“Nakit hala kral, ölecek diyenler yanılıyor”

Deutsche Bank, dijital para birimlerinde ve temassız ödemelerde yaşanan ivmeye rağmen, nakitin hala kral olduğunu, pandemide dolaşımdaki naktin sanılanın aksine arttığını söylüyor. Bankaya göre düşük faiz ortamında naktin yastık altından banka hesaplarına geçmesi ve ulusal dijital paraların yaygınlaşması çok olası değil.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
“Nakit hala kral, ölecek diyenler yanılıyor”

 

Hilal SARI

Almanya merkezli finans kuruluşu Deutsche Bank, “Nakit: Dinazor henüz ölmedi” başlıklı raporunda, sanıldığı gibi nakitin sonunun gelmediğini, dijital paraların geleceği ne kadar parlak görünse de pandemi süresince temassız ödemelerde ne kadar artış görülse de, tasarruflardaki artışın nakit kullanımını da rekor hızda artırdığını belirtiyor.

Banka daha önceki “Ödemelerin Geleceği” raporlarında nakitin en güçlü ödeme yöntemi ünvanını yitirmeye başladığını ve bu trendin COVID-19’la hızlandığını belirtmişti. Ancak yeni raporda ödemelerde nakitin payının azalmasının nakitin sonunun geldiği anlamına gelmediği belirtilerek “Böyle bir durum kesinlikle yok! Nakit hala kral ve nakit para dolaşımı 2020’de çok büyük bir hızla arttı” deniliyor.

Avrupa Merkez Bankası’nın geçen hafta yayınladığı dolaşımdaki para verilerinde, dolaşımdaki Euro banknotların miktarının 2020’de yüzde 12 arttığı belirtiliyor. Bu son 10 yılın en hızlı yükselişlerinden biri ve 2019’a göre iki kat hızlı bir artış. Mayıs 2020 öncesindeki üç aylık dönemde Euro Bölgesi’nde 75 milyar Euro değerinde banknotun dolaşımda olduğu, bunun 2008 yılında Lehman Brothers’ın çöküşü sonrası miktarı da geçerek tüm zazmanların rekoru olduğu ifade ediliyor. Deutsche Bank “Nakitin yakın bir sürede kaybolacağını düşünmüyoruz. Aslında aksine dolaşımda olan nakit miktarı artıyor ve COVID-19 pandemisi nakite olan talebi uçurmuş durumda” değerlendirmesini yapıyor.

Nakit kullanımı 20 yılda neredeyse ikiye katlandı

Tarihsel olarak bakıldığında ise son 20 yılda dolaşımdaki nakit miktarı neredeyse iki katına çıktı. Deutsche Bank bunun özellikle de 100 dolar, 10 bin Japon yeni ve 50 Euro banknotlarının kullanımındaki artıştan kaynaklandığını aktarıyor. 100 dolarlık banknotların üçte ikisinin ABD dışında olduğu ve başka bir deyişle “günlük işlemlerde kullanılmadığı” belirtiliyor.

Rapora göre nakit tüketicilerin önemli bir kısmı için hala hem önemli bir “değer saklama aracı” hem de “güvenli liman”. Deutsche Bank’ın İngiltere, ABD, Çin, Almanya, Fransa ve İtalya’dan 3.600 bireyle gerçekleştirdiği ankete göre Amerikalıların ve Avrupalıların üçte biri nakiti “en favori ödeme yöntemi” olarak sıralıyor. Gelişmiş ülkelerdeki bireylerin yarısından fazlası nakitin her zaman varolmaya devam edeceğine inanıyor. Bu görüş pandemi öncesi ve sonrası yapılan anketlerde ulus, cinsiyet ve yaş ayrımı olmaksızın aynı kalmaya devam etmiş.

Yastık altından çıkması zor

1 Nisan tarihli raporun bir bölümünde dünyadaki düşük ve negatif faiz ortamında tüketicilerin tasarruf yapmaya veya mevduat hesabında tutmaya teşvik edilmediği, bu nedenle de kısa bir vadede - büyük ölçekte - natin yastık altlarından banka hesaplarına geçmesinin olası olmadığı vurgulanıyor. Bankanın analizinde dolaşımdaki nakit ile faiz oranları arasında ters bir orantı gözlemlendiği ancak ikisi arasında nedensel doğrudan bir bağlantı olduğunun kanıtlanması için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor. Yine de banka “Buna rağmen düşük merkez bankası faizleri kesinlikle dolaşımdaki nakitin artmasında bir rol oynuyor diyebiliriz. Tam tersini de söylemek mümkün. Yüksek faiz oranları nakitin bir değer saklama aracı rolünü sonlandırmaya yardımcı olacak bir unsur” değerlendirmesini yapıyor.

Düşük faiz dijital paraya geçişe engel

Raporun üçüncü kısmında ise düşük faiz oranlarının son yıllarda kriptoparaların kullanımındaki artışa paralel merkez bankalarının üzerinde çalıştığı Merkez Bankası Dijital Para Birimleri’nin (CBDC) yaygınlaşmasının önündeki en büyük engellerden biri olduğuna dikkat çekiliyor. “Düşük faiz oranları gelişmiş ülkelerde CBDC’lerin kullanılmaya balşamasının önünde bir engel” ifadeleri yer alan raporda özellikle Çin başta olmak üzere faizlerin yüksek olduğu çoğu gelişmekte olan ekonomide böyle bir bariyer endişesinin çok daha az olduğu belirtiliyor. Deutsche Bank dijital para birimlerinin yaygınlaşması halinde, bankaların düşük faiz ödediği durumlarda CBDC’lerin bankacılık sistemini tamamen aradan çıkartabileceği olasılığına vurgu yapıyor.

 

Küresel Ekonomi