CEO’nun 'raf ömrü'
Makam ve gücün sembolü olan bir konumu bırakmak istememenin tezahürünü “koltuk sevdası” olarak duyarız. Genel olarak büyük kitleleri yöneten siyasiler için sıklıkla kullanılan bu aforizma, 3 kişilik bir arkadaş grubu için bile geçerli.
Merada otlayan koyunların da ormanlarda ahkam kesen aslanların da tüm dünyaya hükmeden insanların da kendilerini yönetebilen liderlere ihtiyaçları var. Güçlü bir lider kaotik durumların önünü keserek, sürünün ya da güruhun doğru yönde ilerlemesini sağlar. Peki, yönetim kabiliyeti ne kadar süre devam eder?
Henüz zamanda yolculuk yapabilmek gibi bir marifetimiz yok. Bunun için de zamanın sürekli olarak ilerleyen bir doğru olduğunu gönül rahatlığıyla dile getirebiliriz. Akan zamanda da her şeyin bir ömrü var. Koltuk sevdalıları üzülecek ama koltuğun da bir vadesi var…
Bu durum elbette iş hayatı için de geçerlilik kazanıyor. Yapılan sayısız araştırmalar, bize yöneticiliğin de bir ömrü olması gerektiğini söylüyor. Şirketlerin “karar verici” mevkiinde yer alan CEO’ların başarılı çalışma sürelerini sizler için araştırdık. Harvard Business Review’da yayımlanan, CEO’ların ideal görev sürelerine ilişkin araştırma yazısında 9 yılın altı çiziliyor. Yani bir şirketin aynı CEO ile kesintisiz olarak 9 yıl boyunca çalışması en yüksek verimi almak anlamına geliyor. Yapılan araştırmada 9 yılı aşkın görevde kalan CEO’ların ise zaman ilerledikçe performanslarında da yavaş yavaş düşüş gözlemlendiği belirtiliyor.
Kurucu CEO olarak kalmalı mı?
Büyük emeklerle şirketi kuran kişilerin koltuklarını profesyonellere devretmeleri gerekir mi? Elimizde tek bir sonuca çıkamadığımız onlarca örnek var. Gelin beraber bakalım…
Yerel ve uluslararası pek çok firmada kullanılmak üzere indirim kuponları sağlayan bir günlük fırsat sitesi olan Groupon sitesinin kurucusu ve CEO’su Andrew Mason şirketi halka açtı. Ve yaklaşık 1 buçuk yıl sonra CEO’luk görevi sona erdi. Mason gider gitmez şirket hisseleri hızla yükselişe geçmişti. Benzer şekilde Skullcandy kurucusu ve aynı zamanda CEO’su Rick Alden’in de istifası şirketin önünü açan bir hamle olmuştu.
Öte yandan bunun aksi örnekler de epey fazla. Regeneron Pharmaceuticals’dan Len Schleifer, FedEx’ten Fred Smith ve Amazon’dan Jeff Bezos şirketlerinin halka arzından sonra 20 yılı aşkın bir süre boyunca CEO pozisyonlarını korudular ve her şirketin değeri kendi liderliğinde 50 milyar doları aştı. Yukarıda da bahsini geçirdiğimiz Harvard Business Review tarafından yapılan araştırmanın bir ayağı da kurucuların CEO olarak kalmalarının şirkete olan fayda-zarar analizini içeriyor. Kurucu-CEO liderliğinin halka arzda neredeyse %10 daha yüksek şirket değerlemesi ile ilişkili olduğunu ancak en üst koltukta bir kurucuya sahip olmanın değerinin bundan sonra hızla kötüleştiğini gösteriyor. Bir Kurucu- CEO’nun katma değerinin, şirketler halka açıldıktan yaklaşık üç yıl sonra esasen sıfıra indiğini ve daha sonra uzun vadede şirketin değerinden düşmeye başladığını belirtiliyor. Harvard Business Review istisnaların olabileceğini söylese de Kurucu-CEO’ların raf ömrünün olduğunun altını çiziyor. Özet olarak yapılan araştırmada halka açılmamış şirketlerinde Kurucu- CEO’nun yüksek katma değer ürettiğini görüyoruz. Yine yapılan araştırmalar sermaye yatırımcılarının Kurucu-CEO’lu şirketlere daha sıcak baktığını gösteriyor.
Gençlerin önünü açmak
Çağ hızla değişiyor. Basit bir esnaf lokantası sahibi bile olsanız çağa ayak uydurmanız gerekiyor. Örneğin online platformlara entegre olup, oralardan sipariş almanız gerekiyor. Kaldı ki daha büyük ölçekli şirketlerde çağa ayak uyduramamak intihar demek! Çağın gerekliliklerinden biri de gençlerin önünü açmak. Kuşkusuz orta yaş ve üstü yöneticiler çok önemli tecrübelere sahipler ancak o tecrübeler artık iş hayatında miadını dolduruyor. Hem de bu tedavülden kalkma süresi çok hızlı bir biçimde oluyor. Yeni jenerasyonların aldığı ve alacağı kararlar pazar ihtiyaç ve şartlarına daha uygun oluyor.