Yeşil Mutabakat ile yeni uluslararası ticaret sistemi
ZeroBuild Türkiye AB Standartlarına Uyum, Yeşil Mutabakat, Türkiye’ye ve İstihdama Etkileri panelindeyiz. AB Daimi Büyükelçimiz Mehmet Kemal Bozay, Cumhurbaşkanının Paris Anlaşmasına katılım açıklamasını hatırlatıyor ve herkesi yeşil eylem planına katkıya çağırıyor.
Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği Direktörü Bengisu Özenç; sanayi, istihdam ve Ar-Ge politikalarının uzun dönemli hedefler için önemini vurguluyor. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nden Fatih Cemil Özbuğday da yeşil mutabakatı imalat sanayi penceresinden anlatıyor.
Görünen o ki yeşil mutabakat, salgının da etkisiyle algıları değiştirmeye başlamış. Daha temiz bir çevre, daha temiz bir hava, sürdürülebilir bir hayat, gündemlerin ilk sırasında yer alıyor. Yeşil Mutabakat da bunun adımlarından biri ve 2050’e dek Avrupa’yı iklim nötr hale getirmeyi amaçlayan bir dizi dönüştürücü politikayı kapsıyor.
GELECEK İŞ BÖLÜMÜ KURGUSU
Bugün net-sıfır hedefi almış ülkeler; küresel ekonominin %68’ini, dünya nüfusunun %56’sını ve küresel sera gazı emisyonlarının %61’ini temsil ediyor. Avrupa Komisyonu, AYM ile salt bir “çevre” stratejisi değil, ülkemizi de yakından ilgilendiren yeni bir uluslararası ticaret sistemi ve iş bölümü kurguluyor.
BİLDİĞİMİZDEN FARKLI BİR DÜNYA
Ana akım ekonomi politikalarının, ticaret ve finans akımlarının, uluslararası ilişkilerin hali hazırda bu eksende şekillendiği, ülkelerin jeopolitik konumunun iklim politikaları üzerinden belirlendiği bir dönemi yaşıyoruz. Tüm bunlar bildiğimizden farklı bir dünyaya işaret ediyor.
İKİ SORU İKİ CEVAP
1-İhracat yapan şirketler için ne anlama geliyor?
Dış pazarlarda var olmak isteyen şirketlerin dâhil olmak zorunda oldukları, aynı zamanda giderlerini de artıracak bir kalem.
2-Yaptırım gücü olacak mı?
Elbette olacak. Ancak diğerlerine göre daha farklı gerçekleşecek. Sürdürülebilirlik hırslı yıkıcı rekabet yerine gayreti öne çıkaracak dünyaya doğru gidiyoruz.
BÜYÜME İKLİMİ DEĞİŞECEK
Ülkemizin enerji ihtiyacına baktığımızda %69’u ithal edilmekte ve konut-hizmet sektörlerinden oluşan bina sektörü bu ithal edilen enerjinin yaklaşık %32,6’lık bir payını kullanıyor.
Bu oran, binalarda %31,5’lik pay alan sanayi sektöründeki enerji tüketimini geçtiğini gösteriyor.
Görünen o ki sıfır enerji binalar bir zorunluluk halini alacak. Bunun için Türkiye ürün ve proje odaklı çalışmak zorunda. Dünyada büyüme yeşil değerler üzerinden yükselecek. Öteleyenler kuruyacak.