Dünya enflasyonla boğuşurken Çin’de deflasyon korkusu
Küresel ekonomi hala enflasyon canavarıyla boğuşurken, son aylarda özellikle imalat tarafında fiyatların düşüş seyrine girdiği Çin’e ilişkin deflasyon riski uyarısı yapılıyor.
HİLAL SARI
Tüm dünya enflasyonla boğuşurken Çin’de deflasyon endişeleri. Bazı uzmanlar dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin Japonya gibi kronik bir deflasyon sarmalına düşebileceğini ve bunun tüm dünyaya taşma etkileri olabileceğini söylüyor. Macquarie Group’un Çin Başekonomisti Larry Hu, Wall Street Journal’a yaptığı açıklamada “Çin kesinlikle çok ciddi deflasyon baskısıyla karşı karşıya” yorumunu yapıyor. Hu deflasyon beklentileri çıpasından çıkarsa aşağı yönlü bir döngüye girilebileceği konusunda da uyarıyor.
Çoğu ekonomist deflasyondan kaçınabileceği görüşünde
Wall Street Journal’da (WSJ) yer alan analizde Çin’in fiyatların zayıf talebe bağlı olarak uzun bir süre düşüş seyrinde olacağı bir deflasyon riski taşıdığına dikkat çekiliyor. Analizde “çoğu ekonomistin Çin’in derin ve uzun bir deflasyon sürecinden muhtemelen kaçınabileceği” de belirtiliyor.
Deflasyona düşerse şirket karları ve tüketici harcamalarını vurur
Ancak bazı ekonomistlere göre Çin’de bir deflasyon riski mevcut ve bu risk gerçekleşirse, şirket kârlarından ve tüketici harcamalarından yiyebilir ve çok daha fazla insanı işsiz bırakabilir. Dahası, dünyanın en büyük ekonomisinde deflasyon yaşanmasının küresel ekonominin her noktasında hissedilebilecek sonuçları da olabilir. ABD gibi Çin’den alım yapan ülkelerde bazı ürünlerin fiyatlarında gevşeme yaşanabilir. Ayrıca tüm Çin’in dünyadan alım yaptığı hammadde ve tüketici ürünlerine olan talepte de bir düşüş yaşanabilir ve bu da yine Çin dışındaki ekonomilere önemli sorunlar oluşturabilir.
“Faiz artışı olmasaydı enflasyon hala artıyor olurdu”
Bazı uzmanlar küresel enflasyondaki düşüşün merkez bankalarının faiz artışlarından değil, tedarik zincirindeki darboğazların gevşemesinden kaynaklandığını düşünse de, faiz artışlarının talebe ket vurması, Fed ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) gibi merkez bankalarının yanı sıra birçok uzmana göre enflasyondaki düşüşün ana unsuru. Merkez bankaları faiz artırarak ürün, hizmet ve çalışanlara olan talebi azaltarak fiyat ve ücretlerdeki baskıları azaltmaya çalışıyor. Ancak mevcut sıkılaşma döngüsünde bunun sadece bir kısmı gerçekleşiyor: Fiyat artışları yavaşlasa da, işsizlik oranı yükselmiyor. ABD’de enflasyon bir yıl önce yüzde 7 düzeyindeyken, haziran itibariyle yüzde 3’e geriledi. Ancak işsizlik haziran itibariyle hala yüzde 3,6 düzeyinde ve bu oran son bir yılda çok değişmedi. Euro Bölgesi’nde de benzer bir durum var. Enflasyon haziranda yaklaşık 18 ayın en düşük düzeyi olan yüzde 5,5’e geriledi. Ama işsizlik hala 25 yıldan fazla bir sürenin en düşük düzeylerinde ve istihdam piyasasında sıkı seyir devam ediyor. Çoğu ekonomist, enflasyondaki bu düşüşün faiz artışları sayesinde gerçekleştiği görüşünde. JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon, bir yıl önce merkez bankalarının sıkılaşma döngüsüne başladığı dönemde (Haziran 2022) “Kendinizi hazırlasanız iyi olur. Faiz artışlarıyla ekonomik bir hortum geliyor” uyarısı yapmış, Fed’in bilançosu konusunda çok muhafazakar bir tutum izleyeceğini söylemişti. Hedge fon Citadel’in sabit getirilerden sorumlu ekonomik araştırmalar direktörü Angel Ubide de “Enflasyonun Fed’in talep büyümesinden kaçınması ve enflasyon beklentilerini çıpalaması sayesinde düştüğü” görüşünde. Harvard Üniversitesi’nden ekonomist Karen Dynan da “Fed faiz artırmasaydı enflasyon çok daha yüksek olurdu ve belki de hala artıyor olurdu” diyor.
Çelikten çimento ve kimyasalda, fiyatlar aylardır düşüşte
Çinli fabrikalardan çıkış fiyatları, çelikten çimento ve kimyasala aylardır bir düşüş trendi içinde. WSJ’de yer alan habere göre şeker, yumurta, hazır giyim ve ev eşyası gibi ürünlerde aylık bazda düşmeye de başladı. Tüketici fiyatları yıllık bazda sıfır düzeyine gelmiş olsa da, üretici fiyatları 2022’nin ikinci yarısından bu yana düşüyor. Manşet enflasyon haziranda 28 ayın en düşük düzeyi olan sıfır seviyesine gerilemiş durumda. Üretici fiyatları ise haziran itibariyle yıllık bazda yüzde 6’ya yakın bir düşüş kaydetti.
■ İmalat sektöründe deflasyon riski daha yüksek
Çin’in imalat sektörü zaten uzmanlara göre bir deflasyon sürecine girmiş bile olabilir. Çin’in Ulusal İstatistik Bürosu’ndan temmuz başında açıklanan verilere göre fabrika çıkış fiyatlarında yedi yıldan fazla bir sürenin en sert düşüşü görüldü. Bu da hem Çin’de pandemi karantinalarının bırakılması sonrası iyileşmenin beklenenden daha yavaş gerçekleşmesinden ve hem de Batı’daki faiz artışlarının tüketici harcamalarını olumsuz etkilemesinden kaynaklanıyor.
■ Çin Merkez Bankası “deflasyon riski yok” diyor
Küresel ekonominin Batı yakasından Çin’de deflasyon riski olduğuna dair mesajlar ve değerlendirmeler gelse de, ülkenin para politikalarını yöneten Çin Merkez Bankası (PBOC) deflasyon riski olduğuna dair iddiaları reddediyor. Temmuzun ilk haftasında açıklanan haziran tüketici fiyatlarının yükselmemiş olması ve ihracattaki düşüşün ardından PBOC Başkan Yardımcısı Liu Guoqiang, “Çin ekonomisi deflasyonda değil ve bu yılın ikinci yarısında da deflasyon işaretleri göstermeyecek” ifadelerini kullanmıştı. Çin’de haziran ayında TÜFE aylık bazda yüzde 0,2 düşmüş, bu da Pekin’in ülkenin COVID-19 sonrası beklentilerden yavaş seyreden iyileşmesini desteklemek için teşvik sözü vermesiyle sonuçlanmıştı. Ayrıca dün yapılan açıklamada Çin’in planlama otoritesi hanehalkı tüketiminin artırılması için yeni önlemler getireceklerini duyurdu. Çin’in planlama otoritesinin direktör yardımcısı Li Chunlin, pazartesi günü yaptığı açıklamada “Çin’in hanehalkı tüketimini artırmak için uzun vadeli mekanizmaları iyileştireceğini” söyledi. PBOC, Fed ve ECB tarafında sıkılaşma döngüsü devam ederken, haziran ayında iç talebi desteklemek için ticari krediler ve konut kredilerinde kullanılan faizleri düşürmüştü. Harcamalar ve özel sektör yatırımlarının çok daha zayıf seyrettiği ülkede para politikaları gelişmiş dünyadaki sıkılaşma döngüsüyle ters bir trend içine girmiş durumda.