Euro bölgesi imalat sanayindeki kötüleşme hafifledi
HCOB PMI anket verilerine göre, üretim hacimlerinin Ekim ayında üst üste on dokuzuncu ayda da azalmasıyla Euro bölgesi imalatındaki gerileme dördüncü çeyrekte de devam etti.
S&P Global tarafından derlenen ve Euro Bölgesi fabrikalarının genel sağlığını ölçen HCOB Euro Bölgesi İmalat PMI, eylül ayındaki 45.0 seviyesinden ekim ayında 46.0'a yükseldi. Her ne kadar büyümeyi daralmadan ayıran 50.0 eşiğinin hala altında olsa da manşet endeksteki artış Euro bölgesi imalat sanayindeki kötüleşmenin hafiflediğine işaret etti.
1997 yılından bu yana en uzun gerileme dönemi
Genel düşüş hızı da mayıs ayından bu yana görülen en yavaş düşüş oldu. İmalat PMI art arda yirmi sekizinci ayda da 50 olan başa baş seviyesinin altındı kaldı ve bu da anket verilerinin ilk kez toplandığı 1997 yılından bu yana en uzun gerileme dönemine işaret ediyor.
Euro Bölgesi imalat sektörü, daralmanın keskin bir şekilde devam ettiği en büyük iki ekonomisi olan Almanya ve Fransa'nın ağır yükü altında kalmaya devam etti. PMI anketi tarafından izlenen tek para birimli ülkeler arasında Avusturya, ilgili endeksinin son on ayın en düşük seviyesine gerilemesiyle en sert düşüş hızını kaydetti. İrlanda'da yeniden iyileşme görülmesine rağmen İtalya ve Hollanda'da ılımlı bozulmalar görüldü.
Sanayi üretimi dördüncü çeyrekte daralabilir
PMI verilerini yorumlayan Hamburg Commercial Bank (HCOB) Baş Ekonomisti Dr. Cyrus de la Rubia şunları söyledi:
“Bu rakamlarda iyi bir haber var: imalat sektöründeki durgunluk Ekim ayında daha da derinleşmedi. Üretim bir önceki aya göre daha yavaş bir hızda düştü ve yeni siparişler daha az keskin bir düşüş gösterdi. Sonuç olarak, PMI'ın yanı sıra çok sayıda başka göstergeyi de dikkate alan GSYH tahminimize göre, sanayi üretimi dördüncü çeyrekte %0,1 oranında daralabilir.
Satın alınan malzemeler için stok düşüşlerinin alışılmadık derecede yüksek bir hızda devam etmesi cesaret verici değil. COVID-19 krizi burada hala iz bırakıyor. Stoklarda devam eden azalmanın, şirketlerin 2021 ve 2022'de benzeri görülmemiş ölçekte malzeme ve ara malı satın alması ve stoklamasıyla ilgili olduğu açıktır. Durgun küresel talep, şirketlere stoklarını yenilemek için bir neden vermiyor ve bu da ekonomi üzerinde baskı yaratıyor.
Deflasyonist ortam müşterilere yansıyor
Sektördeki ortam deflasyonist olmaya devam ediyor. Bu satın alma departmanları için iyi bir haber, ancak görünen o ki şirketler ilgili fiyat indirimlerini müşterilerine tam olarak yansıtmak zorunda kalıyor. Bu da şirketlerin kar marjları üzerinde baskı yaratan şiddetli bir rekabete işaret ediyor. Burada Çin'den kaynaklanan rekabetin önemli bir rol oynadığını düşünüyoruz.
Zayıf talep durumuna rağmen teslimat süreleri üst üste ikinci ayda da yavaşladı. Bu durum, jeopolitik gerilimlerin lojistik şirketleri için teslimat sorunları yarattığına işaret ediyor olabilir.”