık yok artık. Baybara, ‘biz şefl er için konu yemek pişirip, dağıtmak değil artık. Konu birlik beraberlik. Burada olmalıyız, kalan insanlarımızın koşullarını iyileştirmek ve hayata tutulabilmelerine destek vermek zorundayız’, diyerek gönüllüleri davet ediyor. Bölgedeki çiftçiler sütlerini mutfaklarımıza satıyor. 200 litre sütten sütlü tatlılar yapıyoruz.

20 Şubat - 15.gün 90 bin öğün. 21 Şubat dün akşamki büyük depremden sonra mutfak deprem hasarı açısından kontrol edilmiş, operasyona devam.. Bulaşıcı hastalıkları engellemek ve gıda güvenliğini sağlamak için İzmir Gıda Mühendisleri’nden teknik destek alınmış.

22 Şubat - 17.gün 80 bin yemek. Topraktanbagakoop tarafından gönderilen destekler, sadece sıcak yemeğe dönüşmüyor, aynı zamanda depremzedelerin normal yaşamına adapte olmasına imkân sağlamakta. Gıda yardımları için stok ve dağıtım sistemi kurulduğu gibi, stokların kaydı, takibi ve adil dağıtımı desteklendi. Ayrıca, yardımların envanteri yapılmaya başlandı.

27 Şubat - 22.gün 100 bin yemek - Hatay geneline gelen çağrılara ekibin verdiği cevaplardan yemek sayısı 100 bine ulaşıldı.

1 Mart - 125 bin kap yemek dağıtıldı. Dağıtım sistemimiz Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kontrol edilmekte.

EBRU BAYBARA DEMİR KİMDİR?

Prestijli Basque Culinary Prize tarafından, Ebru Baybara dünyanın en iyi 10 şefi arasında ilk ve tek Türk olarak anılmakta. Geçtiğimiz ocak ayında DLD konferansı’nın Yaratıcı Liderlik alanında Aenne Burda (döneminde kadın olarak Burda Dergisi’ni kuran) ödülüne layık görüldü. Hayallerini gerçekleştirmek için kimsenin size engel olamayacağını simgeleyen bu ödülü, Ebru Baybara alıyor. İstanbul’da üniversiteyi bitirdikten ve bir süre turizm alanında çalıştıktan sonra, 1999 yılında doğum yeri Mardin’e dönüp küçük bir otel ve mütevazi bir lokanta açar. O zamanların Mardin’inde turizm unutulmuş bir kavramdır, tarihte ticareti, tarımı, kültürü ile tanınan bu şehrin rönesansını hayaline katılan bölge kadınlarıyla el ele vererek başlatır.          

Daha sonra, Topraktan Tabağa gibi bölgedeki kadınların geleneksel tarım tekniklerini öğrenmelerini ve finansal özgürlüğe kavuşmalarını amaçlayan sosyal girişimlerde bulunur. Önce toprağı ekmeyi, kuraklıkla savaşmayı, en iyi tohumu yetiştirmeyi, sonra o güzel ürünlerden yemek pişirmeyi esas alır. UNHCR’ın Harran Gastronomi Projesi’yle 160 Türk ve Suriye kökenli kadına göçmen kamplarında yemek pişirmek üzere eğitim verir. Kaybolmaya yüz tutmuş kıymetli Sorgül’ünü 6 yıldır ekerek, Mardin topraklarına yeniden kazandırıyor. Tonlarca gıda atığını komposto dönüştürüyor ve çiftçinin sulama ve gübre maliyetini azaltırken toprakların kalitesini arttırıyor. Ebru Baybara 20 yılı aşkın süredir döndüğü memleketini insanını eğiterek, toprağını iyileştirerek, geleneklerimize sahip çıkarak bu misyona gönül vermiş ekibiyle daha iyi bir geleceğe taşıyor.

Nasıl Bir İK