Zorlu küresel konjonktür

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI

2025 yılına enflasyon beklentilerinin arttığı, Fed faiz indirim beklentisinin gerilediği, doların güçlendiği, dünya tahvil ve hisse senedi piyasalarının sert gerilediği zorlu bir konjonktür ile başladık. Trump döneminde uygulanacak politikalara yönelik endişe küresel risk iştahındaki bozulmanın arkasındaki temel neden.

Güçlü tarım dışı istihdam verisi Fed faiz indirim beklentilerini baskılayarak satış dalgasının şiddetini artırdı. Veri sonrası genel 2025 yılı indirim beklentisi 50 baz puandan 25 baz puana doğru gerilerken, dolar 2022 Ekim ayından beri gördüğü en yüksek seviyeye ulaştı.

Daha önce 50 baz puan düşüş bekleyen Bank of Amerika, artık 2025 yılında değişiklik öngörmüyor. Daha önce 75 baz puan düşüş bekleyen JP Morgan ve Goldman artık toplamda faizlerin 50 baz puan indirileceğini öngörüyor.

Faiz indirim döngüsünü bir süre durdurabilecek diğer bir neden enflasyon beklentilerindeki bozulma. Michigan Üniversitesi anketine göre 12 aylık dönemdeki enflasyon beklentisi yüzde 3,3 ile uzun dönemli enflasyon beklentisi yüzde 3,3 ile Haziran 2008 sonrası gördüğü en yüksek seviyede. Aralık ayında bu oranlar sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 3,0 düzeyindeydi.

Bu hafta gündemde öne çıkan veri çarşamba günü açıklanacak ABD tüketici enflasyonu. Piyasalar aylık manşet rakamın yüzde 0,3, çekirdek rakamın yüzde 0,2 gelmesini bekliyor. Ancak öngörülenden güçlü seyreden hizmet sektörü yüzünden manşet yüzde 0,4, çekirdek yüzde 0,3 ile negatif sürpriz yapabilir. Negatif sürpriz durumunda hisse ve tahvilde satış baskısı devam eder.

Geçmiş veri doların güçlendiği, gelişmiş ülke tahvil faizlerinin arttığı bir ortamda gelişmekte olan ülke varlıklarının baskı altında kaldığını söylüyor. ABD tahvillerinin yüzde 5,0 seviyesini aştığı ve doların güçlendiği bir ortamda çoğu yatırımcı gelişmekte olan ülke macerasına girmek istemeyecektir. Başkan Trump döneminde uygulanacak politikalar enflasyonu ve tahvil faizlerini yukarı çekerek gelişmekte olan ülke varlıklarındaki baskıyı artırabilir.

Ama bu taşa yazılmış kesin bir hüküm değil. Doğru politikalar uygulanması durumunda Türkiye 2024 yılında olduğu gibi 2025 yılında da gelişmekte olan piyasalardan pozitif ayrışabilir. MSCI Türkiye endeksi 2024 yılında yüzde 14,1 dolar bazlı getiri ile, MSCI GOÜ endeksinin (yüzde 8,1) ise iki katına yakın getiri elde etti. Bu dönemde ABD hariç gelişmiş ülke endeksi yüzde 2,0 gerilerken, Çin hariç gelişmekte olan ülkeler endeksi sadece yüzde 4,2 yükseldi.

Dolar bazında güçlü performansına rağmen Borsa İstanbul 2024 yılında reel olarak yüzde 10,9 kayıpla, 2023 yılına benzer (yüzde - 10,5) bir performans gösterdi. İki yılın ortak özelliği uygulanan sıkı para politikası. Finansal baskılama uygulanan 2022 yılında endeks yüzde 61,8 reel artış ile rekor yüksek bir getiri sağlamıştı. 2025 yılında para politikasının normalleşmesi ile beraber Borsa İstanbul’da yüksek tek haneli veya düşük çift haneli reel getiri öngörüyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Yeni yıl, yeni ümitler 30 Aralık 2024