Resesyon endişeleri doları destekleyebilir

ABD dolarının nefes kesen yükselişi yabancı para birimlerinin değerini ve şirket kârlarını düşürürken, yatırımcılar içinse yılın az sayıdaki kârlı işlemlerinden birini oluşturdu. Dolar son haftalarda düşüş kaydetse de, resesyon endişeleri 2023'te doların yüksek seyrini korumasını sağlayabilir.

Doların başlıca para birimleri karşısında seyrini izleyen endeks yaklaşık yüzde 20 yükseldikten sonra eylül ayında yaklaşık yirmi yılın zirvesini gördü. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artışlarının hızını yavaşlatmaya yaklaştığına dair yatırımcı beklentisiyle doların yılın başından bugüne kadarki kazanımları yaklaşık yarı yarıya azaldı.

Doların artışındaki en büyük etken, ABD Hazinesi'nin tahvil getirilerindeki yükseliş olsa da başka etkenler de para birimini destekledi.

Küresel enflasyondaki tırmanışın, zirve yapan enerji fiyatlarının ve Ukrayna'daki Rus işgalinin oluşturduğu volatil piyasalarda yatırımcılar, belirsizliğin hakim olduğu dönemlerde cazibesi artan dolara yükseldi.

Avrupa'daki enerji krizinin varlıkların değerini düşürmesi ve Çin ekonomisi üzerinde koronavirüs önlemlerinin baskısının artmasına rağmen ABD ekonomisinin göreceli olarak güçlü kalması da doların cazibesini artırdı.

Dolar, kazanımlarının bir kısmını geri vermesine rağmen 2014'ten beri en iyi yılını kaydetmeye hazırlanıyor. Bank of America anketine katılan fon yöneticileri, doların Kasım'da üst üste beşinci kez ayın en çok işlem gören yatırım aracı olduğunu belirttiler. Rekor sayıda anket katılımcısı, doların şu an aşırı değerlendiğini belirtti.

Reuters anketine katılan 66 döviz piyasası stratejisti, doların bir yıl sonra şu anki seviyelerden işlem göreceğini tahmin etti. Stratejistlerden birçoğu, başlıca merkez bankalarının sıkılaştırma adımlarının ekonomik büyüme üzerinde baskı oluşturacağını ve doların güvenli liman olarak çekiciliğini artıracağını belirtti.

2023 görünümü

Doların görünümü, şirket kârlarından petrol ile altın gibi ham maddelere kadar her yatırım aracının fiyatını etkilediğinden, yatırımcıların doğru tahminlerde bulunması büyük önem taşıyor.

Wall Street'te dolara karşı yatırımcı iştahının değiştiğine dair işaretler de görülüyor.

Ekim ayında ABD'de tüketici fiyatlarının beklentilerden daha az arttığına işaret eden TÜFE verisi, doların başlıca para birimleri karşısında %5 düşmesinde etkili olurken bu düşüş, para biriminin 2010'dan beri en büyük değer kaybı oldu.

ABD'deki vadeli emtia piyasalarından sorumlu komisyonun verilerine dayanan hesaplamalar, Kasım ayında vadeli piyasalardaki spekülatif işlemcilerin 16 aydır ilk kez dolar için net satış pozisyonu aldığını gösterdi.

Dolardaki düşüşün sürekliliği biraz da, Fed'in enflasyonu kontrol altına alıp alamayacağına, dolayısıyla da para politikasını gevşetip gevşetemeyeceğine bağlı olacak.