Yıllık enflasyon beş ayda 40-45 puan düşebilir
✔ Yıllık enflasyon oranının önümüzdeki aylarda hızla gerilemesi ne oranlarla oynanmasıyla olacak, ne uygulamaya konulacak bir önlemler paketiyle...
✔ Bu düşüşün bir sırrı yok! Ortada yalnızca matematik var!
✔ Enflasyon oranının düşmesi tabii ki fiyatların düşmesi demek değildir. Fiyatlar artmaya devam edecek.
Kısaca “enflasyonun düşmesi” olarak ifade edilen kavram aslında “enflasyon hızının düşmesi”dir. Ama bu kesinlikle ama kesinlikle “fiyatların düşmesi” değildir.
Siyasetçiler enflasyonda oluşacak düşüşü, sağlanacak değil oluşacak düşüşü, sanki fiyatlar gerilemiş gibi lanse etmek isteyecek. Bu durumu önümüzdeki aylarda yaşayacağız. Kaç kez yazdım bilmiyorum; ama bu konuya bir kez daha eğilmek ve tüm sayıları ortaya koymak gerekti.
Yıllık enflasyon oranı aralıktan itibaren hızla aşağı gidecek; olağandışı gelişmeler yaşanmazsa bu kesin. Bu gerileme ocak, şubat, mart ve nisan aylarında da sürecek. Öyle ki OVP’ye göre bu yıl ekimde yüzde 83-84 ile zirveye çıkacağı tahmin edilen yıllık oran martta yüzde 35’e kadar düşecek.
83’ten 35’e, tam 48 puanlık bir düşüş!
Bunu hemen yanlış ölçüme, oranlarla oynanıyor gerekçesine bağlamak doğru olmaz. Yüzde 100 doğru ölçümde bile yıllık oran hızla gerileyecek. Bu, matematiksel bir gerçek çünkü.
Ancak, yıllık enflasyon artış hızının gerilemesi, fiyatların düştüğü anlamına tabii ki gelmeyecek.
İşte karıştırılması istenen durum bu. Evet karıştırılması istenen durum.
İsteniyor ki insanlar enflasyon hızı düşünce fiyatların da gerilediği algısına kapılsın. Zaten fiyatların gerilemesi durumunda artık enflasyon kavramı rafa kaldırılır. Tüm fiyatların sürekli gerilemesi halinde artık enflasyondan değil deflasyondan söz edilir.
ENFLASYONA DEVAM, YAVAŞLAMAYA SELAM!
Bu köşede 9 Eylül’de “Enflasyonda aralık-ocak illüzyonu” başlığıyla bu konuyu ele aldım. O yazımda bir grafik yer alıyordu. Bu kez grafiği oluşturan verileri de tablo halinde bilginize sunmak istedim.
Aralıktan başlayarak neler yaşanacak ve yıllık enflasyon oranı beş ay içinde nasıl olacak da 50 puana yakın gerileyecek.
Ortada bir sır yok!
Ortada bu gerilemeyi sağlayacak olağanüstü bir program yok!
Ortada atılacak müthiş adımlar yok!
Ortada yalnızca matematik var!
Tablonun ilk bölümünde tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yer alıyor. TÜFE’yi 400 kadar mal ve hizmetin ortalama fiyatı olarak kabul edin. Ya da kolay hesap yapmak için kendinize göre bir yöntem belirleyin ve TÜFE’yi herhangi bir harcama kalemi gibi düşünün.
Örneğin aylık doğalgaz masrafınız...
Örneğin aylık sigara paranız...
Örneğin aylık benzin gideriniz...
Şimdi bu şekilde düşünün ve bakın bakalım aydan aya bir gerileme var mı?
Bu yıl ağustosta 1.016 lira harcamışsınız ve bu harcama giderek artıyor. Kasıma geldiniz, aylık harcama 1.103 lira ve geçen yıla göre artış yüzde 82.
Aralık ayında harcamanız 30 lira daha artmış ve 1.133 liraya çıkmış. Ama o da ne! Kasımda geçen yıla göre yüzde 82 olan cebinizden çıkan paradaki artışın oranı, aralıkta yüzde 65’e inmiş.
Dikkat; cebinizden çıkan para artıyor ama bu paradaki artışın oranı düşüyor!
Ortada sihir de yok, aldatmaca da...
Hemen yan tabloya geçin!
Aralık ayında yıllık enflasyon hesabından 2021’in aralık ayına ait yüzde 13.58’lik oran çıkmış, yerine yüzde 2.78’lik çok daha düşük bir oran girmiş. (Yüzde 2.78, OVP’de öngörülen yıllık yüzde 65’in tutmasını sağlayacak aylık ortalama artış varsayımı. Aylık varsayım, 2023 için de yüzde 1.87.)
Aylık doğalgaz gideriniz, sigara paranız ya da benzine ödediğiniz tutar ocakta 1.155 liraya, şubatta 1.176 liraya, martta 1.198 liraya, nisanda 1.221 liraya çıkıyor.
Hep artış var. Ama yıllık enflasyon hızında da hep düşüş var.
Çünkü son bir yıllık hesaptan 2022'nin yüksek oranları çıkıyor, onların yerine 2023'ün düşük oranları giriyor.
“2023’te fiyat artış hızının bu düzeyde kalacağı ne malum” diyebilirsiniz tabii ki. Benim yaptığım orta vadeli programa dayalı bir tahmin. Hadi aylık artış yüzde 1.87 değil de yüzde 2.87 olsun, yüzde 3.87 olsun; 2023’ün ilk dört ayında yıllık enflasyon hızı yine de gerilemeye devam edecek. Çünkü tablodaki sarı kutuları görüyorsunuz, bu yılın ilk dört ayındaki oranlar çok yüksek.
HARCAMA HİÇ AZALMAYACAK; HEP DAHA FAZLA, HEP DAHA FAZLA!
Her şey planlandığı, orta vadeli programda öngörüldüğü gibi giderse 2023 sonunda yıllık enflasyon hızı yüzde 24.90’a inecek.
Peki yıllık enflasyon oranındaki artış şimdiki yüzde 80’lerden, bu yıl sonunda oluşacağı beklenen yüzde 65’ten yüzde 25’lere inecek inmeye de bu vatandaşın geçim derdinin sona erdiği anlamını gelecek mi?
Geçim derdi bir şartla sona erer ya da hafifler. Vatandaşa bir dönem enflasyonun çok üstünde zam verilirse ve sonrasında da enflasyon hız keserse...
Oysa şimdi olan ne; harcama artmaya devam ederken bu artışın değişim oranı yavaşlayacak.
Bir kere artış durmayacak.
İkincisi, varsayalım artış bir yerde durdu, durmaz ya varsayalım oldu. Örneğin bugün ücretler ve fiyatlar donduruldu. Bu gelirle ve bu fiyatlarla insanlar refah içinde yaşayabilir durumda mı; örneğin rahatlıkla ev ya da otomobil alabiliyor mu, rahatlıkla tatile gidebiliyor mu; ne gezer!
Dolayısıyla enflasyonun artış hızındaki düşüş, fiyatlar düşmüş ve sanki vatandaş çok daha rahat bir geçime kavuşmuş gibi lanse edilecek. Önümüzdeki ayların temel propaganda malzemesi bu olacak.
Tabii ki bu propagandanın gerekçesi olarak da faiz indirimleri gösterilecek. O yüzden faiz indirimlerine devam edileceği tahmininde bulunuyorum ya... Hem zaten önemini yitiren, hiçbir politika için belirleyiciliği kalmayan bir faiz var. Herhalde “Zaten önemi yok, hiç olmazsa enflasyon hızındaki düşüş için kullanalım” deniliyordur.