Zarar eden üzüm üreticisi üretimden uzaklaşıyor
Bugün Manisa’da 1 milyon dönüme yakın bağ alanında sofralık, kurutmalık ve şaraplık olarak üzüm üretiliyor. En bilindik ve üretimi en yaygın olan üzüm çeşidi Sultani Çekirdeksiz. Çekirdeksiz üzümde Türkiye üretiminin yüzde 90’dan fazlasını üreten Manisa, üretiminin yüzde 85’ini ihraç ediyor. Geçtiğimiz sezon 99 ülkeye ihracat yapma başarısı gösteren sektör, bu yıl fiyat konusunda sıkıntı yaşıyor. Manisa ve ilçelerinde yaklaşık 50 bin ailenin geçim kaynağı olan üzümde girdi maliyetleri ve fiyat sıkıntıları üreticiyi üretimden uzaklaştırıyor.
5 kilogram yaş üzümden 1 kilogram kuru üzüm elde ediliyor. Üretici maliyetleri göz önüne alarak 35 TL fiyat hesaplarken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ağustos ayında Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen “Manisa Toplu Açılış Töreni”ne katılarak, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) üzüm fiyatını 27 lira olacak açıklamıştı. Ama üreticiler bu rakamı da hiç görmediklerini söylüyor. TMO 25 liradan alım yapıyor. 1 lira fire kesiyor. Rakam 24 liraya düşüyor. Üstüne TMO’nun alımları konusunda yaşanan sıkıntı nedeniyle piyasada fiyatlar 16-18 TL’ye kadar geriledi. TMO’nun almadığı her ürün zarara gidiyor.
Uzun bir süre TMO internet sitesinden Çiftçi Kayıt Sistemi ile randevu alınamadı. Günlerce randevu almayan üretici son günlerde yapılan girişimlerin sonuç vermesiyle randevu almaya başlandı. Tabi bilgisayarının başında kalanlar bunu başardı. Çünkü randevu almak oldukça güç. TMO’nun almadığı üzümler depo bulunamadığı için evlerde dahi muhafaza ediliyor.
Bu yorucu sürece temmuz-ağustos ayında yaşanan aşırı sıcaklık ve kuraklık nedeniyle üzümlerde oluşan uç kurmaları da eklenince üretici oldukça zor bir sezon geçiriyor.
Hastalık üzüm kalitesini düşürdü. TMO’nun standartlarının altında kalan üzümler TMO tarafından alınmıyor. Kurutma döneminde ovada aşırı yağış nedeniyle yağmur altında kalan üzümler de oldu. Potasyum, sodyum, kalsiyum, bakır, manganez, demir, magnezyum, çinko gibi vitamin ve mineraller bakımından zengin olan kahvaltı masalarımızı, keklerimizi, kurabiyelerimizi, kompostolarımızı süsleyen kuru üzüm oldukça meşakkatli yollardan geçiyor. Bu yıl bir taraftan kuraklık bir taraftan yağışla mücadele etmek zorunda kalan üretici yorgun.
Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç ile üreticinin son durumunu konuştuğumda, “TMO ve Tariş’e üzüm döken çiftçiye en azında kg başına 2-3 lira arasında prim verilse çiftçi rahatlar” demişti. Çiftçinin gerçekten nefes almaya ihtiyacı var. Desteklenmeye ihtiyacı var. Bunlar yapılmazsa üretici üzümden vaz geçecek. Ovada bağlarını kökleyen yani bağını bahçesi bozan üretici sayısı artmaya başladı. İnsanlar zarar ettiği için üzüm bağlarını söküyor. Yerine girdi maliyeleri üzüme göre daha az olan zeytine, bademe, cevize yöneliyor. Kendisi de bağcı olan Yalçın, durumun ciddiyetini şu cümleler ile anlatıyor: “Aşırı şekilde bağları kökleyenler var. Ben 4 yıldır başkanlık yapıyorum. Kendim de bağcıyım. Şu ana kadar böyle bağını söken görmemiştim. Birçok bağcımız bağını köklüyor”
Çekirdeksiz kuru üzümde dünyanın en büyük ihracatçısı olan Türkiye, umarım üzüm üreticisinin sesine kulak verir.