Yerli yatırımcının kısa vade stresi
Yeni varyant haberi geçen haftanın son gününde piyasaları vurdu. Hafta başında toparlanan global piyasalar, Moderna’nın üst yöneticisinin olumsuz açıklamalarından sonra dün tekrar baskı altına girdi. Bu haber akışıyla, gelişen ülkelerin finansal varlıkları için kritik olan, petrol fiyatı, Amerikan tahvil faizleri, dolar gibi göstergeler dalgalanıyor. Öte yandan, Türk Lirası cinsi varlıkların değerleri büyük oranda içerideki haber akışıyla şekilleniyor.
Küresel piyasaların en büyük sorunu kısa vadeciliktir. Kısa vadecilik, finansal varlıkları çok kısa süreli periyotlarda değerlendirme eğilimidir. Getiri konusu tartışılırken, genelde yatırımların nominal getirisine odaklanılır. Oysa yatırımcıyı ilgilendiren; enflasyondan, devletin aldığı vergiden, alım satım işlemleri için ödenen komisyondan sonra kalan reel getiridir. Çok kısa vadeli yatırım; daha yüksek vergi oranı, daha fazla komisyon, daha düşük reel getiri olarak yatırımcıya dönüyor.
Finans piyasalarındaki bu sıkıntı, teknolojinin gelişmesiyle giderek büyüyor. Yatırımcı; farklı yatırım seçenekleri arasında, günlük haber bombardımanının altında kalıyor. Bu durum irrasyonel kararlar aldırıyor. Davranış sapmaları artıyor. Bu sapmalar daha fazla hata yaptırıyor. Varlıkların portföydeki dağılımlarını doğru yapmanın yolu, bu varlıkların hangi zaman dilimlerinde nasıl performanslar sergilediğini bilmekten geçiyor. Süre uzadıkça, hisse senetlerinin ve tahvillerin performansı artıyor. Emtialar ayrı bir tartışma konusudur ki ben bu grubun portföyde yüksek bir ağırlığa sahip olmaması gerektiğine inanıyorum. Hâlihazırdaki bu karmaşık finansal işleyişte, yerli yatırımcılar Türkiye piyasalarında bugünden yarına ne olacağını bilmiyorlar. Yeni ekonomik modeli oluşturanların, öngörülebilirlik açısından rehberlik yapmaları gerekiyor.