Korumacı politikalar küçük ekonomilere kaybettirdi
ABD, Euro Bölgesi ve Çin gibi büyük ölçekli ekonomilerin yatırım çekmek için açıkladıkları korumacı teşvik politikaları, küresel ticarette rekabet ortamı tartışmalarını yeniden gündeme getiriyor.
HİLAL SARI
Dünyanın en büyük ekonomileri, Covid-19 pandemisiyle daha da hızlandırdıkları korumacı politikalarla küresel ticareti tehlikeye sokuyor. ABD, Çin ve Euro Bölgesi gibi dev ölçekli ekonomilerin teşvikleri küresel ticarette ‘adil rekabet’ tartışmalarını beraberinde getirirken, yatırımları çekmeye ölçeği veya gücü yetmeyen ekonomiler bu yeni ‘korumacı’ dünya düzeninin kaybedenleri oluyor.
FDI akışlarında yön Avrupa’dan ABD’ye
Doğrudan yabancı yatırım akışları 2012-2022 yılları arasında nasıl bir değişkenlik gösterdi diye bakıldığında, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre ABD’ye giren doğrudan yabancı yatırımların 2012 yılında 200 milyar dolar düzeyinden, 2022 itibariyle bu rakam Enflasyonu Düşürme Yasası (369 milyar dolar) veya Çip Yasası gibi korumacı önlemler içeren dev paketlerin etkisiyle 285 milyar doları aşmış durumda. Avrupa Birliği’nde ise durum tam tersi ve 2012 yılında 316 milyar dolar FDI girişi olurken, bu rakam 2022 itibariyle 200 milyar doların altına inmiş durumda. Euro Bölgesi talepteki bozulmanın ağırlıklı olarak ihracata dayalı ekonomileri derinden etkilemesiyle ilk çeyrekteki yüzde 1,1’lik büyümenin ardından 2. çeyrekte yüzde 0,6 büyüdü. Önceki çeyreğe göre büyüme sanayi üretimindeki artışın da etkisiyle yüzde 0,3’e hızlandı. Ancak sanayi üretimi aylık bazda yüzde 0,5 artsa da, yıllık bazda haziranda yüzde 1,2 geriledi.
2022’de yabancı doğrudan yatırımın %22’si ABD’ye gitti
ABD’ye giren FDI’da 2022 yılında ciddi bir patlama yaşandı ve BM verilerine göre yılın tamamında yapılan küresel toplam yabancı doğrudan yatırımların yüzde 22’si ABD’ye gitti. Bu 2021’deki yüzde 26’lık payına göre hafif bir düşüşe denk geliyor ancak 2019 yılında ABD’nin toplam FDI’daki payı sadece yüzde 13’tü. İmalat sektörüne yönelik inşaat harcamaları mayıs ayında yıllık bazda yüzde 76 artışla 194 milyar dolara yükseldi.
Batı yatırımlarında Çin’den kaçınma da etkili
Çin’den farklılaşmayı teşvik eden friendshoring ve nearshoring gibi tedarik zinciri çeşitlendirme trendleriyle Çin’e giren yatırımlar da tarihin en düşük düzeylerinde. Ayrıca ABD’nin ve bazı müttefiklerinin Çin’e yönelik yatırımları ‘insan hakları’, ‘ulusal güvenlik’ gibi çeşitli endişelerle kısıtladığı durumlar da oluyor. Buna rağmen Çin 2012- 2022 döneminde FDI girişini yükseltebilmiş bir ekonomi. 2012 yılında 121 milyar dolar FDI girişi gerçekleşen Çin’e 2022 itibariyle 189 milyar dolar FDI girişi oldu. Öte yandan Çin Ticaret Bakanlığı hafta başında ülkeye FDI girişinin 2023’ün 2. çeyreğinde önceki yıla göre yüzde 87 düşüşle 4,9 milyar dolara gerilediğini ve bunun verilerin toplandığı 1998 yılından bu yana en düşük FDI rakamı olduğunu duyurmuştu. Ayrıca Çin, kendi şirketlerine yönelik tek taraflı yaptırımları Dünya Ticaret Örgütü’ne de taşıdı.
Almanya’nın ABD’li Intel’e verdiği teşvik, Singapur’un bakanlık bütçesine denk
Almanya’nın ABD’li çip üreticisi Intel’e iki fabrika inşa etmesi için verdiği toplam teşvik - 11 milyar dolar -, Wall Street Journal’da yer alan “Yeni dünya düzeninin ekonomik kaybedenleri” başlıklı analize göre, Singapur’un Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’nın bir yıllık bütçesine denk geliyor. Singapur’un Sanayi Bakan Yardımcısı geçtiğimiz haftalarda basına verdiği bir demeçte “Size şunu çok açık söyleyeyim: Büyük çocukların verdiği tekliflerin altına inmeye gücümüz yetmiyor” diyor. İngiltere gibi sanayileşmiş bir gelişmiş ekonomi bile, çok büyük teşvik imkanları sağlayabilen devlerle aşık atamıyor ve geri kalıyor. Endonezya gibi doğal kaynaklarıyla zenginleşmeyi uman gelişmekte olan ekonomiler de bu dönüşümden büyük zarar görüyor.
UNCTAD: Afrika’nın küresel tedarik zincirlerindeki konumu güçlenmeli
BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nın (UNCTAD), 2023 Afrika Ekonomik Kalkınma Raporu yayımlandı. Raporda Afrika ekonomilerinin küresel tedarik zincirlerindeki konumunun güçlenmesi gerektiği ve bunun büyük yatırımlar yapılmasını zorunlu kıldığı belirtildi. Raporda “Afrika ekonomilerinin, yüksek teknoloji sektörlerinin ihtiyaç duyduğu zengin malzeme kaynakları ve büyüyen tüketici pazarlarını kullanarak küresel tedarik zincirlerinde önemli katılımcılar haline gelebileceği” bildirildi. Raporda görüşlerine yer verilen UNCTAD Genel Sekreteri Rebeca Grynspan, küresel tedarik zincirlerindeki çeşitlendirme çabalarının devam ettiğini ve Afrika'nın bu dönemde konumunu güçlendirme zamanı olduğunu kaydetti.
Emtia zengini kara kıta üretim yatırımı için cazip bir bölge
Ticari çalkantıların neden olduğu son dönemdeki karışıklıklar, jeopolitik olaylar ve ekonomik belirsizliklerin, üreticileri, üretim yerlerini çeşitlendirmeye zorladığı belirtilirken, Afrika'nın sahip olduğu ve teknoloji yoğun endüstrilerin önemli bileşenleri olan alüminyum, kobalt, bakır, lityum ve manganez ile kritik mineral ve metal bolluğunun, kıtayı üretim için çekici bir yer olarak konumlandırdığı kaydedildi. Afrika'nın birincil girdilere daha kısa ve basit erişim, daha genç, teknoloji bilincine sahip ve uyarlanabilir bir iş gücü gibi avantajlar sunduğu da ifade edildi. Küresel yenilenebilir yatırımların sadece yüzde 2’si Afrika’ya gidiyor Raporda, "Küresel tedarik zincirlerine daha derin entegrasyon, Afrika ekonomilerini çeşitlendirecek ve gelecekteki şoklara karşı dirençlerini artıracaktır. Enerji tedarik zincirlerini Afrika'ya doğru genişletmek, iklim eylemlerine ivme kazandırmak için bir fırsat. Kıtanın özellikle güneş enerjisindeki büyük yenilenebilir enerji potansiyeli, üretim maliyetlerini düşürmeye ve fosil yakıt tabanlı enerji kaynaklarına bağımlılığı azaltmaya imkan sağlayabilir" ifadeleri yer aldı. Raporda, yenilenebilir enerjiye yapılan küresel yatırımların yaklaşık yüzde 2'sinin Afrika'ya gittiği kaydedildi. Afrika ekonomilerinin, yüksek teknoloji sektörlerinin ihtiyaç duyduğu zengin malzeme kaynakları ve kendi büyüyen tüketici pazarlarını kullanarak küresel tedarik zincirlerinde önemli katılımcılar haline gelebileceği de belirtildi. Raporda, "Afrika'nın bir tedarik zinciri destinasyonu olarak konumunu güçlendirmek için altyapı alanında önemli yatırımlara ihtiyaç duyuluyor. Angola, Gana ve Güney Afrika dahil 17 Afrika ülkesi yerel tedarik zincirlerinin büyümesini desteklemek, teknoloji transferini teşvik etmek, istihdam oluşturmak ve kendi sınırları içinde değer katmak için yerel içerik düzenlemelerini uygulamaya koydu." ifadelerine yer verildi. UNCTAD'ın Afrika ülkelerine ve işletmelerine tedarik zincirlerini güçlendirmeye yatırım yapmaları için uygun fiyatlı sermaye ve likidite sunmaya yönelik daha iyi finansman çözümleri çağrısı da raporda yer aldı. Öte yandan raporda, Afrikalı küçük ve orta ölçekli işletmelerin, alıcılar ve satıcılar arasındaki ödeme süresi farkını kapatan, işletme sermayesine erişimi iyileştiren ve finansal baskıları düşüren daha fazla tedarik zinciri finansmanına ihtiyaç duyduğu da aktarıldı.