Gelişen ülke paraları tarihi rekor seviyeyi gördü
Gelişmekte olan ülkelerin para birimleri dolardaki zayıflamanın devam etmesiyle dün rekor yüksek seviyeye ulaştı. MSCI gelişmekte olan piyasalar para birimi endeksi %0,6 yükselerek rekor seviyeye çıktı. Gelişmekte olan ülkeler hisse senetleri endeksindeki yükseliş de geçen haftadan bu yana sürüyor.
Gelişmekte olan ülkelerin para birimleri, istikrarlı büyüme ve ABD'nin daha gevşek para politikası uygulayacağına dair beklentilerin artmasıyla dolar karşısında değer kazanarak MSCI endeksini rekor seviyeye çıkardı. MSCI'nın uluslararası gelişmekte olan piyasalar para birimleri endeksi, dolar endeksinde dün görülen gerilemenin ardından yüzde 0.6’lık yükselerek 1,761.87 ile rekor seviyeye çıktı.
Dolar, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) son politika toplantısının tutanaklarında ve Başkan Jerome Powell'ın Jackson Hole'da yapacağı konuşmada gevşetme yanlısı tutum görüleceği beklentileriyle değer kaybederken özellikle yen karşısında keskin geriledi. Gelişmekte olan ülkelerin hisse senetleri endeksi de geçen hafta %3 yükseldikten sonra dün yine seansın büyük bölümünde %0.7 dolayında yukarıda yer aldı.
Asya para birimleri yükselişe öncülük etti, Kore wonu, Malezya ringgiti ve Tayland bahtında önemli kazanımlar görüldü. Reuters’ta yer alan haberde, çok sayıda gelişmekte olan ülkedeki merkez bankalarının bu hafta faiz kararı açıklayacağına da dikkat çekildi. Endonezya, Tayland, Güney Kore ve Türkiye (bugün) merkez bankaları bu hafta faiz kararı açıklayacak. ABD’de açıklanan son ekonomik verilerinin küresel talep yavaşlamasına ilişkin endişeleri hafifletmesiyle gelişmekte olan piyasa varlıklarında kazanımların devam ettiği görülüyor.
ABD Merkez Bankası (Fed) yetkilileri Mary Daly ve Austan Goolsbee haftasonu yaptıkları açıklamalarda eylülde para politikasında gevşetmeye gitme olasılığına işaret ederken bu hafta yayımlanacak olan son para politikası toplantısının tutanaklarının gevşetme yanlısı görünümü vurgulaması bekleniyor. Bu hafta gözler küresel piyasalarda.
Gelişen ülkelere sermaye girişi
ABD'de düzenlenecek Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu'na çevrilirken, özellikle Fed Başkanı Jerome Powell'ın sözlü yönlendirmelerinden alınacak sinyallerin piyasaların yönü üzerinde etkili olması bekleniyor. Yatırımcılar Powell'ın cuma günü Jackson Hole'da yapacağı konuşmada faiz indirimine gidilmesi yönünde mesaj vereceğini düşünüyor. Fed'in Temmuz ayındaki para politikası toplantısının yarın yayımlanacak olan tutanakları ve Powell'ın Jackson Hole'da gerçekleştireceği konuşma bu hafta döviz piyasalarına yön verecek ana unsurlar arasında yer alacak.
Fed'in eylülde faiz indirimine gidilmesine kesin gözüyle bakılırken, faiz indiriminin büyüklüğüne ilişkin fiyatlamaların değişiklik göstermesi Powell'ın açıklamalarının önemini daha da artırıyor. Powell'ın Jackson Hole'da yapacağı konuşmada faiz indirimine gidilmesi yönünde mesaj vereceği beklentisi fiyatlamalarda etkili olurken, gelişmiş ekonomilerde faiz indirim sürecine yakında ABD’nin de katılacağı beklentisi, gelişmekte olan ülkelere sermaye girişini teşvik ediyor.
Fed'in eylülde 50 baz faiz indirime gideceğine ilişkin beklentiler ise güç kaybetmiş durumda. Geçen hafta ABD'de açıklanan veriler resesyon endişelerinin azaldığına ve fiyat baskılarının hafifl ediğine işaret etmişti. Doları başlıca altı para birimine karşı ölçen dolar endeksi 102.16 seviyesine gerilerken, dolar, yen karşısında da %0.96 düşüşle 145.85 seviyesinde işlem gördü. Euro ise dolar karşısında 1.1043 seviyesine yükseldi.
ŞAHİN ÜYE KASHKARI’DEN EYLÜLDE İNDİRİME YEŞİL IŞIK
Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, Fed’in ikili yetki alanında risk dengesinin enflasyon tarafından uzaklaşarak iş gücü piyasasına doğru kaydığını, enflasyon tarafında kaydedilen ilerlemeşe karşı iş gücü piyasasının endişe verici işaretler gösterdiğini söyledi. Fed'in şahin isimlerinden biri olarak görülen Kashkari, zayıf istihdam verileri dolayısıyla Eylül ayında faiz indirimine açık olduğunu belirtti.
Wall Street Journal'da yer alan habere göre 25 baz puandan daha sert bir faiz indirimi için bir neden görmediğini vurgulayan Kashkari, işten çıkarmaların henüz sınırlı düzeyde kaldığını, işsizlik maaşı başvurularının geldiği seviyenin de kaydadeğer bir daralmaya işaret etmediğini ifade etti.