Yeşil enerji..
Enerji kaynakları yenilenebilir ve yenilenemeyen enerji kaynakları olarak ikiye ayrılır:
-Petrol, kömür, doğal gaz gibi fosil yakıtlar, yenilenemez enerji kaynaklarıdır, yani enerji için kullanıldıklarında tükenirler.
-Yeşil enerji ise; güneş, rüzgâr ve su gibi doğal kaynaklardan elde edilen enerjilerdir, tükenmezler.
Yeşil enerji, yenilenebilir enerjidir.
Dünya’da iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirmek ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeyi artırmak isteyen en önemli çalışma; Avrupa Yeşil Mutabakatı olarak öne çıkıyor.
Yeşil enerji; güneş , rüzgar, hidroelektrik (dünyanın su döngüsü tarafından buharlaşma, yağış, gelgit ve bir barajdan geçen suyun gücü de dâhil olmak üzere üretilir.), yağmur, gelgitler, bitkiler, algler ve jeotermal ısı gibi doğal kaynaklardan elde edilen enerji olarak tanımlanabilir.
Bu enerji kaynakları yenilenebilir, yani doğal olarak yenilenir ve doğru planlanmış bir üretimle sistem kendini doğal olarak yenileme imkanına sahip olabilir.
Fosil yakıtlarının doğayı tehdit etmesi ve sınırlı olması, doğayı koruyan ve sürdürülebilir olan yenilenebilir enerjinin kaynaklarının önemini her geçen gün artırmaktadır.
Günümüzde en yaygın yeşil enerji türleri:
Güneş Enerjisi: En yaygın yenilenebilir enerji türü olan güneş enerjisi, güneş ışığını yakalayan ve elektriğe çeviren fotovoltaik hücreler kullanılarak üretilir.
Rüzgar Enerjisi: Dünya yüzeyindeki hava akışı, daha güçlü rüzgârlar ile daha fazla enerji üreten türbinleri itmek için kullanılabilir.
Yüksek irtifa alanları ve sadece açık deniz alanları en güçlü rüzgârları yakalamak için en iyi koşulları sağlamaya meyillidir.
Hidroelektrik enerji: Hidroelektrik güç olarak da adlandırılan hidroelektrik, dünyanın su döngüsü tarafından buharlaşma, yağış, gelgit ve bir barajdan geçen suyun gücü de dâhil olmak üzere üretilir.
Hidroelektrik, önemli miktarda enerji üretmek için yüksek yağış seviyelerine bağlıdır.
Jeotermal enerji: Yerküre kabuğunun hemen altında, hem gezegenin özgün oluşumundan hem de minerallerin radyoaktif bozunumundan faydalanılırken şimdiler bu işlevinin yanı sıra elektrik üretmek için kullanılmaktadır.
Biyokütle enerji: Ahşap atık, talaş ve yanıcı tarımsal atıklar gibi son zamanlarda yaşayan doğal malzemeler, petrol bazlı yakıt kaynaklarından çok daha az sera gazı emisyonu ile enerjiye dönüştürülebilir. Çünkü biyokütle diye bilinen bu materyaller güneşten depolanmış enerjiyi içerir.
Biyokütle için mısır, buğday gibi özel olarak yetiştirilen bitkiler, otlar, yosunlar, denizdeki algler, hayvan dışkıları, gübre ve sanayi atıkları, evlerden atılan tüm organik çöpler (meyve ve sebze artıkları) kaynak oluşturmaktadır.
Biyoyakıt enerji: Enerji üretmek için biyokütle yakmak yerine, bazen bu yenilenebilir organik maddeler yakıt haline dönüşür.
Yenilenebilir enerjiye dönersek, Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nın ‘2.4 Temiz, Ekonomik ve Güvenli Enerji Arzı’ başlıklı bölümünde, Türkiye’nin bugün yenilenebilir enerji kurulu gücünde dünyada 12., Avrupa’da 5. sırada, rüzgâr ve güneş kurulu gücünde Avrupa 7.’si, jeotermalde dünya 4.’sü ve Avrupa’da 1. sırada, ısıtma amaçlı güneş enerjisi kullanımında Çin ve ABD’den sonra 3. sırada, HES kurulu gücünde dünyada 9., Avrupa’da 2. sırada olduğu belirtiliyor.
Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen “Dünya Enerji Krizi: Çözümler & Yenilenebilir Enerjinin Rolü” başlıklı konferansta konuşan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol, “Önümüzdeki beş yıl içinde dünyadaki yenilenebilir enerji kapasitesi 2400 Gigavat artacak.
Bu, dünyanın son 20 yılda yaptığı artışa bedel bir orandır.
Özellikle bütün dünyada güneş ve rüzgâr enerjisi olmak üzere hızlı bir artış görüyoruz.
Yine enerji verimliliğinde de oldukça önemli bir artış var.
2022‘de, enerji verimliliğindeki artış, ortalama yıllardaki artışın iki katı kadar oldu.
Türkiye’nin önümüzdeki 5 yılda yenilenebilir enerjide yüzde 65’e yakın büyüyeceğini düşünüyoruz. Bu, Avrupa’nın ilk 4’üne, dünyanın da ilk 10’u arasına girmek anlamına geliyor.
Büyüme anlamında; Avrupa’nın ilk 4’üne, dünyanın da ilk 10’u arasına girmek anlamına geliyor.
Güneş, rüzgâr, jeotermal, hidroelektrik olmak üzere, potansiyelimizin oldukça fazla olduğunu düşünüyoruz.
Türkiye’de umarım bu krizden bu şekilde, yenilenebilir enerjisini daha da artırarak çıkabilir.
Enerji verimliliği potansiyelinden ve dijitalleşme çözümlerinden faydalanarak, Yenilenebilir Enerji ekosistemlerindeki büyümenin yüksek katma değerli fırsatlara dönüştürülmesi.
Yenilenebilir enerjide güçlü ve sürdürülebilir büyümeyi ve rekabetçiliği destekleyecek, nitelikli insan kaynağının ve girişimcilik ekosistemlerinin geliştirilmesi önemli .” Diyor..
Türkiye’deki enerji üretiminde kurulu güç:
Türkiye Elektrik İletim A.Ş. 2022 Aralık Ayı kurulu güç raporuna göre;
Toplam elektrik kurulu gücü, 2022 Kasım ayına göre 268,3 MW artarak 103.809,3 seviyesine ulaşmıştır.
Toplam santral sayısı da bir önceki aya göre 106 artarak 11.427 olmuştur.
Yenilenebilir enerji kurulu gücü de bir önceki aya göre 233 MW artarak 56.393,2 MW‘a yükselirken yenilenebilir santraller toplam kurulu gücün yaklaşık %54,32’nü oluşturdu.
Güneş enerji santrallerinin kurulu gücü de 106,4 MW’lık bir artış ile 9.425,4 MW seviyesine yükseldi. Toplam güneş enerji santral sayısı da 9.353‘e yükseldi.
Rüzgar enerji santrallerinin de kurulu gücü 30,6 MW artarak 11.396,2 MW oldu.
Güneş enerji kurulu gücü toplam kurulu gücün %9,08’ni oluştururken, rüzgar enerji kurulu gücünün toplam kurulu güçteki oranı ise %10,98 oldu.
Rüzgar ve güneşin yanında önemli bir yenilenebilir enerji santrali olan biyokütle santral kurulu gücü de bir önceki aya göre 82,9 MW’lık bir artış göstererek 1.921,3 MW oldu
Toplam kurulu güçte ilk sırada 25.345,3 MW ile doğalgaz yer alırken, onu 23.275,2 MW ile barajlı hidroelektrik santralleri takip etti.
Fosil yakıtlı santrallerin kurulu gücü de 2022 yılı Aralık ayı sonu itibariyle 47.416 MW seviyesinde seyretmektedir toplam kurulu güçteki oranı ise %45,67‘dir.