Yine mi ters ayakta yakalandık?
Kaleci, sahadaki diğer 10 futbolcudan çok farklıdır. Futbolun baskısını en fazla hissedendir, hatta en yalnız olandır. Hatasının telafisi mümkün olmayandır.
Kaleciler için en kötü durumlardan birisi “ters ayakta yakalanmak”tır. Yani Fransızca’dan Türkçeye transfer edilmiş haliyle “kontrpiye”de kalmaktır. Mesela bir kaleci sağ ayağından destek aldığı ve o yöne doğru hareketlendiği bir anda top sol tarafına atılırsa ters ayakta yakalanmış olur. Kaleci için çok zor bir durumdur. Eğer top kaleye denk gelirse genellikle gol ile sonuçlanır. Çok zor da olsa bazen kalecinin hareketini düzeltip golü önlediği pozisyonlar da olur, ama bunlar çok nadirdir.
Bu satırları 11 Kasım 2021'deki köşe yazısında kullanmıştım. Yazının başlığı "Ters ayakta yakalanan kaleci gibiyiz"di. Ülkelerin pandemi ile boğuştuğu o dönemde dünyada enflasyon artıyor, ithal ettiğimiz malları daha pahalıya alıyorduk. Uluslararası piyasalarda enerji fiyatları artmış, emtia fiyatları 10 yılın en yüksek seviyelerine ulaşmıştı. Lojistik maliyetleri astronomik düzeylere çıkmış, ülkeler faiz artırmaya başlamıştı. Tüketici güveni zayıflıyor, beklentiler bozuluyordu.
Ve bu sert dalgaya Türkiye ekonomisi, yüksek enflasyonla ve yüksek risk primi ile yakalanmıştı. Yani, ters ayakta kalmıştık.
Geçen hafta dünyada sonu nereye varacağı henüz belli olmayan bir ticaret savaşı başladı. Yaşanan şokun niteliği ve koşullar 2021'den farklı ama bugünlerde yine "ters ayakta yakalanmış kaleci" görünümü veriyoruz.
İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası'nın (İYMMO), İstanbul Ticaret Üniversitesi ile birlikte her üç ayda bir açıkladığı "Ekonomi Beklenti Endeksi" var. Benim de yakından izlediğim bu çalışmanın 2025 yılı II. çeyrek dönemine ilişkin yapılan anketine verilen cevaplar ışığında hesaplanan bileşik endeksi 49,8 olarak gerçekleşmiş. Endeksin 50 değerinin altında seyretmesi, yılın ilk çeyreğindeki “makul ekonomik faaliyet düzeyinin devam edeceği” beklentisinin yerini daha temkinli ve zayıf bir görünüme bıraktığını gösteriyor. Yani Trump 2 Nisan'daki o tarihi hamleyi yapmadan önce bizde beklentiler olumsuza dönmüştü.
Yine İYMMO çalışmasına göre firmalar, ulusal ve küresel ekonomik görünümü, enflasyonu, döviz kurunu, maliyet artışını bu yılın ikinci çeyreğinde en önemli sorunlar olarak gösteriyorlar.
“Ekonomik Beklenti Endeksi”ni hazırlayan Prof. Dr. Nazım Ekren, Prof.Dr Elçin Aykaç Alp ve Dr. Mefule Fındıkçı Erdoğan tarafından kaleme alınan değerlendirmede de belirtildiği gibi “Türkiye ekonomisinin lokomotiflerinden biri olan imalat sanayi sektörü, üretim süreçlerinin büyük ölçüde ithal ara mal ve enerjiye bağımlı olması nedeniyle döviz kurundaki dalgalanmalardan doğrudan etkilenmekte; aynı zamanda yüksek enflasyonun girdi maliyetlerini artırmasıyla birlikte sürdürülebilir üretim yapısının zayıflamasına neden olmaktadır. Küresel ekonomik görünüm ve jeopolitik gelişmeler de dış talebi baskılayarak sektörün ihracat performansını olumsuz yönde etkilemektedir.”
Kısacası; biz bu küresel şoka içeride yüksek enflasyon, maliyet baskısı, görünümdeki belirsizlikler ve bozuk beklentilerle yakalandık.
Tekrar kaleci örneğine dönersek, 3,5 yıl önce de dediğim gibi “Kaleciler zengin oyun bilgileri, yüksek fiziki kapasiteleri ve gelişmiş konsantrasyon yeteneklerinin yanı sıra güçlü refleksleri olması gereken oyunculardır. Gereken anlarda doğru refleksleri göstermeleri gerekir. Yoksa başarısız olurlar. Bir maçta 90 dakika boyunca belki 10 tane zor topu kurtarırlar ama yedikleri ve maçı kaybetmelerine neden olan kolay bir gol ile hatırlanırlar. Ekonomiyi yönetenler de gereken zamanlarda doğru refleksleri gösterebilmelidirler. Riskten uzak durup, oyunu iyi okumak ve doğru pozisyon almak, tuttukları topu doğru şekilde oyuna sokmak zorundadırlar."
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.