YYS’de masumiyet karinesi sorunsalı
Mehmet Altay Yegin
Yetkilendirilmiş Yükümlü (AEO) Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
Yetkilendirilmiş Yükümlü sertifikası Ticaret Bakanlığı tarafından verilen ve gümrük işlemlerinde birtakım kolaylıklar ve imtiyazlar sağlayan bir belgedir. Bu sertifika uluslararası alanda da kabul gören bir statü sağlamaktadır.
Sertifika için “kazanımı zor, askıya alınması veya kaybedilmesi kolay” denilebilir. Belirli şart veya ihlallerinin tekrarı halinde sertifikanın geri alınması bile söz konusu olabilmektedir. Bunun için “güvenilirlik koşulu” nu kaybetmemek en önemli unsur kabul edilmiştir. Ticaret Bakanlığı gümrük işlemelerinde birtakım kolaylıklar sağladığı için güvenilirlik koşulu şüphesiz çok önemli ve sertifika sahibi firmaların hassasiyet gösterdiği bir koşuldur.
Sertifikanın yüklediği sorumluluklar kapsamında; yönetim kurulu üyeleri, sermayesinin yüzde 10 ve fazlasına sahip gerçek kişiler ile gümrük ve dış ticaret işlemlerinde temsil yetkisini haiz çalışanlarının; devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, uluslararası suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, güveni kötüye kullanma, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, hileli ifl as, yalan tanıklık, suç uydurma ve iftira suçları ile ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından ve bilişim alanında suçlardan, vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs suçlarından, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanun, Petrol Piyasası Kanunu’na, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanuna, Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun ve Uyuşturucu Maddelerle ilgili Kanuna kanuna muhalefetten ceza veya mahkumiyet kararı bulunmaması gerekmektedir.
Sertifikanın temininden sonra ise süreç şu şekilde işlemektedir:
Yönetim kurulu üyeleri, sermayesinin yüzde on ve fazlasına sahip gerçek kişiler ile gümrük ve dış ticaret işlemlerinde temsil yetkisini haiz çalışanların hakkında başlatılan inceleme ve soruşturma sonucunda Cumhuriyet Savcılığı tarafından dava açılmış olması, sertifika düzenlenmesini engellememektedir. Ancak sertifika sahibinin eksik beyan usulü, kısmi teminat uygulaması, götürü teminat uygulaması, basitleştirilmiş işlem kapsamında A.TR Dolaşım Belgesi düzenleme ve vize etme izni ile eşyanın kıymetine bakılmaksızın fatura beyanı veya EUR.MED fatura beyanı düzenleme izni dışındaki hak ve yetkilerden faydalanmasına izin verilmemekte; dava beraatle sonuçlanarak tüm yargı süreçleri tamamlanıp kesinleştiğinde YYS sahibine bu haklar tanınmaktadır.
Sayılan kanunlar uyarınca başlatılan inceleme ve soruşturma sonucunda yönetim kurulu üyeleri, sermayesinin yüzde 10 ve fazlasına sahip gerçek kişiler ile gümrük ve dış ticaret işlemlerinde temsil yetkisini haiz çalışanlardan herhangi biri hakkında Cumhuriyet Savcılığı tarafından dava açıldığının davalıya tebliği tarihinden itibaren otuz gün içinde durumun sertifika sahibi tarafından sertifikayı düzenlemiş olan bölge müdürlüğüne bildirilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.
Başlatılan inceleme ve soruşturma sonucunda Cumhuriyet Savcılığı tarafından dava açıldığının davalıya tebliği tarihinden itibaren 30 gün içinde durumun sertifika sahibi tarafından sertifikayı düzenlemiş olan bölge müdürlüğüne bildirimin yapıldığı tarihte veya öncesinde dava süreci sonuçlandırılmadan önce sermaye pay sahibinin sertifika sahibi firma ile ortaklık ilişkisinin sonlandırılmış olması veya şirket sermayesindeki pay oranının yüzde 10’un altına düşürülmesi, yönetim Kurulu üyesinin yönetim kurulu üyeliğine son verilmiş olması ve temsil yetkisini haiz şirket çalışanının temsil yetkisine son verilmiş olması halinde, durumun yetkili bölge müdürlüğüne bildirildiği tarihten itibaren sertifika 30 gün askıya alınmaktadır.
Yönetim kurulu üyeleri, sermayesinin yüzde 10 ve fazlasına sahip gerçek kişiler ile gümrük ve dış ticaret işlemlerinde temsil yetkisini haiz çalışanların herhangi biri hakkında sayılan kanunlar uyarınca başlatılan inceleme ve soruşturma sonucunda Cumhuriyet Savcılığı tarafından dava açıldığının gümrük idaresince öğrenilmesinden önce 30 gün içinde yetkili bölge müdürlüğüne bildirilmesi ve ortaklık ilişkisinin sonlandırılmış olması veya şirket sermayesindeki pay oranının yüzde 10’un altına düşürülmesi, yönetim kurulu üyeliğine son verilmiş olması ve temsil yetkisini haiz şirket çalışanının temsil yetkisine son verilmiş durumları gerçekleşmemiş olması halinde, dava süreci beraat kararı ile kesin olarak lehlerine sonuçlanıncaya kadar sertifika derhal askıya alınmaktadır.
Sertifika sahibince 30 gün içinde bildirim yapılmadan, durumun gümrük idaresince öğrenilmesi halinde dava süreci beraat kararı ile kesin olarak lehlerine sonuçlanıncaya kadar sertifika derhal askıya alınmaktadır. Anayasamızın 38’inci maddesinin 44’üncü fıkrasında, “suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmü yer almaktadır. Hakkında suç isnadı bulunan bir kimse, savunması için gerekli bütün güvencelere sahip olarak aleni bir yargılama sonunda hukuken suçluluğu kanıtlanıncaya kadar da suçsuz sayılmaktadır.
“Masumiyet Karinesi” uyarınca, bir kimsenin suçlu olarak nitelendirilebilmesi ve hakkında yaptırım uygulanabilmesi, o kimsenin kesin hükümle mahkûm olmasına bağlıdır. Bir kimsenin mahkûm edilebilmesi için hakkındaki her türlü şüphenin bertaraf edilmesi hukuk devletinin gereğidir. Ezcümle, Anayasa’nın 38. maddesi amir hükmü uyarınca Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği metnindeki ilgili ibarelerin “Davanın kesin olarak sertifika sahibinin aleyhine sonuçlanması halinde Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası derhal askıya alınır.” şeklinde düzeltilmesi, hukuk devletine olan inancı güçlendirecektir.