Alman imalatında derin daralma
Euro bölgesinin en büyük ekonomisi Almanya ve ikinci büyük ekonomisi Fransa'da PMI verileri imalat sanayiindeki zayıflığın eylülde daha da derinleştiğini ortaya koydu. Almanya'nın ekonomik görünümü, hem imalat hem de hizmet sektörlerinde zayıflığın devam ettiğini gösteren son verilerle daha da kötüleşti.
Almanya'nın ekonomik görünümü, hem imalat hem de hizmet sektörlerinde zayıflığın devam ettiğini gösteren son Satınalma Yönetici Endeksi (PMI) verileriyle daha da kötüleşti. S&P Global tarafından hazırlanan HCOB (Hamburg Ticaret Bankası) eylül ayı öncü Satınalma Yönetici Endeksi (PMI) verileri dün açıklandı.
Verilere göre, Almanya'da ağustosta 48,4 puan olan bileşik PMI eylülde 47,2 puana geriledi. Böylece 50 puanın altında kalan Almanya bileşik PMI verisi, son 7 ayın en düşük seviyesine indi. Ağustosta 51,2 puan olan hizmet sektörü PMI eylülde 50,6'ya inerek son 6 ayın en düşük seviyesine geriledi.
İmalat sanayi PMI ise ağustosta 42,4'ten eylülde 40,3'e düştü. PMI verisinde 50 puanın üstü büyümeyi, altı ise daralmayı gösteriyor. İmalat ve hizmet sektörleri, Alman ekonomisinin 3'te 2'sinden fazlasını oluşturuyor. Açıklamada, "Alman ekonomisi, imalat sektörü öncülüğünde daha da derin bir daralmaya sürükleniyor" denildi.
Resesyon riski
Alman ekonomisi, artan faiz oranları ile konjonktürel rüzgarların ve yapısal değişikliklerin ortasında büyümede zorluk yaşıyor. Ekonomi, yılın ikinci çeyreğinde azalan yatırımlar nedeniyle yüzde 0,1 küçüldü.
Almanya Merkez Bankası, üçüncü çeyrekte daha düşük büyüme beklerken, Almanya'nın önde gelen ekonomik düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü de (Ifo) üçüncü çeyrekte GSYH'de daha fazla düşüşün mümkün olduğunu değerlendiriyor. Alman ekonomisi, üçüncü çeyrekte küçülme olması halinde teknik resesyona girmiş olacak. Teknik resesyon, "üst üste iki çeyrek GSYH'de küçülme yaşanması" olarak ifade ediliyor.
Almanya, 10 yıllık iyi bir ekonomik büyümeden sonra salgının ilk yılı olan 2020'de, 2009'dan beri ilk kez resesyon yaşamıştı. Alman hükümeti, ekonomide bu yıl yüzde 0,3'lük büyüme bekliyor. Ifo, 5 Eylül'de, ülkenin 2024 ve gelecek yıla ilişkin büyüme tahminini, zayıf yatırım ve sipariş durumu nedeniyle yüzde 0,4'ten sıfıra düşürmüştü.
"Çin Şoku"nun etkisi
Öte yandan, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası euro bölgesinde yükselen enfl asyona karşı artan faiz oranları, Alman şirketlerin yatırım yapma arzusunu frenledi. Yapısal sorunlar Avrupa'nın en büyük ekonomisinin resesyondan uzaklaşmasını zorlaştırıyor. Covid-19, tedarik zinciri kesintileri, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi son dönemde yaşanan çok sayıda kriz, Alman ekonomisinin zayıf yönlerini su yüzüne çıkarırken, ülkenin, jeopolitik sorunlar, iklim değişikliği, durgun ekonomi ve demografik zorlukların üstesinden gelme konusunda birtakım sorunlarla karşı karşıya bulunması da dikkati çekiyor.
Almanya'nın hala "kendi ürettiği bürokrasi, kurallar ve prosedürler altında da ezildiği" belirtiliyor. Bu arada, Alman sanayisinin gittikçe zayıfl aması, Çinli şirketlerin teknolojik olarak arayı kapatması ve hatta Uzak Doğulu şirketlerin yenilebilir enerji ve otomotivde Almanları geride bırakması Almanya'da "Çin Şoku" olarak tartışılıyor.
Euro bölgesi geneline ait PMI verilerinin de daralmanın hızlandığına işaret etmesinin ardından euro, faiz indirimi beklentilerinin güçlenmesiyle dolar karşısında değer kaybederek, yüzde 0,4'lük düşüşle 1,1110 seviyesine kadar geriledi. S&P Global'in verilerine göre euro bölgesi bileşik PMI endeksi Eylül ayında 51'den 48,9'a geriledi. İngiltere'de de bileşik PMI 52,9 olarak son iki ayın en düşük seviyesine geriledi.
“Üreticiler tamamen depresyonda”
HCOB Başekonomisti Cyrus de la Rubia, verilere ilişkin yaptığı değerlendirmede, "İmalat sektöründeki gerileme yeniden derinleşerek Alman ekonomisinde erken bir toparlanma umudunu buharlaştırdı. Üretim son bir yılın en hızlı düşüşünü yaşarken yeni siparişler de azaldı" ifadelerini kullandı. Almanya'daki şirketlerin 2020'deki Covid-19 salgınından beri görülmemiş bir oranda personel çıkardığını belirten De la Rubia, bu durumun birçok büyük otomotiv tedarikçisinin önemli istihdam azaltımlarını açıkladığı bir döneme denk geldiğini ve bu rahatsız edici rakamların, Almanya'da sanayisizleşme riski ve hükümetin bu konuda ne yapması gerektiği konusunda devam eden tartışmaları artıracağını kaydetti.
De la Rubia, "İyimserlik geçmişte kaldı. Üreticiler gelecekteki faaliyetleri konusunda tamamen depresyonda ve önümüzdeki yıla ilişkin beklentileri düşüyor. Ağustos ayındaki ılımlı iyimserlik, çarpıcı bir değişimle eylülde son bir yılın en sert kötümserliğine dönüştü. Duyarlılıktaki bu hızlı gerileme büyük olasılıkla Volkswagen'i çevreleyen ve sektörün geneline gölge düşüren olumsuz haber manşet dalgasıyla bağlantılı" değerlendirmesini yaptı.
İmalattaki bu endişe verici eğilimlerin Almanya'nın geleneksel olarak güçlü olan hizmet sektörünü de etkilemeye başladığını ifade eden De la Rubia, hizmet sektörünün faaliyetlerinde büyümenin art arda 4 aydır yavaşladığı ve durgunluğa doğru gittiği uyarısında bulundu.