Merkez bankalarında rezerv güvenliği endişesi 2 katına çıktı
Merkez bankalarının rezerv yöneticilerinin varlıkların güvenliğinden endişeli oldukları ortaya çıktı.
UBS Group AG tarafından yapılan bir ankete göre, merkez bankası rezerv yöneticileri dünya genelinde artan jeopolitik riskleri gerekçe göstererek döviz varlıklarının güvenliği konusunda giderek daha fazla endişe duyuyor.
Döviz rezervlerinin "silahlandırılması" katılımcıların üçte biri tarafından en önemli risk olarak sıralanırken, bu oran geçen yılın iki katına çıktı.
UBS'in anketine katılan 40 merkez bankasının %87'sinin en büyük endişesi Rusya ile Ukrayna, Çin ile ABD arasındaki gerilimin ve Orta Doğu'daki durumun daha da tırmanmasıydı.
Endişe, çatışmaların tırmanması halinde merkez bankası varlıklarına yaptırım uygulanabileceği, el konulabileceği veya dinlenebileceği yönünde.
2024 başında Rusya'nın dondurulan döviz varlıklarından elde edilen kârların, Ukrayna'nın yeniden inşasına yardımcı olmak için kullanılmasına yönelik plan, döviz rezervlerinin bir ülkenin en likit ve güvenli servet deposu olma statüsünü zayıflatma riski taşıyan tehlikeli bir örnek oluşturdu.
"Altın, yeniden canlanabilir"
UBS Asset Management'ın küresel egemen piyasalar başkanı Massimiliano Castelli, bu olayların "döviz rezervlerinin artık merkez bankaları için güvenli bir liman olarak görülmemesi riskini daha da artırdığını" söyledi. Castelli, altının "devam eden jeopolitik eğilimlerle yeniden canlanabileceğini" de belirtti.