Yolsuzluk ve suistimallerin panzehiri; farkındalık
Küresel suiistimallerin faturası 4. 5 trilyon dolar. Her 100 vakanın 86’sı şirket varlıklarının kötüye kullanılması, yani şirketten kasadaki, bankadaki paranın çalınması, hayali çalışan gösterilmesi, masrafı abartmaktan oluşuyor.
Benim şirketimde yoktur diyen varsa; eğer iç denetim ve etkin kontrol yoksa büyük ihtimalle yanılıyordur. Etik ve İtibar Derneği (TEİD) Yönetim Kurulu Üyesi Fikret Sebilcioğlu; 3 ana suiistimal türüne dikkat çekiyor; 1- Yolsuzluk, 2-şirket varlıklarının kötüye kullanılması ve 3-mali tablo hileleri…
Rüşvet, yolsuzluk ve suiistimal, şirketlerin zarar görmesine neden olan önemli bir risk... Bu risk, sanılanın aksine yalnızca mali varlıklar üzerinde değil, şirket itibarının ve hatta pazar payının kaybedilmesinde bile etkiye sahip.
Uluslararası pek çok kuruluş suiistimalin tespit edilmesine ve önlenmesine hatta suiistimalcinin profiline ilişkin çalışmalar gerçekleştiriyor ve farkındalığın artması için mücadele veriyor. İncelenen 2,400 vakadan toplam kayıp 3,6 milyar $ dolar. Vaka başına 1,5 milyon $ ve her vaka 14 ay sürüyor.
En büyük risk, bankacılık ve finans sektörü ile kamuda… Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgedeki ihbar sayısı, dünya ortalamasının üzerinde… TEİD Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gökhan Yılmaz; suiistimallerin son 2 yılda 2 katına çıktığını söylüyor. Sizde yok mu? Bence bir daha düşünün…
ÇARE; ETKİN KONTROL, İÇ DENETİM
Yolsuzlukla mücadelede farkındalık son derece önemli. Bunu da iç denetim ve etkin kontrol ile sağlanabiliyor. İhbar ise bizde en yaygın yöntem… İhbarların %28’i direkt yöneticiye, %14’ü uzmana, %12’si iç denetimciye yapılıyor.
Ancak ihbar eden çalışan, şirketine güvenmeli, ifşa edilip ispiyoncu durumuna düşürülmemeli.