Zor ama ülkemizde bu anlayışın yerleşmesini ve yayılmasını diliyorum
PROF. Ali Beba’yı 1992 yılı başında seçildiği Çevre Koruma ve Ambalaj Atıklarını Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO) başkanlığı döneminde tanıdım.
Prof. Beba, eşi Ümran Beba’nın PepciCo’daki kariyer yolculuğu çerçevesinde 2010 yılında gittikleri Hong Kong’da akademik çalışmalarını 3 yıl boyunca sürdürdü.
Beba ailesi ardından 2013-2015 döneminde Dubai’de yaşadı. PepsiCo yönetimi, 2016 yılında Ümran Beba’yı ABD’deki merkezine atayınca aile, yeni adres olarak New York’u (Purchase) belirledi.
Ümran Beba, PepsiCo’da Kıdemli Başkan Yardımcılığı görevini sürdürürken geçen yıl emekli olma kararı aldı. August Leadership’te (global yönetici araştırma ve danışmanlık şirketi) partner olarak göreve başladı. Beba çifti, çocuklarının eğitimi için New York’ta yerleşik kalmayı yeğledi.
Ümran Beba-Ali Beba çifti bu dönemde “Beba İnovasyon ve Girişimcilik Vakfı”nı kurdu. Prof. Ali Beba, vakfın başkanlık görevini üstlendi.
Prof. Ali Beba’dan dün bir mesaj aldım. Mesajı başlığı şöyleydi:
- SÜREKLİLİK…
Prof. Beba, mesajına şöyle girdi:
- ABD’de Başkan Biden, daha önce Trump tarafından Amerikan Merkez Bankası (FED) Başkanlığına atanmış olan Jerome Powel’ı 16’ncı başkan olarak yeniden aynı göreve atadı.
Amerikan Merkez Bankası’nın 1913 yılında kurulduğunu anımsattı:
- Amerikan Merkez Bankası’nda 108 yılda görev yapan başkan sayısı 16’dır. Burada devlet başkanları halkın politik tercihleri değişse bile FED Başkanları değişmeyebiliyor.
Ardından TC Merkez Bankası’na işaret etti:
- 1930 yılında kurulmuş olan TC Merkez Bankası’nda, o günden buyana 25 başkan görev yapmış. İlk 18 yıllık döneminde 2 başkan görev almış.
Son 5 yıla dikkat çekti:
- Son 5 yıl içinde ise TC Merkez Bankası’nda 5 başkan değişmiştir.
Son dönemlerdeki kur hareketlerine değindi:
- Ülkemizde yaşanılan akıl dışı kur hareketliliğinin arkasında nelerin olup bittiğini tam bilemiyoruz.
Ardından ekledi:
- Ama devlet idaresinde sürekliliğin ve saydamlığın şart olduğunu çok iyi biliyoruz.
COVID-19 krizinin dünyada hemen her ülkenin ekonomilerinde çalkantılara yol açtığını vurguladı:
- Örneğin Amerika’da hayat pahalılığı arttı. 2021 Ekim ayı sonu itibariyle yıllık enflasyon yüzde 6.2 ile tavan yaptı. Buna karşın Amerika Merkez Bankası bağımsızlığını korudu.
Amerika’daki bu yaklaşımı şöyle özetledi:
- Amerikan ekonomisi Merkez Bankası yönetimine baskı yapılmadan, süreklilik ve şeffaflık ile yoluna devam ediyor.
Şu noktanın altını çizdi:
- Faiz ve enflasyon arasındaki ilişkide neyin neden, neyin sonuç olduğuna dair tartışmalar burada (Amerika) yok. Ekonominin kılcal damarlarına emirle müdahale edilmiyor.
Mesajını şöyle noktaladı:
- Amerika’da herkes ekonomik yolculuktaki başarının ancak bilimsel çalışmalarla katma değeri yüksek ürünlerin üretimi ve ihracatı ile mümkün olduğunu görüyor. Ülkemizde de bu anlayışın –çok zor olacağını bilmekle birlikte- yerleşmesini ve yaygınlaşmasını diliyorum.
Prof. Ali Beba, haklı değil mi?
Tüpraş, 11 milyar doları amorti etti
2006 yılı Temmuz ayının ilk günleri, Koç Holding’in Nakkaştepe’deki merkezinde Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ile “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” sohbeti yapıyoruz.
Koç Holding, o günlerde özelleştirmeden satın aldığı Tüpraş’ın 4.1 milyar dolarlık bedelini ödemek üzere Migros’u elinden çıkarma yönünde adımlar atmıştı.
Mustafa Koç’un o günkü havasından döviz borcundan tedirgin olduğu izlenimini edindim ve sordum:
- Döviz borcundan tedirgin gibi görünüyorsunuz. Neden?
Şu yanıtı verdi:
- Biz borçtan korkarız. O nedenle fazla borçlu olmamaya çalışırız.
Dün Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu’nun “Enerjimiz Geleceğe” sunumunu ve şirketin gelecek stratejilerini dinlerken rahmetli Mustafa Koç’la Temmuz 2006’daki sohbetimizi anımsadım.
Yelmenoğlu, dünkü basın toplantısında Tüpraş’ın 2050’ye kadarki “karbon nötr” yolculuğu için 10 milyar dolarlık yatırım yapacaklarını, “yeşil hidrojen”e, “yenilebilir enerji”ye ağırlık vereceklerini belirtince sordum:
- Koç Holding’in Tüpraş’ı alım bedeli dahil, bugüne kadarki yatırımı ne kadar oldu?
Yelmenoğlu, yanıtladı:
- Özelleştirme bedeli 4 milyar 140 milyon dolardı. Ayrıca 2006’dan buyana 7 milyar dolarlık yatırım yaptık.
Bu yanıt üzerine sorumu sürdürdüm:
- Görülen o ki Tüpraş bambaşka bir yapıya dönüşecek. Fosil yakıt ağırlığı zamanla önemli ölçüde azalacak. Koç Holding, Tüpraş’a yaptığı yatırımı çıkarabildi mi? Yani, yatırımın amorti edilmesi söz konusu mu?
Yelmenoğlu, ilk aşamada şu mesajı verdi:
- 4 milyar 150 milyon dolarlık bedel amorti edildi.
Sonraki 7 milyar dolarlık yatırım rakamını yeniden sordum, yanıta ek yaptı:
- Tüpraş’a yapılan yatırımın karşılığı alındı.
Ardından şu noktanın altını çizdi:
- Tüpraş 2006’dan buyana her yıl 430 milyon dolar yatırım yapmıştı. Önümüzdeki dönemde de yılda 350 milyon dolar yatırım yapacağız. 2050’ye kadar dönüşüme 10 milyar dolar yatırmış olacağız. Krediler de dahil tüm finansmanı Tüpraş’ın gücüyle sağlayacağız.