ABD’nin başlattığı vergi savaşları piyasaları nasıl etkileyecek?

Trump’ın fitilini ateşlediği yeni ticaret savaşında, Çin ve AB karşılık verirken, piyasalar güvenli liman arayışına girdi. Uzmanlara göre bu daha başlangıç! Şant Manukyan, “Bu iş bir boşanmayla sonuçlanacak” derken, Özgür Hatipoğlu, “Sanki ortada testosteron yarışı varmış gibi geliyor” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ABD’nin başlattığı vergi savaşları piyasaları nasıl etkileyecek?

ÖZDER ŞEYDA UYANIK

2 Nisan’ı Kurtuluş Günü ilan ederek dünyada yeni bir ticaret savaşı başlatan Trump’ın açıkladığı gümrük vergilerinde bombardıman devam ediyor. Dünya ticaretini ve ekonomileri derinden etkileyebilecek ilk açıklama sonrasında Çin’den gelen karşılıkla boş durmayan Trump el yükseltince, gümrük vergileri adeta misilleme ateşlerine döndü.

Son olarak Çin ve AB, yeni kararlarla ABD’ye karşılık verdi. Trump’ın cevabı beklenirken, “ABD, Çin restleşmesi daha nereye gider, piyasaların hali ne olacak?” diye konunun uzmanlarına sorduk.

“Sancılı bir boşanmanın arifesindeyiz: Sistem baskı altında kalacak”

İş Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Şant Manukyan, “bu restleşmenin iki taraftan birini boyun eğmesine kadar gideceğini” söyleyerek söze başladı ve şunları söyledi:

“Çin’in ideolojik olarak büyümesi, üretici güçlerin desteklenmesiyle beraber; Başkan Jinping’in açıklaması var, “Biz insanların evine çek göndermeyeceğiz. Bu toplumsal çürümeye yol açacak bir gelişme” şeklinde. Dolayısıyla ABD’nin istediği aşırı üretimi bitirmeleri farklı sorunlar yaratır. Çin’de iflasları tetikler, içerideki sosyal dengeyi bozar. Pek olmayacak muhtemelen çünkü ABD burada tamamen yeni bir yapı kurmaya çalışıyor.

ABD açısından da bu iş; Çin, ABD’nin üstünlüğünü kabul etmeden bitmeyecektir. O yüzden bu itiş kakış bir süre daha devam edecek. ABD’nin zaten dönüp baktığımızda burada her ne kadar her ülkeye belli ölçüde gümrük vergisi uyguluyor gözükse de aslında yapılmaya çalışılan Çin’in ne doğrudan ne de dolaylı; yani diğer ülkeler üzerinde mesela Vietnam üzerinden Meksika üzerinden kendi pazarına girebilmesini toptan kapatmaya çalışıyor. O yüzden çok kolay kolay bu şey bitmez.

Piyasalarda da aslında bir ikiye ayrılma olacak. Çünkü yeni bir ticaret ve güvenlik rejimi tanımlandığında, para rejimi de finansal sistemde ister istemez bir yeni şekil alıyor. Böyle bir ortamda Çin’in veya Çin ile birlikte hareket eden ülkelerin; ABD tahvilini kabullenmesi, ona güvenmesi, dolara güvenmesi çok kolay değil. Dolayısıyla farklı bir finansal sistem doğması gerekecek. Bunların çok başındayız. Çok şey speküle edilebilir.

Bu işin gidişatında, birbirinin üstünlüğünü kabul etmekten ziyade birbirinden uzaklaşan Sovyetler Birliği-ABD gibi; o tarihte tabi birbirleriyle finansal ya da üretim ya da ticari açıdan ilişkisi yoktu. Şimdi ondan çok daha acılı bir boşanmanın arifesindeyiz.

Kısa vade ne olabilir? Kısa vade iyi haberler, Japonya, AB, Güney Kore gibi ülkelerle anlaşmaların olması, vergi indirimi vaadi vardı Trump’ın onun devreye girmesi, belki Fed tarafının faizleri indirmesi, piyasaları toparlayabilir. Ama tekrar söylüyorum uzun vadeli bir trendin başındayız ve bu devam edecek. Dolayısıyla uzun vadeli de varlık sınıflarına göre değişebilir ama sistem baskı altında kalmaya devam edecek.

“Olan biten normal değil: Ortada bir ekonomik değer tartışması yok”

Stratejist Özgür Hatipoğlu, “Güç kavgası nereye kadar?” diyerek şu yorumu yaptı:

“Gümrük vergileri konusunda her gün ABD ve Çin’den gündemi tırmandırıcı açıklamalar geliyor. Öncesinde her iki taraftan da geri adım atmayacaklarına dair açıklamalar gelmişti ama ABD’nin Çin’e %104; karşılığında da Çin’in ABD’ye %84 gümrük vergisi uygulayacağı doğrusu kimsenin aklına gelmemişti. Bunu en basitinden piyasaların tepkisinden anlıyoruz; her iki haberin de açıklanmasıyla birlikte hisse endeks vadelileri sert satışlara konu olurken risk atmosferinde güvenli liman olarak görülen tahviller hemen alıcı buldu. Demek ki piyasa bu tür bir restleşmenin gerçekleşmesine hazır değildi.

Peki bu iş nereye kadar böyle devam eder? Doğrusunu isterseniz bunu bilmek neredeyse imkânsız. Çünkü olan biten normal değil.

Normali şöyle işler; ekonomik araştırmalar vs. isimli bir devlet dairesi vardır ve buradaki uzmanlar raporlar hazırlarlar, raporlarında ortalama kaç puan gümrük vergisinin optimum, ne kadarın eşik (yani faydadan çok zarar vereceğini) olduğunu hesaplarlar ve bunu karar vericiye iletirler. Karar verici de bunu kademe kademe pazarlık payı olarak kullanır. Ama görünen o ki ortada bir ekonomik değer tartışması yok. Sanki ortada testosteron yarışı varmış gibi geliyor insana gerek artışların büyüklüğü gerekse artışlara eşlik eden açıklamalar itibarıyla…

Bu işin nereye varacağını bilmek çok zor ama şunu rahatlıkla konuşabiliriz ki ortamda hızla eriyip giden bir şey varsa o da güvendir.

Böyle durumlarda sıklıkla yatırım dünyası defansa çekilir ve riskli varlıklardan çıkıp güvenli limanlara sığınırlar. Aslına bakarsanız son birkaç haftadır devam eden bir pozisyon değişimi var zaten; akıllı para diyeceğimiz profesyonel yönetim altındaki para hisse senetlerinden çıkıp tahvillere giriyor. Eğer bu güç yarışı devam ederse gelecek birkaç hafta da satışlara konu olacak. Bu durumda güvenli liman olan tahviller bence yatırımcıların yüzünü güldürecek olan yer gibi gözüküyor.”

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Küresel Ekonomi