Yeşil dönüşüm kadınlarla hız kazanacak

Didem Eryar ÜNLÜ
Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

“Ekonomide daha fazla kadının yer alması, daha kaliteli eğitim ve sağlık sistemi, daha fazla kişi başı gelir, daha hızlı ve kapsayıcı ekonomik büyüme ve yüksek uluslararası rekabet gücü anlamına geliyor. Kapsayıcı kalkınmanın sağlandığını ülkelerde, sigortalı iş sayısının daha fazla ve yönetimde kadın temsilinin çok daha yüksek olduğunu görüyoruz.”             

Bu sözler TSKB Genel Müdürü Ece Börü’ye ait. TSKB, uzun yıllardır kadının ekonomik güçlenmesini destekleyen önemli projeler ve iş birliklere imza atıyor.

“Kadının ekonomiye katılımının desteklenmesi için öncelikle reel sektörün bu konuyu odağına alması ve sistemli şekilde ilerlemesi gerekiyor. Finansmana erişim ise önemli bir motivasyon unsuru” diyen Ece Börü’nün yorumları şöyle:           

Kapsayıcılık ve çeşitlilik rekabet avantajı anlamına geliyor

“Ekonomide daha fazla kadının yer alması, daha kaliteli eğitim ve sağlık sistemi, daha fazla kişi başı gelir, daha hızlı ve kapsayıcı ekonomik büyüme ve yüksek uluslararası rekabet gücü anlamına geliyor. Kapsayıcı kalkınmanın sağlandığını ülkelerde, sigortalı iş sayısının daha fazla ve yönetimde kadın temsilinin çok daha yüksek olduğunu görüyoruz. Kadınların işgücüne katılımının artması ülkelerin tasarruf oranlarını da olumlu etkiliyor. Dünya Bankası’nın yaptığı bir çalışma kadınların işgücüne katılım oranında yüzde 10’luk artışın yurtiçi tasarruf oranını 150 baz puan artırdığını ortaya koyuyor. Kapsayıcılık ve çeşitlilik birçok şirket için rekabet avantajı anlamına geliyor. Çalışmalar, çeşitliliğe sahip şirketlerde daha yüksek kârlılık, üretkenlik ve inovasyon artışı sağlandığını ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra, bu şirketler işe alımlarda da en iyi yetenekleri çekme özelliğine sahip oluyor ve kurum içinde pozitif kültürün oluşmasını sağlıyorlar.”               

İklim krizinin yıkıcı etkileri en fazla kadınları etkiliyor

“İklim değişikliğinin yıkıcı sonuçları dezavantajlı grupları daha fazla etkiliyor. Kırsal kesimde yaşayan yoksul kadınlar ise bu grupların başında geliyor. Bildiğiniz gibi hem dünyada hem ülkemizde tarım sektörü kadın istihdamının yoğun olduğu bir alan olarak öne çıkıyor. İklim değişikliği kadınların yalnızca gıda kaynaklarına erişimini değil, aynı zamanda tarımsal üretim yapan kadınların gelir kaynaklarının da yok olma riskini yükseltiyor. Diğer pek çok sektörde de iklim risklerinin iş gücü kaybına neden olacağı ve bundan en çok kadınların etkileneceği bir gerçek. İklim krizi, ne ürettiğimiz kadar nerede yaşadığımızı da önemli ölçüde değiştiriyor. 2020 yılında tüm dünyada gerçekleşen göçlerin yüzde 90’ından fazlasının sel ve fırtına kaynaklı olduğu belirtiliyor. Bu göçler büyük bir kitlesel işgücü hareketliliği de yaratıyor. Göçlerin kırsal alanlardan kentsel yerleşim yerlerine doğru gerçekleşme eğiliminde olması ise maalesef yine en çok kadınları etkiliyor.”              

Finans sektörü bu dönüşümün hızlandırıcısı

“Kadınların eğitime, üretime, sosyal hayata ve karar mekanizmalarına etkin katılımıyla, yeşil dönüşümün daha da hızlanacağını biliyoruz. ‘Yeşil dönüşüm’ ifadesini ‘dijitalleşmeyle güçlendirilmiş kapsayıcı bir yeşil dönüşüm’ olarak genişletmeliyiz. Bireyler, girişimciler ve reel sektör için etkili bir oyuncu olan finans sektörünü ise bu dönüşümün hızlandırıcısı olarak görmemiz gerekiyor. İklim krizi kaynaklı artan eşitsizlikleri azaltmak için özellikle çevresel ve sosyal bakış açısıyla hareket eden kalkınma bankacılığı pratiklerinin dikkatle izlenmesi gerektiğine inanıyorum. Akıllı finansman modelleriyle, şirketlerin ve tedarikçi ağlarının yeşil performansı kadar cinsiyet eşitliği performansını da kredi süreçlerine dahil etmek en etkili adımların başında geliyor. Sürdürülebilir ve sosyal kriterli tahvil ihraçları ve sermaye piyasası enstrümanları da bu dönüşümün diğer önemli araçları. Finansman aracılığıyla iklim ve kadın dostu şirket durumuna gelen kurumların ESG endeksleri ve karlılıkları yükseliyor.”

AFD ile #Eşit Adımlar

“Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ve Dünya Bankası’ndan sağladığımız fonlarla özel sektör firmalarına yönelik cinsiyet eşitliği ve kadın istihdamı alanında bir kredi programı geliştirdik. Bu program kapsamında, önce firmaların fırsat eşitliği uygulamalarını analiz ediyoruz. Belli bir seviyenin üzerindeki şirketlere uygun olanaklarla yatırım ve işletme kredisi sağlıyoruz. Gelişim ihtiyacı olan firmalara ise rehberlik yapıyor, cinsiyet eşitliği uygulamalarını hızla hayata geçirmeleri için destek oluyoruz. Bu uygulamalarla 2021 yılsonu itibarıyla, firmalarımızda kadın dostu çalışma koşullarında yüzde 37 oranında iyileşme kaydedildi. Özellikle kadınların görece daha az istihdam edildiği sektörlerde yaklaşık bin 700 kadına ilave istihdam yaratıldığını söylemek isterim. SKD Türkiye iş ortaklığında Fransız Kalkınma Ajansı’nın da desteğiyle kurduğumuz #Eşit Adımlar platformunda iş dünyasına fırsat eşitliği yolunda rehberlik edecek tüm önemli bilgi ve kaynakları bir araya getiriyoruz. TEV iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz “Eğitimden Üretime” burs fonu ile Anadolu’nun dört bir yanındaki kız öğrencilerin üniversite eğitimlerine katkı veriyoruz. IKSV İstanbul Müzik Festivali iş birliğiyle gerçekleştirdiğimiz “Yarının Kadın Yıldızları” eğitim destek fonu ise bu alandaki projelerimiz içinde ayrı bir yere sahip. Diğer yandan biz de kadın dostu bir kurum olmanın gururunu yaşıyoruz. Bankacılık kadrolarımızın yüzde 53’ü, yönetim seviyesinin ise yüzde 51’i kadınlardan oluşuyor.”

TÜRKİYE’DE ÇALIŞMA ÇAĞINDA OLAN HER 3 KADINDAN SADECE BİRİ İŞGÜCÜNDE        

“Artık daha çok kadın STEM alanlarında eğitim alıyor, karar verici pozisyonlarda çok daha fazla bulunuyor. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen, Türkiye’de çalışma çağında olan her 3 kadından sadece biri işgücünde yer alabiliyor. Bunun başlıca sebebi ise büyük çoğunlukla kadınların üstlendiği çocuk bakımı, ev işleri gibi ücretsiz bakım görevleri. Yapılan araştırmalar, dünyada kadınların ücretsiz bakım işlerine erkeklerden 3 kat daha fazla zaman harcadığını ortaya koyuyor. Kadınların iş hayatındaki görünürlüğünün ve katkısının artmasını istiyorsak, öncelikli olarak ücretsiz bakım görevlerini azaltacak mekanizmalar geliştirmemiz gerekiyor.” İş hayatındaki kadınların karşılaştıkları diğer önemli sorun ise ücret farkı. Kadınların kayıt dışı ekonomideki yüksek oranı da öncelikli odaklanılması gereken alanlardan.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar