İstanbul'dan Philadelphia'ya: Genç bir ressamın yolculuğu
Sanat hayatına çocukluk yıllarında resim yaparak başlayan ve şimdi baskılar aracılığıyla sanatını icra eden ressam Arda Ergin, oryantalist dönemde görülen Türk kültüründen izlere sıklıkla yer verdiği eserlerini Philadelpihia’da izleyicilerle buluşturuyor.
Sanatı çocukluk yaşlarında hayatına alan ve bugüne kadar 11 sergi ve yarışmada yer alan Ressam Arda Ergin’in eserleri şu anda Bridgette Mayer 2024 Benefit Exhibition ile birlikte, 28 Temmuz’a kadar Vox Populi 19th Juried Exhibition ve 6 Ağustos’a kadar Goggleworks 16th National Juried Exhibition’da sergileniyor.
1997 doğumlu olan ve sanat hayatına çocukluk yıllarında resimle başlayan genç ressam Arda Ergin, Amerika’daki aldığı eğitimin ardından eserlerini Philadelpihia’da sergilemeyi sürdürüyor.
İtalya’daki Rönesans ve Barok eserleriyle tanıştığı bir gezide kariyerini bu yönde şekillendirmeye karar veren ve The University of the Arts Philadelphia’da bitirdiği lisans eğitimini takiben, yüksek lisans derecesini Pennsylvania Academy of the Fine Arts’ta tamamlayan Ergin, şu anda baskılar aracılığıyla icra ettiği sanatını Bridgette Mayer 2024 Benefit Exhibition, Vox Populi 19th Juried Exhibition ve Goggleworks 16th National Juried Exhibition’da sanat severlerle buluşturuyor. 2020 yılından bu yana çizdiği resimlerle yurt dışında 11 sergi ve yarışmada yer alan ve Communication Arts Illustration Awards 2023’te “Self Promotion Finalist” ödülünün sahibi olan Ergin, sanatını hem geleneksel hem de çağdaş ögelerle zenginleştirerek izleyicilerine yeni perspektifler sunuyor.
Resim yolculuğu
Çocukluğunda izlediği çizgi film ve animasyon karakterlerini çizerek resme başladığını belirten Ergin, “Resimle ilgili ilk ödülümü ilkokul öğretmenimin desteğiyle katıldığım yarışmada aldım. Liseye geldiğimde dersler esnasında kullandığım defterlerime ders sırasında birşeyler karalamaya devam ediyordum. O zamanlar her genç gibi ben de ilerideki mesleki hayatım ve kariyerimle hakkımda ikilem içeresindeydim. Tarihle aram her zaman iyi olmuştur ve özellikle lise eğitimim sırasında sanat tarihine ilgim çok artmıştı. Jean Leon Gerome, Delacroix gibi sanatçıların eserleriyle lisenin üçüncü sınıfında tanışmıştım ve çok etkilenmiştim. Oryantalizm ve Fransız akademisi, sanat ile ilgilenmemi tetikledi diyebilirim. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, İstanbul’u Fransız bir sanatçının fırça izleriyle görmek beni yağlı boya ile buluşturdu. Üniversite döneminde oryantalizm kritiği olan Edward Said gibi yazarların yazılarıyla tanıştıktan sonra sanatımda oryantalist dönemlerde görülen Türk kültüründen parçaları kendi çalışmalarımda yer vermeye başladım. Şu anda hedefim, Amerika’da aldığım eğitimin hakkını vermek ve çalışmalarımı geniş kitlelerle buluşturmak” diye konuştu.