Yer değiştirme (göçüşme)

Muhterem İLGÜNER
Muhterem İLGÜNER MARKA ŞEHİR; Gün Bugün!

Son yaşadığımız salgın iş yapış şekillerimizde kökten değişiklikler yapmayı zorunlu kıldı, kimimiz bu zorunluluklardan mutlu oldu kimimiz ize mutsuz. “En + Boy + Derinlik” olmak üzere 3 boyutlu yaşamaya alışmış insanoğlunun saatleri, günleri “En + Boy” 2 boyuta sığdırılmak zorunda kaldı. İnternet üzerinden düzenlenen görüşmeler için mekânlar düzenledik, özel ışık sistemleri kurduk. Böyle miydi öncesi? Bir araya gelir toplantılarımızı yapar, bir diğerimizin yüzünü tam – net görür, mimiklerini izler, doğal ses tonundaki vurguları çözmeye çalışırdık. Evden iş görme belli bazı iş kolları için mümkün iken şimdi çoğu iş kolu için yerleşik hale geldi. Bir yılı aşkın bir deneme sürecinden sonra görüldü ki işler uzaktan da yürütülüyormuş. Öyleyse bazı yerlere kök salıp, mecburiyetten oralarda yaşamak zorunda da kalınmıyormuş.

İsveç merkezli “The Remote Lab” tarafından yürütülen araştırmalara göre uzaktan iş görmenin gittikçe daha mümkün hale gelmesiyle sadece ABD’de 14 -20 milyon arası kişi yeni bir yere taşınma, göçme planı yapmakta, hazırlanmaktaymış. Salgın süresince 1,6 milyon kişinin uzaktan çalıştığı Londra’dan 2020 yılında 700 bin kişi ayrılmış ve yine araştırmalara göre her 3 Londralıdan biri salgından sonra da uzaktan çalışmayı tercih edeceğini belirtmiş. Yeni Zelanda şehirleri, özellkle Auckland, bu süreçte net kayıp açısından üst sırada yer almakta. Araştırmaya katılanların %33’ü önümüzdeki iki yıl içerisinde şehirden ayrılmayı planladığını belirtmiş. Benzer sonuçlara araştırmaların yürütüldüğü San Fransisco, Stockholm gibi şehirlerde de rastlanmış.

Vakalar ve rakamlar bize gösteriyor ki sıkışık, bezdirici trafiği olan şehir merkezlerinden dışa doğru bir kaçış, bir göç hareketi başlamış ve bu hareket artarak devam edecek. Banliyöler, kırsal alanlar, küçük yerler tercih edilir olmuş. Daha yeşil, daha huzur dolu, yaşaması kolay yerler, şehirler için yeni fırsat kapıları açılmış.

McKinsey (2021) tarafından yapılan bir araştırmaya göre şirketlerin büyük çoğunluğu işlerin eskisi gibi yürüyemeyeceği konusunda mutabık ve %32’si uzaktan çalışmaya devam edeceklerini net bir şekilde ifade ediyorlar. Altı grup işkolunun uzaktan çalışmaya çok uygun olduğu belirtiliyor: Finans ve Sigorta (%93), Bilişim (%79), Eğitim (%78), Danışmanlık ve Profesyonel Hizmetler (%76), Emlak (%75) ve Savunma (%75).

Salgın bahane diğer nedenler ise oldukça güçlü: Küreselleşme, Dijitalleşme, Telekomda Gelişme (5G, Otomasyon, Yapay Zeka), İklim İstikrarsızlığı, Merkezsizleşme ve Paylaşım Ekonomisi. Hani biz yasakladık ya gündelik kiralamayı, turizme rakip gördüğümüz ev paylaşım platformunu, hani biz yasakladık ya atıl binek araçlarından ulaşımda yararlanılmasını işte bunlar Paylaşım Ekonomisi’nin en güzel örnekleri.

Yaşam tarzında, iş görmede tanık olunan değişimler çevre düzenlemelerinin, şehir planlarının, mimarinin, yerleşim alanlarının bu gelişmeler ışığında ele alınmasını zorunlu kılmaktadır ve kılmaya devam edecektir. Çoklu işlev ve değerlerin bir arada filizlenebileceği yerler rağbet görecek, kıymetlenecektir. Bu bakımdan birçok fırsat barındırdığına inandığım ülkemizin yerel yöneticilerinin bu gelişmeleri dikkate alması beklenmelidir.

Haftanın Şehri: LİZBON, PORTEKİZ

Yaklaşık 3 milyon nüfusa sahip Portekiz’in başşehri LİZBON 2019 yılında 6 milyon yabancı ziyaretçi ağırlamıştır. Şimdiyse dijital göçerlerin (yörüklerin) birinci tercihi olarak kabul görmektedir. Google’ın üs kurmayı planladığı şehirde an itibariyle 20,000 dijital göçmenin konuşlandığı belirtilmektedir.

Yiyecekleri, müziği, hoş mekânları, ikliminin yanı sıra Lizbon’un dijital göçerleri cezbeden özellikleri arasında yüksek hızda ve yaygın internet erişimi, bir araya gelme nokta ve alanlarının niteliği ve sayısı ile öne çıkmaktadır. Ayrıca şehir Avrupa’nın en dostane şehri olarak kabul görmektedir. Gündelik ya da kısa dönem kiralamalara uygun konut sayısının çokluğu, hoşgörülü yasal uygulamaları ile dijital göçerlerin birinci tercihi olan Lizbon yakın gelecekte bu üstün özelliklerinin kazanımlarını mutlaka görüyor ve yaşıyor olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sosyal şehir 17 Nisan 2024
Eğitim şart! 20 Mart 2024
Yerli 13 Mart 2024
Yumuşak güç-2024  06 Mart 2024
Değişimin ayak sesleri 21 Şubat 2024
Tas aynı, hamam aynı... 07 Şubat 2024
Kıraathane vs. kafe 31 Ocak 2024