Yıllara yaygın inşaat işleri stopajında sürpriz düzenleme!...
Torbada neler var?...
Artık AK Parti iktidarının klasiği haline gelen ve neredeyse her ay tekrarlanan “torba kanun” uygulaması frensiz devam ettiriliyor.
Geçtiğimiz hafta 24 Kasım 2023 günü TBMM’ne sunulan 80 maddeyi bulan yeni kanun teklifi ile yine onlarca kanunda çok sayıda düzenleme değiştiriliyor veya yeni düzenleme yapılıyor.
Hakkını yemeyelim; galiba yasama organı olan Yüce Meclis, yürütme organı Hükümetten ve özellikle bakanlıklardan çok daha fazla çalışıyor. Bu değerlendirmemizi, yeni hükümet sisteminin gereği olarak daha fazla çalışan Cumhurbaşkanlığı makamını ayrı tutarak yapıyoruz.
Her torba kanunda olduğu gibi bu torbada da vergi ile ilgili hükümler var. Ancak bu kez yürütme ve yürürlük maddeleri hariç 78 maddenin 39 adedi vergi ile ilgili. Yani torbanın yarısı vergi düzenlemelerini içeriyor. Kamu Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Damga Vergisi Kanunu, Harçlar Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu, Özel Türetim Vergisi Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu’nda toplam 39 maddede düzenlemeye gidiliyor.
Bu düzenlemelerle belli kesimlerin vergilerini kaldırmanın alt yapısı hazırlanıyor; bazı düzenlemelerle de kapsam genişletilerek yürütme organı yetkili hale getiriliyor.
Yıllara yaygın inşaat işlerinde stopaj konusunda niçin ve hangi düzenleme yapılıyor?..
Bilindiği üzere; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 42 ve izleyen maddelerinde “yıllara sari (yaygın) inşaat işleri ile ilgili vergileme tekniğine ilişkin düzenlemelere yer verilmiş durumda. Bu düzenleme 1980 yılında değiştirilerek hükmünü korumuş. 2003 yılında da bazı küçük değişiklikler yapılmış.
İşin özü şu; Bir takvim yılını aşan inşaat ve onarım işi yapılması halinde, işi yaptıran kamu veya özel sektör kuruluşu tarafından yapılan hak ediş ödemelerinden vergi kesintisi (stopaj) yapılacak. Vergi kesintisi oranı Bakanlar Kurulu’nca (yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine göre Cumhurbaşkanı tarafından) belirlenecek. Oran geçmişte değişikliğe uğramış olup son yıllarda yüzde 5 şeklinde uygulanıyor. Yani işi yaptıran kuruluş, yapacağı hak ediş ödemelerinin brüt tutarı üzerinden yüze 5 vergi kesintisi yapacak.
Peki şimdi niçin ve nasıl bir düzenleme yapılıyor?..
Konunun niçin bu düzenleme yapıldığı tarafına ilişkin cevabı, kanun teklifi gerekçesinde pek yok. Sadece vergi stopaj oranının belirlenmesine ilişkin yetkinin genişletildiğinden bahsediliyor.
Nasıl bir düzenleme yapıldığına gelince…
Yeni düzenleme ile vergi kesintisi kapsam ve oranlarında düzenlemelere gidilmiş.
Buna göre işin:
- Kamu kurum ve kuruluşları ile bunlara bağlı veya ilgili ya da ilişkili kurumlara taahhüt edilip edilmemesine,
- Bu kurum ve kuruluşların genel veya özel bütçeli idare kapsamında olup olmamasına,
- Süresine, türüne,
- Yüklenicinin ana veya alt yüklenici olmasına,
- Yüklenicinin tam veya dar mükellef olmasına göre
Ayrı ayrı veya birlikte vergi kesintisi oranları uygulanabilecek.
Dilerseniz bu soyut düzenlemeyi biraz yorumlamaya çalışalım.
Örneğin; işi yaptıran ya da işveren idare kamu kurum veya kuruluşu niteliğinde ise vergi stopaj oranı, mevcut haliyle yüzde 5 olarak uygulanıyorken yeni Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yüzde sıfıra kadar indirilebilecek. Böylece kamu kurum veya kuruluşu ödemesi net ve kesintisiz hale getirilerek bütçe ödeneği yüzde 5 düşürülmüş olacak. Ancak bir yandan da devletin vergi geliri yüzde 5 azalacak.
Örneğin; işi yaptıran kuruluş dar mükellef yabancı kurum ise stopaj oranı değiştirilebilecek, belki de sıfırlanacak ve böylece yerli tam mükellef kurumlar aleyhine durum yaratılacak.
Örneğin; ana yüklenici noktasında vergi kesintisi yapılırsa, alt yüklenici noktasında yapılmayabilecek ve bu şekilde maliyetler düşürülmeye çalışılacak.
Aynı şekilde işin süresine ve türüne bağlı olarak vergi stopaj oranlarında değişikliğe gidilebilecek.
Yine ve yeni vergi istisna ya da indirimi örnekleri... Ya da vergi bindirim düzenlemeleri!...
Böylesine oynak ve değişken vergi düzenlemeleriyle yabancı sermaye bekleyeceğiz, yerlilerin önünü göreceğine çalışacağız diye bir yanlışa düşmeyelim.
Galiba anayasal iktisat çerçevesinde vergi ile ilgili oynamaların önüne geçmek zorundayız.
Yoksa Hükümetin bu alışkanlığından kurtulması ve vergi gibi tehlikeli bir enstrüman ile oynamasının önüne geçemeyiz.