“Yükselen bir uçuşa tanıklık ediyoruz”

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Kadife ŞAHİN
Ekonomi Sohbetleri

Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) Yönetim Kurulu Başkanı ve Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı, 21.yüzyılın getirdiği teknolojik ve dijital gelişmeler ve yapay zekaya ilişkin sorularımızı yanıtladı.

“Bana kalırsa 21.yüzyıl 90’lı yılların başında internetle birlikte başladı” diyen TBV Yönetim Kurulu Başkanı Eczacıbaşı, özellikle bilgi akışının birdenbire başka bir boyuta taşınmasıyla yüzyıllara yayılan sıçramaların on yıllar içinde yaşandığını söyledi. Eczacıbaşı, “Sosyal medyanın ve akıllı telefonların tüm özel ve iş hayatımıza nüfuz etmesi, yapay zekânın günlük karar süreçlerimize dokunması, blok zincirin sözleşme olgusunu yeniden tanımlaması, medyadaki çoktan çoka iletişim, kavramsal bir dönüşümü simgeliyor” dedi. Bu teknolojilerin sadece teknik bir araç olmanın ötesine geçip, toplumsal ve ekonomik yapıları yeniden şekillendirdiğini belirten Faruk Eczacıbaşı, şöyle konuştu: “Artık verinin yalnızca depolandığı ya da işlendiği bir dönem değil; verinin anlamlandırıldığı, kararlarla buluştuğu, inovasyonun ve iş birliğinin katalizörü haline geldiği bir çağdayız.”

Dünya hala eskiye tutunuyor

Dünyanın hala eski düzenin normlarına ve alışkanlıklarına tutunmaya çalıştığını ifade eden Eczacıbaşı, “Fakat düzen değişti ve değişiyor. Hızla yükselen bir uçuşa tanıklık ediyoruz. Trafik kurallarına bağlı kalamayız. Bu dönüşüm, ekonomik, hukuki, kültürel yapıları derinden etkiliyor. Mevcut altyapıların yeni gereksinimleri göz önünde bulundurarak tekrar sorgulanması ve değerlendirilmesi gerekiyor” dedi.

Teknolojik ve dijital gelişmelere bazı ülkelerin hızla ayak uydurduklarını ve üretici konumuna geçtiklerine dikkat çeken Faruk Eczacıbaşı, görüşlerini şöyle ifade etti: “Aynı zamanda, bu teknolojik kırılım; ülkeler ve kuşaklar arasında farklı adaptasyon hızlarını da gözler önüne seriyor. Bazı ülkeler hızla ayak uydururken ve hatta üretici olurken, diğerleri eski yöntemlerle mücadele ediyor.”

ABD, Çin ve Avrupa köşe tutuyor

TBV Başkanı Eczacıbaşı, bu gelişmelerin üç kutuplu olduğunu ve çiplerden drone’lara, yapay zekadan CRIDPR teknolojisine kadar insanlığın bilgi üretme sürecinde ABD, Çin ve Avrupa arasında bir rekabet yaşandığını söyledi. Eczacıbaşı, “Farklı yaklaşımları var. Hepsi bir köşeyi tutmaya çalışıyor. Yapay zekâ örneğinden yola çıkarsak, ABD, OpenAI, Google DeepMind, Anthropic gibi özel şirketlerle ve güçlü üniversite ve yatırım ekosistemiyle öne çıkıyor. Çin, geniş veri havuzu ve devlet desteğiyle modelleri geliştiriyor. Avrupa ise etik regülasyonlarla insan odaklı bir yapay zekanın kurallarını yazmaya çalışıyor” dedi.

Türkiye Yakındoğu’da kilit olabilir

Eczacıbaşı, Türkiye’de yapay zekâ çalışmalarını dünyaya paralel yürütebiliyor mu sorusunun yanıtlanmasının biraz erken olduğunu söyledi. Eczacıbaşı, “Yapay zekanın demokratikleşmesiyle bütün dünya bu olguyla daha yeni tanıştı. Evet, yapay zekâ araştırmaları aslında birkaç ülkeyle kısıtlı, şimdilik. Lokomotif ABD oldu, ama görülüyor ki, Çin Halk Cumhuriyeti de boş durmadığını gösterdi. Avrupa kıtasında ise bir tek Fransa bu konuda bir örnek çıkardı” dedi. “Ama “kullanım” düzeyinde ülkelerin ve kurumların birbirlerine çok yakın olduğunu gözlemliyoruz” diyen Faruk Eczacıbaşı, “Eğer doğru destek politikaları izlenebilirse, Türkiye’nin Yakındoğu’da bir merkez olması, tedarik zinciri haritasında özel bir konumda olması gibi avantajlarından dolayı kilit bir konumda olabileceğini düşünüyorum. Ama kısır tartışmaları bir kenara bırakıp doğru strateji ve uygulamaların özellikle üzerinde durulması gerekir” dedi.

Adaptasyonda iyiyiz ama üretici olmalıyız

Dijital ve teknolojik gelişmeleri Türkiye açısından da değerlendiren TBV Başkanı Eczacıbaşı, “Türkiye, yaklaşık otuz yıldır bilgi toplumuna dönüşüm sürecinde önemli adımlar attı. Teknoloji adaptasyonu konusunda çok iyi durumdayız” dedi. Fakat üretici olma yolunda daha iyi olabileceğimizi vurgulayan Eczacıbaşı, “Bu da dışarıya açılmakla ve kaynaklara erişimle, yeni iş modellerini, etik yaklaşımlarla deneyebilecek bir ortam ve havacılık kurallarını sunan bir yaklaşımla olabilir. Kamu ve özel sektörün; şirketlerle akademinin; gençlerle deneyimli yöneticilerin, Türkiye’deki kurumlarla diasporadaki uzmanların bir araya geleceği ağlar oluşturmalıyız. Bunlar bizi bilgiye, inovasyona daha yakınlaştıracak. Biz de TBV’de bunlara aracılık ediyoruz” dedi.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çirkin ve güzel 18 Mart 2025