Yetenek keşfetmek için dört soru
Peter Thiel Silikon Vadisi’nin en ilginç isimlerinden biri. Paypal ve Facebook gibi çok başarılı şirketlerin kurucusu ve ilk yatırımcısı. Başarısının sırrı, çok yetenekli kişileri/ ekipleri erken tespit edebilmesi… Bunu yapmak için sorduğu dört soruyu konuşalım.
Peter Thiel 1967’de doğdu. Stanford Üniversitesi'nde okudu. Henüz 21 yaşındayken Elon Musk ile birlikte PayPal'ı kurdu. 2004'te Facebook'a 500 bin dolar yatırım yaptı ve şirketin yüzde 10’unun sahibi oldu (bugün Facebook’un yüzde 10’u 120 milyar dolar değerinde). Daha sonra, ilginç ve gizemli veri analiz şirketi Palantir’i kurdu. Kendi adını taşıyan bir burs programıyla 20 yaşın altındaki genç girişimcilere, okulu bırakmaları şartıyla, 100 bin dolar veriyor. Programın kabul oranı binde 1.
Hayatı üst düzey yetenekleri bulmakla geçen Thiel, bunun için dört soru soruyor:
BİR: Neredeyse kimsenin sizinle aynı fikirde olmadığı doğru bir şey söyleyin
Thiel’in sorusu, bağımsız düşüncenin üç temel gerekliliğini sorguluyor: farklı düşünme, bu düşüncede haklı olma ve genel konsensustan ayrışma cesaretini gösterebilme. Büyük fark yaratabilmek için bağımsız düşünceye sahip olmak şart. Bu ifadeye çoğu kişi katılacaktır. Nitekim pek çok şirket böyle kişiler aradığını iddia eder. Ancak, gerçek anlamda bağımsız düşünce sahipleri -en azından başlangıçta- genel kabullerden ayrılacaktır. İşte gerçek test budur: organizasyonunuz böyle kişileri barındırabilir mi? Yoksa takım oyuncusu olmadıkları, hatta isyankar oldukları için dışlar mı?
İKİ: Ne kadar başarılı olacaksınız?
Thiel’in anlamak istediği, kişilerin kendilerine hedef koyduğu çıtanın yüksekliği. Mesela Facebook’un iddialı misyonunu hatırlayalım: ‘İnsanlara paylaşma gücü vererek dünyayı daha açık ve bağlantılı hale getirmek‘. Tabii iddialı hedefleri söylemek kolay, hayata geçirmek zor. Burada, kişilerin hedeflerine gidiş yolculuğunu ne kadar düşündükleri meselesi devreye giriyor. Bunu tartabilmek için de soruya nasıl cevap verildiğini izlemek kritik önemde: genelgeçer klişeler mi, belirsiz hayaller mi, lüzumsuz ayrıntılar mı, yoksa spesifik hedefler mi?
ÜÇ: Hayatınızdaki en büyük başarısızlık neydi ve ondan ne öğrendiniz?
İş görüşmeleri için verilen tipik bir ipucu, zayıflıklarınız sorulduğunda kuvvetli yanlarınızı abartarak kendinizi övmenizdir: ‘çok mükemmeliyetçiyim, aşırı çalışkanım, keşke böyle olmasam‘ gibi. Böyle şeyler duyduğumda kişinin şahsi farkındalığı olmadığını, klişelere saplandığını veya ucuz numaralar yaptığını düşünürüm. Tabii bu benim şahsi kanaatim. Gerçek başarısızlıklarla yüzleşebilen ve bunlardan ders çıkarabilen kişi, müthiş bir şey başarmıştır. Tabii iş görüşmesinde bunu anlayabilecek bir kişiye denk gelmesi de mühim!
DÖRT: Zıtlıklarınız nedir?
Bence en ilginç soru bu. Thiel, gerçek yenilikçilerin paradokslar içerdiği görüşünde: esnek ve kararlı, açık fikirli ve inatçı, ekiple çalışabiliyor ve ‘yalnız kovboy‘. Zira ona göre orijinal fikirler, zıt güçler arasındaki gerilimden doğar. Bu konu bence yetenek yönetmenin bir bilim olduğu kadar bir sanat da olduğunun en net göstergesi.
Yetenekler keşfettiğiniz, şirketinize kattığınız ve önlerini açtığınız bir hafta dilerim.