Youtuberlar için Bağ-Kur zorunlu mu?
Ozan BARDAKÇI
Sosyal Güvenlik Uzmanı, Hukukçu
Sosyal medya içerik üreticiliği son yıllarda hızla yaygınlaştı. Özellikle genç nüfus içinde sosyal medya içeriği üreterek gelir elde eden binlerce kişi var. Bu şekilde gelir elde edenlerin sayısı arttıkça birçok kişi fenomen olmanın yollarını aramaya başladı.
Sosyal medya içerik üreticiliği gelir getirici niteliği ağır basan bir faaliyet olunca da vergilendirilmesi ihtiyaç halinde geldi.
Geçtiğimiz yıl Ekim ayında sosyal medya içeri üreticiliğine ilişkin yasal bir düzenleme yapıldı. Düzenleme ile bu kazanç için istisna getirildi.
İstisna ve muafiyet vergi hukukuna ilişkin özel kavramlar. Genelde muafiyet kişileri, istisna ise tutarları belirleyerek vergi alanında düzenlemeleri ifade eder.
Ekim ayında çıkan 7338 sayılı Kanuna ile Gelir Vergisi Kanununa bu konuda bir madde eklendi.
“İnternet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden…..elde ettikleri kazançlar gelir vergisinden müstesnadır” şeklindeki madde ile sosyal medya içeriği üreten kişilerin gelirleri için istisna getirildi. İstisnadan faydalanabilmek için de vergi dilimi üst sınırı.
Gelir Vergisi Tebliği ile bu kazançların istisnadan yararlanabilmesi için yıllık 880 bin TL’yi aşmama şartı aranıyor. Tabi usul ve esaslar da Gelir Vergisi Tebliği ile düzenleniyor.
Sosyal içerik üreticilerinin istisna hallerini düzenleyen 318 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği 12 Ocak 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğ, kanun maddesinde yer alan hükümleri tekrar ederek düzenlemelere başlıyor. Fakat kanunda yer almayan hususlar da tebliğ ile kural haline geliyor.
Tebliğ ile kanunda yer almayan bir şart getiriliyor. Mükellefiyet!
“Bu kapsamda, istisnadan faydalanmak isteyen mükelleflerin ... yetkili vergi dairesine başvurarak istisna kapsamındaki faaliyetine ilişkin olarak ilgili vergi dairelerinden….. (İstisna Belgesi) almaları gerekmektedir.”
Tebliğe göre mükellef olan sosyal içerik üretici vergi dairesine başvurup mükellefiyet tesis ettirmek ve belge almak zorunda. Ancak bu durumda istisnadan yararlanabiliyor.
Sosyal içerik üreticileri vergi konusunda 880 bin TL’ye kadar istisnadan yararlanabilirken işin sosyal güvenlik boyutu için 5510 sayılı Kanun’a bakmak gerekiyor.
Sosyal Güvenlik uygulamalarındaki temel kanun olan 5510 sayılı Kanunun 4’üncü maddesi sigortalıları düzenliyor. Maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ise kendi nam ve hesabına çalışanları.
Bende göre “Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar,” 4/1-b (Bağ-Kur) sigortalısı sayılıyor. Yani gelir istisna kapsamında bile olsa vergi mükellefiyeti Bağ-Kur’lu yapıyor.
5510 sayılı Kanun’un 7’nci maddesine göre “(b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, gelir vergisi mükellefi olanlar …… vergi mükellefiyetlerinin başladıkları tarihten;” sigortalılık başlatılıyor. 8 inci madde ise bildirimi düzenliyor. Buna göre vergi dairesi mükellefiyet işlemleri tamamlandıktan sonra mükellefi 15 gün içinde SGK’ya bildiriyor.
Mükellefiyete istisna getiriliyor ancak sigortalılığa ilişkin ayrıca bir düzenleme bulunmuyor. Sosyal içerik üreticisinin Bağ-Kur zorunluluğunun sona ermesi için faaliyetini sonlandırması gerekiyor. Faaliyeti ise kendisi değil bağlı olduğu Vergi Dairesi sonlandırıp SGK’ya bildiriyor.
Sosyal içerik üreticisi işçi veya memursa Bağ-Kur mükellefiyetinin dışında tutuluyor. Şayet böyle bir sigortalılığı yoksa gelir vergisi mükellefi olduğu tarihten itibaren bir de Bağ-Kur mükellefiyeti başlıyor.
Dahası aylık geliri asgari ücretin altında da olsa çiftçi ve esnaf gibi Bağ-Kur muaflığından yararlanamıyor.