“Sıkılaşma döngüsü ABD faizini yükseltecek”

Fed ve BoE’den gelen ve dünya genelinde birçok merkez bankasının katılmaya başladığı “sıkılaşma” döngüsü, tüm dünyada borçlanma maliyetleri için gösterge niteliği taşıyan ABD tahvillerinde beklenen yükselişi getirmeye başladı. Uzmanlar yıl sonuna doğru yükselişin devam etmesini bekliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
“Sıkılaşma döngüsü ABD faizini yükseltecek”

Hilal SARI

Küresel ekonominin en önemli merkez bankalarından arka arkaya gelen “sıkılaşma” sinyalleri, yatırımcıların 2020 yılının ortalarından bu yana beklediği ancak yükselen enflasyon beklentilerine rağmen gerçekleşmeyen tahvil getirilerindeki yükselişi tekrar tetikliyor. Tüm dünyada şirketlerin borçlanma maliyetlerini de etkileyen ve özellikle gelişen piyasa varlıkları üzerinde etkileri olan 10 yıllık ABD Hazine tahvilinde yıl sonuna doğru tekrar yükseliş öngören uzmanların sayısı artıyor.

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faizleri 2022 gibi daha önce öngörülmemiş bir tarihte bile artırmaya başlayabileceği olasılığı ve varlık alımlarını azaltmaya kasım veya aralıkta başlamasının beklenmesi, 10 yıllık ABD tahvilinde getiriyi geçtiğimiz hafta yüzde 1,45’e kadar çıkartarak temmuz başından bu yana en yüksek düzeye yükseltti. Tahvil fiyatlarıyla ters yönde hareket eden getiri 10 yıllıkta ağustos ayında yüzde 1,13 ile bu yılın dip düzeyini görmüştü. Norveç Merkez Bankası’nın Batı’da faizi artıran ilk merkez bankası olması ve İngiltere Merkez Bankası’ndan da 2022’de en az iki faiz artırımı bekleniyor olması, yükselen enflasyon ortamında sabit getirili tahvillere olan ilginin artması ve 10 yıllık ABD tahvilinde getirinin yüzde 2’ye doğru yükselmesi beklentilerini güçlendiriyor.

“Gelişen ülke hisselerini baskılar”

İsviçre merkezli UBS Global Wealth Management: 10 yıllık ABD tahvilinde getiri yıl sonuna doğru yüzde 1,8’e yükselecek ancak bu hisse piyasalarını çok olumsuz etkilemeyecek. Yükselişin hızı önemli. Bankanın araştırmaları üç aylık nominal getiride 50 ila 100 baz puan bir yükseliş 1997’den bu yana MSCI ABD Endeksi’nde yüzde 5,7’lik bir yükseliş getirdi. Ancak üç aylık bir sürede 50 baz puanın üzerinde bir artış özellikle gelişen piyasalarda hisse getirilerini baskılayacaktır.

“Tapering yüksek getirili tahvillere yarar”

Wells Fargo Hisse ve Sabit Getirili Fonlardan Sorumlu Kıdemli Portföy Yöneticisi Margaret Patel ise Fed’in tapering’inin yüksek getirili tahvillere yarıyacağını, çünkü daha güçlü bir ekonominin daha az şirket temerrütü anlamına geldiğini söylüyor.

Deutsche Bank Sabit Getirili Varlık Yönetimi Direktörü Gary Pollack ise piyasa temellerinde bir yandan enflasyon beklentilerinin yükselerek tahvil getirilerinde yükselişi desteklediğini, bir yandan Fed’in ve yabancı alıcıların taleplerinin azalacağını söylüyor ancak nihayetinde tahvilde getirinin yavaş şekilde yükseleceğini öngörüyor.

Columbia Threadneedle portföy yöneticisi Gene Tannuzzo ise “Merkez bankalarının likidite dalgası sönüyor. 10 yıllık tahvilde getiri yakın dönemde yüzde 1,5 ve 1,6’ya doğru ilerleyebilir” diyor.

Brandywine Global Investment Management’tan porföy yöneticisi Tracy Chen de yakın vadede tahvil getirilerinin yükseleceği bir momentumun söz konusu olduğunu belirtiyor. “Ancak Çin’in neredeyse tüm cephelerde sıkılaşıyor olmasının küresel büyümeye etkisi konusunda dikkatliyiz. Çin’de büyüme yavaşlamaya devam edecek” diyen Chen aşağı yönlü risklere de dikkat çekiyor.

“Tahvil almaya başlamanın zamanı gelmiş olabilir”

ABD ekonomi basınında tahvillere ilişkin “grafiklerin efendisi” olarak da bilinen Cornerstone Macro’dan Carter Worth ise “tahvil almaya başlamanın zamanı gelmiş olabilir” diyerek CNBC’de yaptığı açıklamada ABD gösterge tahvillerinde Ekim 2020’den bu yana gözlemlenen hareketin Ağustos 2021’den itibaren 150 günlük ortalamanın üzerine çıktığını, bunun tahvilde yukarı yönlü bir harekete işaret ettiğini söylüyor.

Bloomberg Endekslerine göre ABD tahvillerinde bu yıl yüzde 1,8’lik bir düşüş var. Küresel devlet tahvillerinde ise düşüş yüzde 4’ü aşmış durumda.

Abeerdeen Standard Investments’tan Tahvil Portföyü Yöneticisi James Athey ise sadece Fed’in dışında BoE ve diğer merkez bankalarından da gelen sinyalin “Merkez bankalarının sıkılaşma döngüsüne giriyor olduğuna işaret ettiğini” bunun da tahvil piyasasını hareketlendireceğini söylüyor. FHN Financial’dan faiz stratejisti Jim Vogel da aynı görüşte ve “Fed ve BoE toplantıları başlangıç pistolüydü” diyor.

Fed’in ihaleleri getiride seviyeyi belirleyecek

Sıkılaşma döngüsünde tahvil piyasasına dönüşe hazırlanan yatırımcıların bu hafta Fed’in gerçekleştireceği devlet tahvili ihalelerine ilgilisi getirinin seyrinde belirleyici olabilir. Fed’in bugün gerçekleştireceği 61 milyar dolarlık 5 yıllık ve 60 milyar dolarlık 2 yıllık Hazine tahvili ihalesi ve yarın gerçekleştireceği 62 milyar dolarlık 7 yıllık tahvil ihalesi uzmanlara göre gösterge tahvillerde getiri seviyelerinin yönünü daha da netleştirecek.

“Kongre borç tavanını yükseltemezse tapering ötelenebilir”

Yatırımcılar ABD’den gelecek ekonomik verileri yakından izlemeye devam ediyor. Bu hafta dayanıklı mal siparişleri ve ISM imalat endeksi yakından izlenecek ancak Washington’da devam eden borç tavanı tartışmaları en belirleyici etken olarak görülüyor. Capital Economics analistleri borç tavanının yükseltilmesiyle ilgili tartışmanın çok uzaması durumunda yatırımcıların ekonomiye olan güveninin zedelenebileceği görüşünde. Federal otoritelerin 30 Eylül’le biten mali yılın ardından çalışmaya devam edebilmesi için 28,4 trilyon dolarlık borç tavanının kaldırılması için Senato’da bu hafta oylama yapılacak. Capital Economics borç tavanında sorun çıkmasının “Fed’in tapering planlarını bile öteleyebileceğini” belirtiyor.

Küresel Ekonomi