Yeşil lojistik, Yeşil tedarik zinciri…

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI

Yeşil lojistik: Firmaların yeşil lojistik uygulamaları kapsamında aldıkları önlemlerin farklı dağıtım stratejilerinin ve lojistik faaliyetlerindeki enerji kullanımlarının çevresel etkileri üzerinden, lojistik performansları ölçülerek, yeşil lojistik uygulamalarının başarı payları ortaya konmaktadır. Yeşil lojistik, lojistik ağının ve teslimatın çevresel etkilerini en aza indiren her türlü iş uygulamasını içerir.  Sürdürülebilir lojistik veya yeşil lojistik, müşteri memnuniyetini veya gezegenin refahını feda etmeden güçlü bir alt çizgi sağlar.

İnsanlar artık satın aldıkları ürünlerin üretim sürecinin ne kadar çevre dostu olduğuna, tedarik zincirindeki karbon ayak izinin ne kadar büyük olduğuna veya geri dönüştürülebilir olup olmadığına çok daha fazla dikkat ediyor.

Dünyada, Türkiye’de yeşil lojistik ve uygulama örnekleri

Günümüzde gelişmiş ülkelerde artan çevrecilik bilinci, gelecek nesillere daha temiz ve yaşanılabilir bir dünya bırakma amacını güden çevrecilikle ilgili çalışmalar, sadece gelişmiş ülkelerde değil gelişmekte olan diğer ülkelerde de giderek yaygınlaşmaktadır ve ülkelerin bu yönde yaptığı çalışmalar da o ülkede faaliyet gösteren firmaları yakından ilgilendirmektedir.

Yeşil Lojistik uygulamaları, firmaların işletme maliyetlerini %50 oranında azaltmaktadır.

Gelişmiş ülkelerde Yeşil Lojistik uygulama oranı %15 iken, Türkiye’de bu oran %3 civarındadır. Dünya genelinde lojistik firmalar üzerinde, markalaşma yolunda trend haline gelen Yeşil Lojistik, önümüzdeki dönemde Türk lojistik firmaları arasındaki rekabetin de en büyük kozu olacaktır. Yeşil Lojistik uygulamalarını tam olarak yerine getiren firmalar, uluslararası rekabette de rakiplerine oranla daha fazla tercih edilmekte ve bu da firmaya hem maliyet avantajı hem de çevreci bir imaja sahip olma olanağı sağlamaktadır.

Yeşil tedarik zinciri

Yeşil tedarik zinciri yönetimi, yeşil satın alma ile başlayan ve tedarikçiden üreticiye akan entegre yeşil uygulamaların bütün değer zinciri üzerinde var olduğu çevreci bir yönetim anlayışıdır. Tedarik zinciri ya da lojistik ağı, ürün(ler) ya da hizmet(ler)in tedarikçiden müşteriye doğru hareket(ler)ini kapsayan ve bu süreç içerisindeki örgütler, insanlar, teknoloji, faaliyetler ve kaynaklar sistemlerinin bütününe verilen isimdir.

 Bu da önümüzdeki dönemde sürdürülebilir çevre yaklaşımına sahip işletmelerin yükselişe geçeceğinin ve bu döngüde yeşil tedarik zinciri yaklaşımının büyük bir rol oynayacağının da en büyük göstergelerinden biri.

Lojistik ve tedarik zinciri ne demek?

Tedarik zinciri ya da lojistik ağı, ürün(ler) ya da hizmet(ler)in tedarikçiden müşteriye doğru hareket(ler)ini kapsayan ve bu süreç içerisindeki örgütler, insanlar, teknoloji, faaliyetler ve kaynaklar sistemlerinin bütününe verilen isimdir.

Yeşil tedarik zinciri yönetimi nedir?

Yeşil tedarik zinciri yönetimi, geleneksel tedarik zinciri yaklaşımını sürdürülebilir çevresel yöntemlerle bütünleştirir. Bu zincir, imalat ve üretimden tedarik sürecine, malzeme seçiminden atık yönetimine kadar tüm süreçleri kapsar.

Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi arasındaki fark nedir?

Tedarik zinciri bir işletme için hammaddeden tüketime kadar olan hareketin, üretimi aksatmayacak şekilde, artı değer kazandırılması amacıyla planlanması olurken Lojistik ise aynı yönetimi tüketiciyi temel alarak üretim dışındaki tüm operasyonların planlama işlemi olarak tanımlanmaktadır.

Yeşil Tedarik Zinciri Yönetimi ve Faydaları

Yeşil tedarik zinciri yönetimi, yalnızca tedarik zincirinin olumsuz çevresel etkisini azaltmaya çalışmanın ötesinde, olumsuz çevresel etkileri genel olarak azaltmak için tedarik zinciri organizasyonlarında da değer yaratmayı teşvik eder. Yeşil tedarik zinciri yönetiminin temel amacı, genellikle CO2 emisyonlarını azaltmak, dengeli ve sürdürülebilir bir ekosistem oluşturmaktır. Ancak bunun ötesinde, işletmelere sunduğu birçok farklı fayda vardır. Yeşil tedarik zinciri yönetimi denilince ilk akla gelen faydaları şu şekilde sıralayabiliriz:

- Tedarikçilerle daha iyi entegrasyon

- Daha düşük fiyatlar

- Daha az atık

- Artan karlılık

- İyileştirilmiş pazar durumu

- Varlıkları daha verimli hale getirmek

- Üretim maliyetlerinde azalma

- Hammaddelerin geri dönüşüm yoluyla yeniden kullanılması

- Müşterilerin algısında yaratılan pozitif katma değer

- Şirketler için yeni Eko-Ürünler pazarının oluşması

Yeşil tedarik zincirinin ulusal düzeyde de birçok rolü vardır. Yeşil bir tedarik zinciri, bir ülkenin endüstriyel kaynaklara olan talebini en aza indirmesini ve üretimde verimliliği artırmasını sağlayacağından, hükümetler için de uluslararası rekabette oldukça önemli bir yere sahiptir.

Yeşil Tedarik Zinciri Stratejileri

Yeşil tedarik zinciri yaklaşımı, hemen hemen her sektöre uygulanabilir.

 Çünkü her sektörde üretilen ve tüketilen her ürün için, her zaman daha yeşil bir yöntem mutlaka vardır.

 Buradaki başarı, sürdürülebilir çevre dostu yöntemleri hem tedarikçi ilişkilerine hem de şirket kültürüne nasıl dahil ettiğinizdir.

 Bu noktada trendleri, yöntemleri ve bunların nasıl uygulanacağını bilmek önemlidir.

Firmalar,Yeşil Lojistiği Benimseyin…

Lojistiğin çevre üzerindeki olumsuz etkileri düşünüldüğünde, tedarik zinciri işletmelerinin sürdürülebilirlik önlemlerine adapte edilmesinin önemi daha da ortaya çıkmaktadır.

Yeşil tedarik zinciri yönetimi, alternatif yakıtların kullanılmasının ve yerel tedarikçiler ile yerel üreticiler arasında ilişkiler kurulmasının gerekliliğini vurgular ve yakıt tüketimini en aza indirmek için ulaşım modlarının iyileştirilmesinin önemine dikkat çeker.

Bu iyileştirme, çalışan taşımacılığından, kıtalararası lojistik hizmetlere kadar tüm ulaşım modellerinde geleceğin sürdürülebilir performansı için son derece kritik bir değere sahiptir.

Bu noktada, azaltılmış emisyonlarla çevreyi korumak ve çevre dostu bir işletme olmak için yenilikçi teslimat yönetimi ve rota optimizasyon yazılımları yeni çağda kuşkusuz büyük bir etki yaratacaktır.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar