Yılın kritik göstergesi reel faizin seviyesi olacak
Türkiye sık sık faizi konuşuyor ama asıl tartışmamız gereken reel faizin seviyesi olmalı. Çünkü ekonominin geleceği reel faizin anlamlı bir seviyeye ulaşması ile şekillenir.
Reel faiz, nominal faiz oranından enflasyon oranı çıkarılarak hesaplanır; yani faizlerin enflasyonda arındırılmış halidir. Ekonomiler için kritik bir öneme sahiptir çünkü ekonominin genel sağlığı ve büyümesi üzerinde doğrudan etkisi vardır. Genellikle reel faizin pozitif olmasına dikkat edilir, çünkü ekonomideki yatırım talebini karşılayacak tasarrufları teşvik etmek için reel faiz oranları pozitif olmalıdır.
Bir dönem bu kuralı ihmal ettik, başımıza gelmeyen kalmadı.
Ekonomi yönetimi bir tercih olarak 2021 ortasından itibaren negatif reel faiz uygulamaya başladı. Faizler baskılandı ve parasını Türk Lirası mevduatta ya da diğer tasarruf araçlarında tutmakta ısrar edenler enflasyon karşısında kaybettiler. Tasarrufları negatif reel faiz oranında eridi. Uzun süre negatif reel faizde ısrar edilerek TL’yi tercih eden tasarruf sahibi cezalandırıldı; TL cinsi kredi kullananlar ise ödüllendirildi. Ekonomideki tasarruf ve harcama tercihleri değişti. Makro dengeler bozuldu, ülke enflasyon sarmalına girdi.
Ardından 2023 yılında ekonomi yönetimi değişti ve yeni yönetimin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, pozitif reel faizin enflasyon beklentilerini dizginlemek için “olmazsa olmaz” bir konumu olduğunu söyledi. Ve reel faiz negatiften pozitife döndü.
Ekonomide politika faizi yüzde 47,50. Enflasyon ise 44,4. Buna göre yüzde 2,2’lik bir pozitif reel faiz var. Ancak bu ikisini kıyaslamak elma ile armudu karşılaştırmak olur. Çünkü yıllık faiz bugün yapılan bir borçlanma için 12 ay sonra ödenecek faizi gösterir. Yani gelecek bir yıllık dönemi kapsar, açıklanan enflasyon ise geçmiş bir yılın fiyat hareketini gösterir. Yani geleceğe ait bir rakamdır. Bu nedenle geleceğe ait faizi arındırmak için gerçekleşen geçmiş enflasyon yerine gelecekte beklenen enflasyonu kullanmak gerekir. Burada profesyoneller genellikle Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi’ndeki beklenen enflasyonu kullanıyorlar. Bu da son ankette 2025 sonu için yüzde 27’dir. Buna göre an itibariyle yüzde 16’lık bir pozitif faiz söz konusudur. Bankaların mevduat faizleri ise politika faizinin de altında seyrediyor; önerdikleri reel faiz yüzde 5-10 dolayında değişiyor.
Reel faiz oranının ideal seviyesi, ekonomik büyüme, işsizlik, enflasyon ve merkez bankasının para politikası hedefleri gibi faktörlere bağlı olarak değişir. Gelişmiş ülkelerde ideal oran yüzde 0-2 arasındadır. Bizim gibi ülkeler için ise yüzde 2-5 arasındadır. Negatif reel faiz ise ekonomilerin enflasyon tehlikesi olmayıp derin durgunluğa girdikleri durumlarda geçici olarak başvurulan bir yöntemdir. Türkiye ise enflasyonu yüksek olduğu halde negatif reel faize geçen çok nadir ülkelerden birisiydi.
Şimdi ideal seviyeye ulaşmak için önce yüksek reel faiz ile dezenflasyon sürecinin devamlılığını sağlayıp enflasyonun kritik eşiklerin altına inmesini sağlamak gerekiyor.