Yetenek avcısı şehirler
Farklı tarihlerde yazdığım yazılarda sıklıkla altını çizdiğim bir konu; şehirlerin mevcut yetenekli insanları elde tutması ve yenilerini cezbetmesi, kazanması. Özellikle genç insanlarımızın umut veren arayışlar içerisinde olduğu günlerde şehir yönetimlerinin bu alanda yapacağı girişimler şehirlerin geleceğini belirleme açısından büyük önem taşıyacaktır. Son yapılan yerel seçimler üzerinden 2 yıl geçmiş bulunuyor. Salgın şartlarında ve zorlu bir dönemde belediye başkanlığı yapıldığını kabul ediyorum. Günü kurtarmak için belediye başkanlarının çabalarını da takdir ediyorum. Aşılamada beklenen hız ve toplumda bağışıklık sağlandığında eski günlere, kaldığımız yere döneceğiz ve bugün ötelediğimiz konular yeni sorunlar olarak önümüze gelecek. Salgınla mücadele ederken ziyaretçi, yatırımcı ve yetenekli yerleşimci konularına yeterince önem veremedik: “İnsanların daha başka sorunları var, şimdi sırası mı?” dendi. Evet, sırasıydı ama biz bunları sümen altına ittik. Salgın hızını kesince başlayamadığımız yerden başlamak zorunda kalacağız, bu kesin. Gençlerin umudunu yeşertecek hamlelere ihtiyaç var. Bırakın yeni yetenekleri kazanmayı mevcutları, eldekileri kaybetmemek için belediyelerin bir şeyler yapması gerekecekti, yapamadılar. Umarım güzel günlerde yapmaya başlarlar.
Ancak, bizim dışımızda kalan dünya şehirleri – irili, ufaklı – bu alanlarda çalışmalarına devam ettiler. Çünkü salgın sonrası gelecek günlerde bu konuların salgın öncesinden daha fazla önemli olacağını biliyorlardı. Fark, bizimle onların gündemlerinin başka – başka olması. 2020 yılı Şubat ayında İstanbul Yatırım Ajansı lansman toplantısı yapıldı. Konuk konuşmacı olarak Londra şehrine ziyaretçi, yatırımcı ve yetenekli yerleşimci cezbetmek amacıyla Londra Belediyesi ve paydaşları tarafından kurulmuş “London and Partners” organizasyonunun CEO’su katılmıştı. İstanbul adına yapılan konuşmalarda şehrin altyapı yatırımlarına ve bu alanlarda yatırımcılara duyulan ihtiyaç vurgulandı. Konuk konuşmacı ise iki şehrin ihtiyaç farkını açıkladı: “Siz altyapı için yatırımcı arıyorsunuz biz ise yetenekli yerleşimci.”
Yetenek avına çıkan şehirlerin cevap bulması gereken temel konular şöyle sıralanıyor:
- Şehrin yetenek açığının (eksiğinin) ve hangi alanlarda yetenekli insana ihtiyaç olacağının tespiti
- İşverenler ile birlikte yürütülecek dijital çekim (cazibe) kampanyalarının tasarlanması
- Tek bir noktadan yönetilecek yerleşim ve uyum programlarının planlanması
Hangi şehrimiz kendisini gelecek on yıllara başarı ile taşıyacak iş kollarını şimdiden saptadı? Hangi şehrimiz bu iş kollarının ihtiyaç duyacağı yetenekli insan ihtiyacını (açığını) hesapladı? Hangi şehrimiz işverenler ile bir masa etrafında buluştu ve nasıl bir dijital platform üzerinden nasıl bir kampanya yürüterek yetenek avına çıkılacağını tartıştı? Hangi şehrimiz gelecek yetenekli insanların barınması, uyum sağlaması için gerekli hazırlıkları yaptı? Bu soruların cevaplarını siz okurlar daha iyi vereceksiniz; eminim.
Belediye başkanlarının ikinci yılı sona ermek üzereyken çok uzun vadelere yayılmış, somut ölçüm kriterleri belirtilmemiş, daha çok vaatlerden oluşan stratejik planlar ortaya çıkmaya başladı. Böyle dahi olsa, bu planlar arasında yetenekli insan ihtiyacının nasıl karşılanacağına dair tek bir cümle yok. Başarı ölçüm kriterleri belirtilmemiş planların gerçekleşme ihtimali düşüktür. Hele gündeme alınmayanların ise gerçekleşme şansı hiç olmayacaktır.
Haftanın Şehri: BERLİN, ALMANYA
Almanya’nın başşehri BERLİN yetenekli insan cezbetmek için yürüttüğü başarılı uygulamalar ile öne çıkmaktadır. “Brain City Berlin – Beyin Şehri Berlin” adı altında yürütülen çalışmalar sonucu dünyanın muhtelif yerlerinden gelen 250,000 kişi şehirde araştırma, geliştirme çalışmalarına katılmaktadır. Şehre cezbedilen yetenekli kişiler fikirleri ve yaratıcılıkları ile akıllı teknolojilerin gelişmesine, tıp alanında devrim yaratan yeniliklere katkıda bulunmaktadır. 3,5 milyon nüfuslu şehirde 11’i devlet 30’u özel olmak üzere 41 üniversite, 70 araştırma enstitüsü bulunmaktadır.
256 futbol sahası büyüklüğünde alanı kaplayan, Avrupa’nın en büyük tıp merkezi Charité’de 220’si profesör olmak üzere 3,700 bilim insanı çalışmaktadır. Adlershof Bilim Parkı’nda 1,200 işyeri mevcut olup 23,000 kişi istihdam edilmektedir. Malzeme ve enerji alanında çalışmaları ile ünlü Helmholtz-Zentrum’da 28 ülkeden 1,500 araştırmacı görev yapmaktadır.
Her 20 saatte bir yeni bir girişimin (startup) filizlendiği şehirde, yılın belli günleri “En Akıllı Gece” olarak saptanıyor ve 70 bilimsel kuruluş gece boyu çalışmaları hakkında bilgi veriyor, ilginç deneyleri sergiliyor ve bu etkinliğe yaklaşık 30 bin kişi katılıyor.