Pasif varlık yatırımları 15 trilyon dolar oldu
Yatırımcıların günlük trade yapmadığı, daha çok “al ve tut” stratejisiyle yatırım yaptığı pasif varlık yatırımları 2020’de 15 trilyon dolara ulaştı. ETF’lerin 2021’de hızlanarak hisse endeks yatırım fonlarını geride bıraktığı tahmin ediliyor.
Hilal SARI
Küresel pasif varlıklar - yani yatırımcıların günlük işlem yapmaktan ziyade “al ve tut” stratejisiyle daha uzun vadeli olarak tercih ettiği yatırım ürünlerinde tuttuğu varlıklar - 2020’de 15 trilyon dolara ulaştı. Ayrıca veriler ETF’lerde bulunan varlıkların 2021’in ilk çeyreğinde tarihte ilk kez borsa endekslerini takip eden fonlara yapılan yatırımı geçtiğine işaret ediyor.
ETF yatırımları 8,33 trilyon dolara ulaştı
Investment Company Institute tarafından Financial Times için derlenen yatırım verilerine göre borsa yatırım fonlarındaki (ETF) varlıklar yıl sonunda 7,71 trilyon dolardaydı ve az bir farkla geleneksel endeks yatırım fonlarının gerisinde kapattı yılı. 2020 sonu itibariyle hisse endeks fonlarında bulunan yatırım toplamı 7,76 trilyon dolardaydı. Ancak yıl başından bu yana ETF’lere çok güçlü yatırım girişlerinin olduğu ve ETFGI hesaplamalarına göre mart sonu itibariyle ETF’lerdeki varlık hacminin 8,33 trilyon dolara çıktığı öngörülüyor. Tahvil ETF’lerinin de pandemi çalkantısında dirençli seyrettiği ve şimdi bu fonlara da girişin hızlandığı belirtiliyor. Dünyanın en büyük bağımsız yatırım araştırmaları şirketlerinden biri olan CRFA’dan ETF ve endeks yatırım fonları direktörü Todd Rosenbluth, “Yatırım stratejisini sadece ETF’leri kullanarak inşa eden insanların sayısı giderek artıyor” diyor.
“İşlem ücretleri düşmeyince pasif fonlara kayıyorlar”
Bernstein stratejistlerinden Inigo Fraser-Jenkins, FT’ye yaptığı açıklamada “Son çeyrekte büyük ölçüde de ETF’lere olmak üzere rekor girişlere şahit olduk. Ücretlerin düşürülmesi için bir talep var ve bu yatırımcıların aktif fonlardan pasif fonlara geçmesine neden oluyor” değerlendirmesini yapıyor.
Özellikle ABD’de ETF’lere hızlı kayış
ICI Başekonomisti Sean Collins, ETF’lere geçişin özellikle ABD’de hayli güçlü olduğu, burada ETF yatırımlarının geleneksel yatırım fonlarına göre vergi avantajı olmasının bunun ana sebeplerinden biri olduğunu aktarıyor. Collins, mart sonu itibariyle ABD’de ETF’lerde 5,58 trilyon dolar varlık bulunduğunu, geleneksel endeks yatırım fonlarındaysa 5 trilyon dolar varlık olduğunu belirtiyor.
ABD Merkez Bankası (Fed) 2019 tarihli bir raporunda “Aktif yatırım araçlarından pasif yatırım stratejilerine kayış son 20 yılda varlık yönetimi alanını kökten etkiledi ve bu kayışın etkileri gelecek yıllarda da finansal sistemde hissedilmeye devam edecek” değerlendirmesini yapmıştı.
“Aslında 25 trilyon dolar olabilir”
Geleneksel pasif endeks yatırım fonları her gün sonunda yatırımcıdan para kabul ederken ve ödemeleri gerçekleştirirken, bu fonlardan yaklaşık 20 yıl sonra 1990’larda icat edilen ETF’lerde ise yatırımcılar istedikleri zaman fona giriş çıkış yapabiliyor. Öte yandan endeks yatırım fonlarının büyüklüğü sadece halka açık olan verileri kapsıyor. Pasif yatırım evreninde bir de devlet varlık fonlarının kendi içinde izlediği endeks yatırım stratejileri var fakat bu veriler kamuya açık değil. BlackRock’un 2017 yılındaki tahminlerinin de yer aldığı analizine göre endeksleri takip eden fonlar ve ETF’lerde şu anda toplamda 25 trilyon dolar bulunuyor olabilir.
“Kaldıraçlı ETF’lere dikkat!"
Bireysel yatırımcıların Robinhood ve benzeri yatırım uygulamalarıyla küresel piyasalardaki yükselişi de ETF’lere girişlerdeki artışın nedenlerinden. Ancak FT’de yer alan analize göre daha fazla kazanç sağlamak için türev ürünler kullanan kaldıraçlı ETF’lere yatırımlarda da kaydadeğer oranda bir artış yaşanıyor. 2016 yılında 60 milyar doların üzerinde varlık bulunun kaldıraçlı ve ters ETF’ler, 2020’de 100 milyar dolara ulaştıktan sonra 2021’in ilk çeyreğinde 120 milyar doların da üzerine çıktı. Geleneksel muadillerini geride bırakmaya başlayan ETF’lerin yükselişi bazı uzmanlara göre yatırımcıların fazla işlem yapmasına izin vermesi, dolayısıyla da piyasadaki volatiliteyi artırdığı gerekçesiyle endişe verici. Tarihteki ilk endeks yatırım fonunu sunan Vanguard’ın kurucusu Jack Bogle, zamanında ETF’lere karşı çıkmış ve emekliliği sonrası şirketinin ETF işine girmesinden hoşnutsuzluğunu dile getirmişti. Ancak 2019 yılında ölmeden önce Bogle “ETF’lerin sadece endekslemenin doğasını değil tüm yatırım ortamını kökten değiştirdiğini” kabul etmişti. Öte yandan ETF savunucuları ise karmaşık türev ürünlerinin eskiden bireysel yatırımcıya sunulamadığını ancak türev ürünlerin kolayca paketlenip içine dahil edilebildiği ETF’lerin bu engeli ortadan kaldırdığını belirtiyor. ETF’lerin sayısı da geleneksel muadillerinin çok üzerinde. ICI verilerine göre geçen yılın sonu itibariyle dünya genelinde 6.725 ETF’ye karşılık 3.196 geleneksel endeks yatırım fonu bulunuyor.