BoJ, zayıflayan yeni tekrar güçlendirmek için normalleşme adımlarını sürdürüyor
BoJ bugün gerçekleştirdiği toplantıda politika faizini yüzde 0,25'e çıkartılmasına, devlet tahvil alımlarının ise azaltmasına karar verdi. BoJ Başkanı Kazuo Ueda, ülkede artan fiyatların tüketimi etkilediğini bildirdi.
Yenin güçlenerek ülkenin ihracatına zarar vermesini önlemek ve deflasyonla mücadele etmek için 2016’dan bu yana negatif faiz politikası yürüten BoJ, ülkedeki hızlı ücret artışları nedeniyle 2007’den bu yana ilk defa mart ayında faiz artırımına gitmişti.
Faiz artırımı kararının arkasında Japonya ile ABD'deki faiz oranları arasındaki büyük fark da etkili olurken, bu durum yaklaşık son üç yıldır yenin dolara karşı değer kaybetmesine yol açmıştı.
Böylelikle mart itibarıyla dünyada negatif faiz dönemi Japonya'nın da politikasını değiştirmesiyle sonlanırken, analistler, BoJ’un bugünkü kararıyla mali politikada normalleşme sürecinin devam edeceğini teyit ettiğine işaret ediyor.
BoJ: "Bu hamle ekonomiyi çok fazla etkilemeyecek”
Faiz kararının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan BoJ Başkanı Kazuo Ueda, ülkede artan fiyatların tüketimi etkilediğini söyledi.
Japonya’daki ücretlerde yaşanan artışın büyük şirketlerin yanı sıra artık küçük şirketlere de yansıdığını belirten Ueda, “Ücret artışlarının daha da yayılmasını ve bunun tüketim ve enflasyonu desteklemesini bekliyoruz." dedi.
Zayıf yenin ithalat fiyatlarını yukarı çektiğine ve bu yüzden enflasyonun aşırı yükselmesi riskine karşı dikkatli olacaklarına işaret den Ueda, “Faiz oranlarını artırmış olsak da gerçek faiz oranları düşük kalmaya devam ediyor. Bu hamlemiz ekonomiyi çok fazla etkilemeyecek." dedi.
Ueda, ekonomiye dair ileride gelecek verilerin beklentileri karşılamaması halinde ilave faiz artırım kararları alabileceklerini de aktardı.
Bu arada ING’den bugünkü faiz kararına ilişkin yapılan değerlendirmede, gerçek ücret artışının olumluya dönmesinin ve büyüme koşullarının iyileşmesinin beklendiği ve dördüncü çeyrekte 25 baz puanlık bir artış daha yapılması gerektiği belirtildi.
Yenin tarihi zayıflığı müdahale için baskı yarattı
Geçen yıl yaklaşık yüzde 8 değer kaybeden Japon yeni, sene başından bu yana da dolar karşısında yaklaşık yüzde 6,3 geriledi.
Japonya’daki Liberal Demoktart Parti Genel Sekreteri Toshimitsu Motegi ve Japonya Dijital Dönüşüm Bakanı Taro Kono gibi isimler, yendeki değer kaybı ve artan yaşam maliyetleri nedeniyle BoJ’a müdahele çağrısında bulunmuştu.
Motegi, Nikkei gazetesine verdiği mülakatta, "Yenin aşırı zayıflığı, Japon ekonomisi için açıkça olumsuzdur.” ifadesini kullanmıştı.
Dolar/yen paritesi, nisan ayında Haziran 1986'dan bu yana ilk kez 160 seviyesinin üzerini test etmişti. Parite, BoJ’un faiz kararının ardından bugün yüzde yaklaşık 0,4 gerileyerek 152,2 seviyesinden işlem görüyor.
Zayıf yen, ithal edilen doğal gaz, petrol ve diğer ihtiyaçları daha pahalı hale getirerek Japonya'daki fiyatları yükseltirken, Japonya Başbakanı Kişida Fumio kabinesine yönelik kamuoyu desteğini enflasyona yönelik şikayetler nedeniyle olumsuz yönde etkiliyor.
Ülkede enflasyonun iki yıldan uzun süredir BoJ’un yüzde 2 hedefini aşarken, bu da hanehalkı bütçelerinin sıkılaşmasına neden olmuştu.
Tahvil alımları yarı yarıya azalacak
Geçmiş dönemdeki gevşek mali politika, BoJ’un ekonomiye nakit enjekte etmek için JGB (Japon Devlet Tahvili) alımları ve diğer varlıklara yönelik büyük çaplı satın almalar yapmasına olanak sağlıyordu.
Bugünkü faiz kararının yanı sıra, BoJ, ayda yaklaşık 6 trilyon yen seviyesinde gerçekleştirdiği satın alımlarını azaltacağını ve 2026'nın ocak-mart dönemine kadar yaklaşık 3 trilyon yene (yaklaşık 19 milyar dolar) düşüreceğini duyurdu.
BoJ, 2013’te başlayan niceliksel genişleme programı kapsamında mart ayı itibarıyla 576 trilyon yen değerinde JGB tutarken, bu da Japon hükümetinin toplam borcunun yüzde 53'ünü oluşturuyor.
Analistler, BoJ’un tahvil alımlarını azaltma planıyla, uzun süre devam eden yüksek miktarda varlık alımlarının ardından bankanın niceliksel sıkılaştırma yoluna girdiği yorumunu yaptı.
Zayıf yen büyük şirketlere yaradı
Yenin değer kaybetmesi, Japonya’da özellikle küresel faaliyetlerde bulunan şirketlere yararken, yurt dışında elde edilen gelirlerin ülke içindeki karşılığını yükseltmişti.
Toyota gibi şirketler, önemli karlar elde ettiklerini açıklarken, birçok ihracat odaklı şirketin yer aldığı Japonya'nın Nikkei 225 endeksi bu yıl rekor seviyeye çıktı.
Öte yandan kişisel harcamalar ise ücret artışının iki yıldır enflasyon karşısında erimesi nedeniyle dört çeyrektir azalıyor. Azalan tüketim, son üç çeyrekte iki kez daralan Japon ekonomisindeki zayıf performansı da yansıtıyor.