Güçlü dolar ve Pekin paniği petrolü vuruyor
Fed’in şahinleşmesiyle güçlenen dolar ve Çin’de Şangay’dan sonra Pekin’in de tam karantinaya gireceği endişeleri petrolü yüzde 6 düşürdü. AB ülkeleri Rusya’ya enerji ambargolarında henüz uzlaşamadı. İndirimli Ural petrolü ise Hindistan ve Çin gibi Asyalı alıcılara gidiyor.
Hilal SARI
ABD Merkez Bankası’nın rekorlardan düşmeyen enfl asyona karşı sıkılaşmanın vitesini yükselteceği ve 3-4 Mayıs toplantısında 50 baz puanlık bir faiz artırımına gideceği beklentisi, doları güçlendirirken, piyasalardaki risk iştahını da törpülüyor.
Küresel petrol fiyatları ise hem güçlenen dolar, hem de Pekin’de vakaların artmasıyla Şangay benzeri tam bir karantina geleceği endişeleriyle haftaya sert düşüşlerle başladı.
Brent ve WTI, geçen haftayı yüzde 5 kayıpla kapadıktan sonra Pekin’deki panik alımları ve kitlesel test haberleriyle haftanın ilk işlem gününde yüzde 6 daha düştü.
Brent yüzde 6’ya yakın düşüşle 100,10 dolar/varil düzeyine kadar gerilerken, WTI’da da düşüş yüzde 5’i aştı ve TSİ 16:49 itibariyle 95,70 dolar düzeyi görüldü.
Brent geçtiğimiz ay 2008’den bu yana en yüksek düzey olan 139 dolar/varil düzeyine kadar yükselmişti.
AB ambargosu 90 doların altına düşmesini engeller
Çin’in hem beş haftadır devam eden Şangay karantinaları gevşetmemesi, hem de vatandaşların özellikle gıdada panik alımlarına başladığı Pekin’de de kısıtlamalara başlaması, uzmanlara göre düşüşteki en önemli unsur. Ancak AB’nin barış umudu giderek zayıfl ayan Ukrayna savaşında Rusya’yı ekonomik anlamda cezalandırmak amacıyla kademeli bir petrol ambargosu uygulama planları, uzmanlara göre petrolde talep görünümü bozulduğu halde 90 doların altına düşmesini zorlaştıran bir unsur olarak öne çıkıyor.
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Baldis Dombrovskis dün The Times’a verdiği demeçte birliğin Rus petrol ithalatında ‘akıllı ambargo’ yöntemi üzerinde çalıştığını söyledi.
Borrel: AB henüz enerji yaptırımlarında uzlaşamadı
Öte yandan AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrel Alman Die Welt’e verdiği demeçte Rus enerjisine uygulanacak enerji ambargolarına birlikten yeterli destek gelmediğini, nihai bir ambargo önerisinin en erken ay sonundaki AB liderler zirvesinde çıkabileceğini söyledi. Libya’daki arz sıkıntıları da fiyatları destekliyor. OPEC üyesi Libya’daki çatışmalar arzı 550 bin varil/ gün azaltıyor.
6 yılın zirvesindeki dolar 20 yılın zirvesine koşuyor
Enflasyon endişeleri ve Fed’in savaşa rağmen şahin tutumunu sürdürmesi piyasalardaki risk iştahını törpülüyor. ING stratejistleri bir müşteri notunda piyasaların Fed’in sıkılaşması, Rusya ve Ukrayna arasında diplomatik bir çözümün zorlaşması ve Çin’in COVID-19 krizi nedeniyle haftaya negatif başladığını söylüyor. Dolar endeksi Fed’in 3-4 Mayıs toplantısında 50 baz puan artırım yapacağı beklentisiyle - 75 baz puan tahminleri de var - 101,73 düzeyine kadar yükseldi. En son 2016’da görülen 102 düzeyi aşılması durumunda dolar en son 2002’de (20 yıl önce) görüldüğü düzeylere çıkmış olacak. Fed Başkanı Jerome Powell’in cuma günü yaptığı açıklamada mayıs toplantısında 50 puan artışın masada olduğunu söylemesi sonrası 10 yıllık ABD tahvilleri de yüzde 3 düzeyini gördü.
İndirimli Rus petrolünü Asya alıyor
İngiltere ve ABD’nin Rus petrolüne ambargo uygulaması ve trader’ların SWIFT sisteminden çıkarılan Rus bankalarla işlem yapmaktan çekinmesine bağlı gönüllü ambargolar, Refinitiv verilerine göre Rus Ural petrolünün varil fiyatını da mart başındaki 111 dolar/varil düzeyinden 78 dolar/ varil düzeyine kadar geriletti. Petrol tankeri izleme verilerine göre Ural petrolündeki bu düşüş, Asya ülkelerinin Rus petrolü alımlarını artırmasıyla sonuçlandı. Nikkei’nin Refinitiv verilerinden yaptığı analize göre AB’nin de yakında aralarına katılması beklenen zorunlu ve gönüllü Rus petrol ambargoları devam ederken, Rusya’dan çıkan petrol tankerleri Çin, Hindistan, Japonya ve Güney Kore’ye gitti. 24 Şubat-18 Nisan arasında Rusya’dan 380 petrol tankeri çıkış yaptı - geçen yılın aynı döneminde bu rakam 357’ydi. 380 tankerin 115’i Asya’ya gitti: 52’si Çin’e, 28’i Güney Kore’ye, 25’i Hindistan’a, 9’u Japonya’ya ve biri Malezya’ya. Analize göre bu Hindistan’a giden Rus petrol tankeri sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 800, Çin için ise yüzde 33 artış anlamına geliyor. Diğer ülkelere giden Rus petrol tankeri sayısında yüzde 16’lık bir düşüş olduğu aktarılıyor. Batının yaptırımlarına katılmayan ve bu nedenle İngiltere ve ABD’den baskı da gören Hindistan’da Maliye Bakanı Nirmala Sitharaman “Ben kendi ülkemin çıkarlarını öne koyarım. Bir kere orada bir yakıt var ve indirimli satılıyor. Neden almayacakmışım?” ifadeleriyle Hindistan’ın indirimli alımlarının devam edeceğine işaret ediyor. Bloomberg’deki bir haberde Moskova’nın Hindistan’a 35 dolara varan indirimli fiyatlar sunduğu belirtiliyor. Singapur’da da şirketlerin Rus petrolünü almalarını engelleyen bir baskı yok. Endonezya enerji bakanı da geçtiğimiz günlerde “Son yıllarda Rus petrolü almadıklarını ancak yakın zamanda alım yapabileceklerini” söylemişti.