Yerli malı yetmez yerli marka da olmalı

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Yarım asır öncesinde ilkokuldan itibaren dilimize yerleştirilen tekerlemedir; “yerli malı yurdun malı / Herkes onu kullanmalı…” Ekonomi dışa açık değildi, döviz taşıyanın içeri atıldığı yıllardı. Vitrinler sanki ithal malıyla dolmuşçasına bu sloganı tekrar eder dururduk.

80’li yıllarda dışa açık büyüme ile vitrinler ithal malı ile doldu. Bu tekerlemenin tam da işe yarayacağı zamanda, nedense dilimize gelmedi, unutuverdik. Hatta öyle ki yerli malı haftasında portakallı elmalı okul sıraları üzerindeki törenleri dahi terk ettik.

Peki, işe yaradı mı? Sanmıyorum. Beslenme çantalarımızdaki meyveler dâhil gıdada dışa bağımlı hale geldik. Ancak şimdi bu sorunu çözmeye yönelik bilince ulaştık ve tarımdan sanayiye dek pek çok alanda yerli malını önceleyen tutuma kavuşabildik.

Biz tam yerli malına akort olduk fakat bunun yeterli olmadığını fark ettik. Zira yerli malı kadar yerli marka olmak gerekiyormuş. Sonuçta yerli de olsa katma değeri düşük mal ile varabildiğimiz yer; orta gelir düzeyinin göbeği… Bir sonraki aşamada yerli malından küresel yerli marka üretmek gerekiyor.

Her şeyin en güzeli en sağlıklısı ülkemizde en iyi şekilde üretiliyor övgüsünü de artık terk etmek gerekiyor. Sorun, bu “gerek şartı” aşan noktada şekilleniyor. Yeter şart, bu “güzel ve sağlıklı” yerli malın katma değerini arttıracak yöntemdedir.

YERLİ MALI YERLİ MARKA

Yerli malı; nicelikti. Başardık. Yerli marka; nitelik sıçramasıdır. İhracatın cirosuna, turistin sayısına, üretimin niceliğine takılır kalırsak ihracatın hamalı, turistin hizmetçisi, üretimin ırgatı kalırız.

Bize, nitelik gerek. İhracatın kilogram fiyatına, turistin kazandırdığına, üretimin katma değerine odaklanmalıyız. Bunun da yolu, yerli malı kadar yerli markadan geçer.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar